Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zaten kaç kişi kaldık şurada? Bakın insanlık da öldü !
"Nihayet insanlık da öldü.Haber aldığımıza göre uzun zamandır amansız bir hastalık pençeleşen insanlık,dün hayata gözlerini yummuştur.Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre,'Yahu insanlık öldü mü?' diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır."
Reklam
İnsanlık öldü. Belki de hiç yaşamamıştı. Belki de benim insanlığım diye bir şey yoktu. Ben hücremde yanlış hayallere sürüklenmiştim.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
HIRS KURBANLARI Bir boksör neden bu tür vahşiliği spor olarak kabul ederek dövüşür? Neyin vücut bulmuş halidir bu hırs Ticarette, yönetimde, adalette, trafikte ve yaşamın her yerinde hız ve hırs batırır
Tüm bu olup bitenler içerisinde, ben kendimi kimin için feda edeceğim? Daha da kötüsü, niçin feda edeceğim? Kuşku duyduğum anlar oldu; ne saklayayım! Ben materyalistim, diye kendi kendime tekrarlıyordum. Tek bir yaşamım var, o da bu. Tüm bu propaganda ve toplumsal eşitsizlik hikâyelerinden bana ne! Güzel vakit geçirebilir ve tüm bu karmakarışık şeyleri kafaya takmadan yaşamdan zevk alabilirdim. Elinde tek bir yaşam olan, sonsuz yaşama inanmayan, Doğa’nın yasasından başka yasa kabul etmeyen ve doğal olmadığı için devlete karşı duran, doğal olmadığı için evliliğe karşı duran, doğal olmadığı için paraya karşı duran, kısacası, doğal olmadıkları için tüm bu kurgulara karşı duran bir insan; özgecilik ve kendini başkaları için feda etmek de doğal değilken niçin kalkıp da özgecilik ve başkaları ya da insanlık için kendini feda etme zihniyetini savunsun ki?
Can Yayınları
BÜTÜN YOLLAR BİR YERDE KESİŞTİ Sarı saçlı mavi gözlü bir dağa gel diye Atatürk'ü istemiyor muydunuz? O bir sırla geldi Gitmemişti aslında siz onu görmediniz, sahip çıkmadınız Heykelleri ve resimleri ile sizi aldatanlara uyup onlara aldandınız Fikirlerinden, eserlerinden ve ilminden bihaber onun düşmanlarının tuzaklarına düşerek
Reklam
ATSIZ'DA TÜRK-TÜRKÇÜLÜK-MİLLİYETÇİLİK: 1943 yılındaki En Sinsi Tehlike broşüründe "Siyasî, içtimaî mezhebim Türkçülüktür." (Atsız 1992: 68) diyen Atsız'ın Türkçülüğüne geçmeden önce onun genel olarak "milliyetçilik” hakkındaki düşüncesini aktarmak doğru olacaktır. Ona göre milliyetçilik sosyal bir kanundur: "Tarihin
TÜRK'E SAVAŞ AÇAN PİŞMAN ÖLÜR Atatürk'ün askeri olmak demek ille de orduda olmak demek değildir. Bu mahşer tufanı ve canlı ölü ibretinin beyin savaşları komutanının askeri olmak böyle bir sırdır. Türk ordusu içinde kurmay eğitimi almış hiçbir komutan son yıllarda yaşanacak olanları ve yaşananları okuma ve yorumlama açısından ileri
Zaten kaç kişi kaldık ki şurada? Bakın insanlık da öldü...
"Seni seviyorum,” dedim bir kez daha ve titrek elimi uzatarak elini tuttum, dudaklarıma götürdüm, öptüm. Hiç karşı koymadı ama olduğu yerde hafifçe sindi. Haşin değil fakat çatık kaşların eşlik ettiği, kederli ve şaşkın bakışını görebiliyordum. Ardından bir karara varmış gibi elimi kendine doğru çekti ve aynı anda kendisi de biraz öne
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.