Sen,
Kağıdın sesine fütursuzca kulak kabartan okur...
Bilmelisin ki, bu satırların yazanı bir kadındır.
Elinde tuttuğun sayfaya kalemin kondurduğu işaretler, bir kadının avaz avaz bağıran avuçlarından kanıyor.
Geçmiş yüzyıllarda cadı olduğundan kuşkulanılan kadınlar derin suya atılırdı. Boğulmaları masumiyetlerine yorulur, yüzeyde kalırlarsa cadılıktan hüküm giyebilirlerdi.
Hiçliğin üstüne işlenmiş nakış gibiydi; tıpkı şu kâğıtlara düştüğüm sayfalar dolusu çizikler, derkenarlar, kızgın çentikler, lekeler, boşluklardaki mürekkep sızıntısı gibiydi; o sızıntı ki, bazen parlak, koskoca çekirdekleri tane tane sıralar, bazen de nokta kadar tohumları, miniminnacık işaretler olarak yığar; kâh kendi üzerine kapanır, kâh çatallanır, kâh kenarı yapraklardan ya da bulutlardan cümle pıhtılarını birleştirir ve ardından sürçü lisan eder, daha sonra kıvrılıp toparlar ve koşar koşar ve çileyi açar ve kelimelerden düşüncelerden düşlerden bir çılgınca salkıma dolar ve sona erer.
Benim var olmaya hakkım yoktu. Rastgele ortaya çıkmıştım, bir taş, bir bitki, bir mikrop gibi varlığımı sürdürüyordum. Hayatım her bakımdan küçük mutluluklara itiliyordu. Kimi zaman ne idüğü belirsiz işaretler gönderiyor, kimi zaman da sonuçsuz bir vızıltıdan başka bir şey duyulmuyordu.
Aslen bir denizci geleneği olan yarıya indirilmiş bayrak yas işaretidir.Bayrak direk boyunca genelde yavaşça ve törenle indirilir.Bazı ülkelerde görünmez “ölüm bayrağına” yer açmak için sadece bir bayrak eninde indirilir.
Cennetten uzatılmış bir el genellikle Tanrının betimlenen elidir.Geleneksel olarak Tanrının sol eli adalet,sağ eliyse merhametle ilgilidir.Tanrının eli yaratır ve korur ama yasalarına uyulmazsa cezalandırır da.