488 syf.
·
Puan vermedi
Ünlü bir kuyumcu ailesinin gelini olan Isabella,1901 yılında eşiyle birlikte o çok kıymetli hediyeyi Avustralya parlamentosuna teslim etmek üzere bir gemi yolculuğuna çıkmak zorundadır. Ancak gemi Queensland sahilinde batar ve bu kazadan sağ kurtulan tek kişi Isabella'dır. Öncelikle kitapta fazlaca betimlemeler mevcut. Betimleme seven bana bile bir yerde fazla geldi fakat kitap sürükleyici ve merak uyandırıcı olduğu için okurken ona çok takılmadım. Var olan betimlemeler kitabın sonunda fazla yoktu. Finalde daha ayrıntılı bi anlatım beklerdim. İki sayfaya sığdırılmış olması bana az geldi. Konusu üslubu itibariyle güzel ve akıcı bir kitap. Hafif kalın olmasına aldanmayın. “Bilemeyiz, belki de karanlıklardır bizi ışığa kavuşturan ve o ışığa tutunmamızı sağlayan.” “Oysaki iyileşmek bir nevi unutmak demekti..” “Ömrümüzde böyle acı günler görecek kadar uzun yaşatmamızın şerefine” Juliet gözyaşlarını tutmaya çalışarak güldü. “Evet, sanırım haklısın. Sert rüzgarlarla hırpalanıyor olsak bile en azından hala buradayız.” “Ve rüzgarın yönü her an değişebilir. Havalar güzelleşebilir. Evet, en azından hala buradayız.”
Deniz Feneri Koyu
Deniz Feneri KoyuKimberley Freeman · Arkadya Yayınları · 20151,619 okunma
208 syf.
6/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Sagopa'nın "mevsimler gibisin değişirsin, ya beni üşütürsün ya yakarsın" sözlerini bir Fransız romanında bulacağımı düşünmezdim. Burda da baş karakterin iklimleri anlatılıyor zaten. Kitabın arka kapağında "o kadar bayıldım ki, bir süre Odile oldum" deniyor. Sadakat konusundaki fikrimin Isabelle'ninkine benzer olması dışında, bana yazılmış bir kitap değil. Hatta yarısına kadar zorlandım okurken çünkü aşk kitabı olarak ünlü olmasına rağmen, Rus edebiyatında da okuduğumuz ilişkiler sarmalından daha fazlasını bulamadım ben. Belki Isabelle farklıydı ama o da çok yanlıştı. Yine de giymediğim bir ayakkabı hakkında fazla yorum yapmamalıyım değil mi? instagram.com/p/CnuCUc8oNo8
İklimler
İklimlerAndre Maurois · Helikopter Yayınları · 20082,782 okunma
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
Felsefi metinleri anlamak için öncelikle filozofları anlamakta, tanımakta; onların düşünce dünyası hakkında fikir sahibi olmakta fayda var düşüncesindeyim ve bu türden kitaplar bunun için oldukça isabetli oluyor. Kitabın içinde birkaç farklı başlık var ve Neden Bu Kadar Akıllıyım bu başlıklardan biri. Bölümlerin kısa oluşu okumayı da kolaylaştırıyor. Felsefe severler için yahut felsefe alanında okuma yapmaya başlamayı düşünenler için tercih edilebilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Neden Bu Kadar Akıllıyım?
Neden Bu Kadar Akıllıyım?Friedrich Nietzsche · Zeplin Kitap · 20199,9bin okunma
70 syf.
8/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Ah yalan dünyanın dostlukları ...
sayfalarinicindehayat.blogspot.com/2023/08/742502-... Bir klasik daha okumuş olduk böylece. Dostluk üzerine, erdemin ne kadar aziz bir terim olduğunu derinliklerine kadar işletti Cıcero yazarımız. aslında önemli olan noktalara vurgu yaparak bize bir farkındalık oluşturuyor kitap. Mesela dostların kötü günlerde yanında olması ve olmamasının nasıl büyük bir belirleyici olduğunu, çıkar üzerine kurulan dostluklar ve bunun gibi çok bir çok önemli cümlelerle karşılaşacaksınız. eğer arkadaş yada dost seçerken zorluklar yaşıyorsanız mutlaka okumanız gereken bir kitap 2 saatte okunur biter. Kitabı okuma zamanım tam isabetli bir vakitti, arkadaşlarımın ne kadar kötü zamanda hepsinin birer birer gittiğini gördüm. asıl insanlar kaldı. Hayat bir bakıma böyle aslında :/ İyi okumlar...
Dostluk Üzerine
Dostluk ÜzerineMarcus Tullius Cicero · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,484 okunma
440 syf.
9/10 puan verdi
·
36 günde okudu
Günümüze kadar edebiyat ve tarih yazıcılığına büyük etkisi olan, ayrıca İlyada ve Odysseia destanlarını bundan yüzlerce yıl önce İzmir'de (İyonya) yazdığı tahmin edilen bu deha adam; kesinlikle antik Yunanların gelenek göreneklerini, dini ve felsefi inançlarını çok da iyi biliyor. Aristo Poetika'sında "İlyada ve Odysseia'da
İlyada
İlyadaHomeros · Parola Yayınları · 20147,4bin okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Sabahattin Ali'nin hikaye derlemesi.. ama şiirler de var on bir tane, bir tane de opera .. En sevdiğim hikayesi, "Bir Hakikatin Hikâyesi"... Burdaki hikayeyi saklamış ve yayımlamamış Sabahattin Ali. Öğretmen olduğu zamanlardan kendisiyle alakalı ipuçları var. Çakıcı' nın İlk Kurşunu, daha çok 1872-1911 yılları arasında yaşamış olan bir efenin, efsaneleşerek içinde olduğu durumların gelişmelerini aktarır. Abdülhamid dönemine göndermeler var, Abdülhamid severler için güzel ipuçları diyelim. Bir de sosyal hayatta insanların arasındaki hissiyatlar nasılmış, ne kadar sevilirmiş, merak edenlere. Genel olarak Sabahattin Ali'nin hikaye ve romanlarında konu ezen ve ezilenler, halk ve aydınlar, öğretmen ve sistem, tabiki dönemin siyasi ortamına da göndermeler ve eleştiriler. Özellikle yazılar kısmı beni daha çok etkiledi. Yazdığı ve eleştirdiği dönem 1930'lar ve 40' lar.. Benzerlikler ve hala mı aynı, dediğim yerler çok çok fazlaydı. En iyi hikaye yazarı benim gözümde, ne yazık ki kıymetini bilememişiz, yazmak istediği yarım kalan hikaye ve roman başlıkları beni çok etkiledi. Demokrasi, hürriyet nedir? Sorularına verdiği cevaplar ,onun için o kadar yerinde ki. Ve kız çocuklarının, kızların ve kadınların eğitimi konusunda söylemiş ve yazmış oldukları isabetli. Son satırlardan.. Ben hayatta herkese karşı lakaydımdır... Bu bende sevmek hissinin mefkudiyetinden değil çok fazla oluşundandır. Ben sevdiklerimi köpek gibi severim yavrum... Zelilane severim. Keyifli bir kitap. Tavsiye ederim
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk KurşunuSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20198,1bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.