TÜRKİYE’YE YÖNELİK GAZZE ELEŞTİRİLERİNE CEVAP *Cemal SULTAN *twitter.com/GamalSultan1, Mısırlı yazar, 2 Mart 2024) Son zamanlarda Türkiye’nin Gazze’ye yönelik saldırılar konusundaki tutumunu eleştiren yazılarda bir artış olduğunu gözlemledim. Bu yazıların bazıları, Türkiye’nin büyük askerî kapasiteye sahip yükselen ve güçlü bir
36 yıl önce Bugün, sabahın erken saatlerinde insanlar havada elma parfümü (duman) ile uyandılar ama hiçbiri nefes almaya devam ederlerse kokunun nasıl bir felaket getirebileceğinin farkında değildi. Halepçe Katliamı veya Kanlı Cuma olarak da bilinen Halepçe kimyasal saldırısı, 16 Mart 1988 tarihinde İran-Irak Savaşı'nın kapanış günlerinde Güney Kürt'ün Halepçe kentinde Kürt halkına karşı yapılan bir katliamdı. İstanbul. Saldırıda 5.000'den fazla insan öldü ve çoğu sivil 7.000 ila 10.000'den fazla kişi yaralandı. Saldırıdan sonraki yıllarda binlerce kişi komplikasyon, hastalık ve doğum kusurlarından öldü. Yüksek Irak Ceza Mahkemesi tarafından resmi olarak Irak'ta Kürt halkına karşı yapılan soykırım olarak tanımlanan olay, sivil nüfuslu bir bölgeye yönelik yapılan en büyük kimyasal silah saldırısı olarak devam ediyor Tory. Halepçe saldırısı, Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak rejimi tarafından Kürt halkına karşı gerçekleştirilen Enfal Soykırımı'nın belirgin bir olayı olarak kabul edildi. Irak Yüksek Ceza Mahkemesi, 1 Mart 2010 tarihinde Kürdistan Bölgesel Hükümeti tarafından memnuniyetle karşılanan bir kararla Halepçe katliamını soykırım eylemi olarak kabul etti. Saldırı Kanada Parlamentosu tarafından da insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak kınandı.
Reklam
Ramazan Ayı Cihad Ayıdır...
Siyonistler, Ramazan ayının “Cihad ve Zafer Ayı” olduğunu biliyor. Peki ya bizler? ● İbni Abbâs'a (رضي الله عنهما) göre, İslâm'ın askerî ve manevi zaferi olan Bedir Savaşı, hicretin ikinci senesinde Ramazan ayının 17'sinde Cuma günü gerçekleşti. Bedir ile İslâm galip geldi; şirk ve putçuluk mağlup oldu, Ebu
Çukur batı
Batı, iddialarından vurulmuş olan bir uygarlıktır. İnsanlığa sunduğu iddia edilen “eşitlik, özgürlük, adalet ve hakların” sadece kendi halklarına layık görülen değerler olduğu tecrübe edilmiştir. Etnosantirik ve Eurosantirik Batılı tasavvurun, başka bir tecrübe üretmesi çok mümkün değildi. Yalnızca 2. Dünya Savaşı sonrası yaşanan hadiselere bakıldığında “ötekinin” yaşama hakkının bulunmadığı veya onu katletme duygusunun birçok örneği görülmüştür. Başta Fransa, ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkelerin (Cezayir, Ruanda, Kuzey Kore, Guatemala, Küba, Vietnam, Afganistan, Irak, Namibya, Yahudiler, Bosna) yaptığı katliamlar hümanizm ve medeniyet adına bulundukları vaatlerinin bir karşılığı olmadığını göstermiştir. Ahmet Dağ
Suleyman Askeri
Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na Almanya'nın safında katılması üzerine Teşkilât-ı Mahsusa Başkanlığı görevinin yanında 20 Aralık 1914 tarihinde Irak ve Havalisi Genel Komutanı olarak atandı. Irak Cephesi'nde Osmancık Taburu ile Rota Muharebesi'nde İngilizleri durdurdu ama ayağından yaralandı ve Bağdat'a hastaneye kaldırıldı burada yaralı halde Basra'yı geri almak için planlar yaptı ve harekete geçti. Şuaybiye Muharebesi'nde komutası altındaki birliklerin 14 Nisan 1915 tarihinde İngiliz Ordusu'na mağlup olması üzerine tabancasıyla intihar etti.
Hilafetin İlgasının 100.Yılı!...
Hilafet, Rasûlullah (ﷺ)’den sonra Müslümanların din ve devlet işlerini düzene koyan, sorunlarını çözen ve yöneten nizam anlamını taşımaktadır. Müslümanların başında adil ve ehil bir halife, yönetim biçimleri de şeriat (İslam kuralları) olduğu zaman ne kadar muazzam bir güce sahip olduklarını anlayan Yahudi, Hristiyan ve yerli şeriat düşmanları,
Reklam
183 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.