Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Maksat bizim dünyada birkaç gün yaşamamızdır. Böylece biz azık kazanmak için gayret edelim, sonra yiyelim ki tekrar kazanmaya gücümüz olsun! Sonra yine kazanıp yine yiyelim!" Bunlar kazanmak için yiyor, yemek için kazanıyor... Çiftçilerin, zanaatkârların, dünyevi bir paye edinme düşüncesi bulunmayan, dinde derin bir yaşantı fikri olmayanların yolu bu yoldur. Çünkü bu gruptakiler gece yemek için gündüz yorulur, gündüz yemek için de gece yorulurlar. Bu, saniyelerin dönüşü gibi, ancak ölümle son bulan bir yolculuktur.
Sayfa 119 - Çelik Yayınevi
İşrâk felsefesinin doğuşu
Gazzâli'den önce Yeni-Eflatuncu renge boyanmış olan İslam Meşşâî felsefesi söyleyeceğini söyleyip bitirmiş, Ibn Sinâ ile bu okul zirveye ulaşmıştı. Artık bu felsefenin düşüşten ve geriye dönüşten veya İslam düşüncesi alanında yerini başkalarına bırakmaktan başka yapacağı bir şey kalmamıştı. İbn Sinâ'nın çalışmaları özelinde
Reklam
İmâm-ı Gazzâlî
İmâm-ı Gazalî, İslâm Medeniyetinin, Yunan düşüncesiyle karşılaştığı anda doğan bunalımı atlatması için, İslâm Âlemine bağışlanmış bir ilâhî lütuf, bir düşünce fışkırtısıydı. Bilginler, kaideyi teşkil ediyorlardı, bir ehram oluşturuyorlardı. Bu kaideye oturtulan anıt, ya da ehramın zirvesi idi Hüccet'ül İslâm İmâm-ı Gazalî. İlim kaynaklı
Sayfa 28 - pdfKitabı okudu
Müminin himmeti (bütün derdi ve düşüncesi), namazda,oruçtan ve ibadettedir. Münafığın himmeti ise hayvanlar gibi yemekte ve içmektedir.
Ahmed-i Gazzâli
Hüccetü'l-İslam Ebu Hamid Muhammed Gazzali'nin İslam düşünce tarihindeki önemli yeri, tasavvufun sistemleştirilmesine olan katkısı ve tasavvuftaki büyüklüğü, küçük kardeşi, diğer bir önemli sufi Ahmed-i Gazzali'nin yeterince öne çıkmasına engel olmuştur. Her ne kadar aşk, vecd ve cezbe yolunu benimseyen tasavvuf ehlinden bir kısım kimseler onun tasavvuftaki yüksekliğini İhya yazarı Muhammed Gazzali'ye tercih etmişlerse de gerek tasavvufun geçmiş dönemlerinde gerek günümüzde Gazzali denince akla büyük kardeş Ebu Hamid Muhammed gelir. Ahmed-i Gazzali ise sadece ilgilileri tarafından bilinmekte, ülkemizde ise yeterince tanınmamaktadır. Genelde İslam düşüncesi özelde tasavvufla ilgilenen araştırmacı ve bilim adamları da Muhammed kadar Ahmed-i Gazzali'ye iltifat etmemiş, onu çalışmalarında konu edinmemişlerdir. Bu bağlamda İran'da Nasnıllah-i Purcevadi ve Ahmed-i Mucahid gibi bazı araştırmacıların ön ayak olduğu kayda değer bazı çalışmalar dışında hakkında şimdiye dek önemli araştırmalar yapılmamıştır.
Sayfa 13 - PDFKitabı okudu
Diyalektik Kıyas Teorisi
_Burhan, tüm şüpheleri ortadan kaldıracak açıklıkta ve itirazlara yer bırakmayacak kesinlikte bir kıyas ve delildir. Kesin ve zorunlu bilginin ilke ve kurallarını vermekte, felsefeyi mükemmel hale getiren kaideleri içermektedir. Bu bakımdan da o, mantığın en yüce bölümü olmaktadır. _Burhan, 3 çeşittir: _1- Varlık burhanı. (Tez) _2- Sebep
Reklam
Cömertlikten'de üstün bir makam Diğerkâmlık nedir?
Züht, yapıp yapmamakta şer'an serbest kılınan hususlarla yani helallerle ilgilidir. Diğer tarafta insanın bir şeye karşı güç sahibi olduğunu söyleyebilmek için kişinin o şeyi elde etme imkânı bulunması gerekir. Züht hali, Yani insanın dünyevi değerlere meyletmesi onda diğerkâmlık meydana getirir. İslam ahlakı literatüründe adına "isar" denilen diğerkâmlık, cömertliğin en yüksek seviyesidir. Zira cömertlik, kişinin ihtiyaç duymadığı bir şeyi, isteksiz olarak ya da Zorla değil isteyerek ve seve seve başkalarına vermeyi ifade ederken; diğerkâmlık, ihtiyaç duyduğu bir şeyi gönülden, karşılık bekleme düşüncesi olmadan ve amaçsız olarak yalnız Allah için vermek anlamına gelir.
Sayfa 108 - Çelik Yayınevi
İmam Gazzâlî, İslâmî ilimler ve İslâm düşüncesi tarihinde bir dönüm noktası teşkil eder. Kendisinden sonra ilimlerin ve düşüncenin seyri büyük ölçüde değişmiş, birçok ilim mensubu hakkında yapılan "mütekaddim-müteahhir" ayrımının merkezinde Gazzâlî yer almıştır. Tasavvufî düşüncenin Ehl-i Sünnet içerisinde kendisine meşruiyet sahası aradığı, şeriatla tasavvufun telif edilmesine yönelik uzun çabalar onunla birlikte kemâl noktasına geldi, kendisinden sonra İbnü'l-Cevzî gibi bazı selefî temayüllü âlimler onu bu konuda tenkit etmişlerse de bu gibi yaklaşımlar artık marjinal hâle geldi ve tasavvuf İslâmî düşüncenin ayrılmaz bir parçası oldu.
Gazzâlî ismi üzerinde oluşan güçlü sevgi ve takdir hissi kadar (selefi, neo-selefi ve rasyonalist kesimler başta olmak üzere) belli çevrelerde bu isme yönelik ortaya çıkan sert eleştiriler ve nefret hissi de Gazzâlî'nin İslam düşüncesi tarihindeki tesirinin göstergesi olarak okunabilir.
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.