Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
• Vahidettin, Erzurum'a Vali atanan Reşit Paşaya şöyle der: "Birtakım celali eşkiyası türedi ise de bunlar imha edilecektir." (1919 Temmuz sonu, K.Karabekir, İstiklal Harbimiz, s.145) • Vahidettin, 20 Eylül 1919'da yayımladığı beyanname ile hükümetin bu uygulamalarını savunur, milli mücadeleyi hazırlayan ve devamını sağlayan bütün etkinlikleri kınar, iyi bir barış andlaşması yapılacağını vaad eder (!) ve D.Ferit hükümetine güvenilmesini ister (S.Akşin, İstanbul Hükümetleri, s.581; K.Özalp, Milli Mücadele, 1.C., s.58) • Hepsi sonuçsuz kalan bu kösteklemeleri, Damat Ferit hükümetleri, Hürriyet ve İtilaf Partisi ve İngilizlerin desteklediği yerel ayaklanmalar ve olaylar izleyecektir: Adapazarı olayları (Ekim 1919), Şeyh Recep olayı (18 Ekim 1919), Birinci Anzavur Ahmet Ayaklanması (25 Ekim-30 Kasım 1919), Birinci Bozkır Ayaklanması (27 Eylül-4 Ekim 1919), İkinci Bozkır Ayaklanması (20 Ekim-4 Kasım 1919). İstanbul yönetiminin, sonuna kadar Milli Mücadele'ye karşı, bu tutumu sürdürdüğünü ilerde göreceğiz. Sormak hakkımızdır: Bu Hükümdar, bu hükümet mi halktan ve Milli Mücadeleden yanaydı?
Sayfa 222 - Bilgi Yayınevi, 12.Basım, Ekim 2020Kitabı okudu
Londra Konferansı(1921)
İngilizler Türk delegasyon için ikisi İstanbul, biri Ankara hükümetleri için toplam üç sandalye koymuşlardır ve oturum Ankara delegesini de İstanbul'a dahilmiş gibi gösterecek şekilde yapılmıştır.
Sayfa 138 - Yetki tartışması
Reklam
Damat Ferit, 9 Mart 1919'da da Amiral Webb'i ziyaret eder. Amiral aynı günlü raporunda bu görüşme hakkında şunları bildiriyor: "...Kendisinin ve Padişah efendisinin ümitlerinin Allah'tan sonra İngiltere Krallık Hükümetinde toplandığını beyan etti ve bunun Londra'ya bildirilmesini istedi." (Jeschke, İng. belgeleri, s.9; S.Akşin, İstanbul Hükümetleri, s.229)
Sayfa 389 - Bilgi Yayınevi, 12.Basım, Ekim 2020Kitabı okudu
Uzun bir süre boyunca İstanbul'a uğramadı. Hatta yurt gezisi yaparken Boğaz'dan gece vaktinde geçti. Tabiri caizse biraz kırgındı. Evet, İstanbul'u çok seviyordu ancak yine de kırgındı. Mesela Terakkiperver Fırka burada çok çabuk taraftar toplamıştı. İstanbul Hükümetleri ve İstanbul basının bir kısmı da Milli Mücadele döneminde iyi sınav vermiş denemezdi. Lakin 1927'de İstanbul'a geldi ve Dolmabahçe Sarayı'na yerleşti. Nihayetinde burada vefat etti.
Sayfa 336 - Kronik KitapKitabı okudu
Damat Ferit, 30 Mart 1919'da, İngiliz Yüksek Komiseri Amiral de Robeck'i ziyaret ederek, "Babası Abdülmecit'in onu [Vahidettin'i] İngiliz devletine ve İngilizlere dostluk duyguları ile yetiştirdiğini, bugün takip ettiği gayenin Osmanlı Hükümetini, İngiltere Devletine mutlak bir teslimiyetle bağlamak olduğunu" söyler ve Sultanla birlikte hazırladığını belirttiği gizli bir proje verir. Osmanlı Devletini bir İngiliz sömürgesi yapmayı amaçlayan bu projenin başlıca hükümle-ri, özet olarak, şöyledir: "1. Ermenistan, [Doğu Anadolu'dan verilecek topraklarla]bağımsız veya özerk bir Ermeni cumhuriyeti haline getirilecektir. 2. İngiltere Türkiye'nin dışa karşı bağımsızlığını korumak ve iç asayişi sağla-mak için gerekli gördüğü yerleri 15 yıl süreyle işgal edecektir. 3. İngiltere, Osmanlı Nezaretlerinde (bakanlıklarında) gerekli görülen yerlere İngiliz Müsteşarlar tayin edilmesini kabul edecektir. 4. İngiltere, her ile bir Başkonsolos tayin edecek ve bunlar, 15 yıl müddetle Valinin Müşaviri olarak görev göreceklerdir . 5. Belediye ve parlamento seçimleri, İngiliz konsoloslarının kontrolleri al-tında yapılacaktır. 6. İngiltere, devlet merkezinde ve illerde, maliyeyi sıkı bir kontrole tabi tut-mak hakkına sahip olacaktır." (Amiral de Robeck'in 3 Nisan günlü raporuna dayanarak, Jeschke, İng.Belgeleri, s.5 ve 38 ve S.Akşin, İstanbul Hükümetleri, s.233; H.Bayur, Haya-tı ve Eseri, s.270 vd.; S.R.Sonyel, Dış Politika, 1.C., s.50; ilgili belge: FO 371/4156, Br.IV, s.754; D.Ferit bu konuyu, 8 Eylül 1919'da Amiral Webb'e bir daha açacaktır: Jeschke, İng.Belgeleri, s.5, dipnot 13
Vahdettin
İttihat ve Terakki’ye muhalif olmasının nedeni de, kendisinin mutlakıyetçi saltanata inanmasından, İttihat ve Terakki’nin ise meşrutiyeti sürdürebilecek tek gerçek güç olmasından ileri geliyordu.
Reklam
6 Mayıs 1919'da Sait Molla, İngiliz askeri ataşesine, "İngiltere Osmanlı Devletinin yönetimine el koyarsa, saltanat ve hilafetin İngilizler elinde bulunduğunu gören Mısır ve Hindistan Müslümanlarının da İngiltere'ye dost olmanın gereğine inanacaklarını" söyler. (S.Akşin, İstanbul Hükümetleri, s.238)
Sayfa 391 - Bilgi Yayınevi, 12.Basım, Ekim 2020Kitabı okudu
İttihatçılar için, “Yine Gelir ve Geleceklerdir de!”
12 Eylül 1919'da, D.Ferit ile üç İngiliz temsilcisi arasında, Osmanlı-İngiliz gizli anlaşması imzalanır. Maddeleri [özet]: 1. İngiltere Türkiyenin varlığını ve bütünlüğünü tanıyacak. 2. Boğazlar ve İstanbul, İngiltere'nin denetimi altında olacak, 3. Türkiye bağımsız bir Kürdistan'ın kurulmasına karşı çıkmayacak, 4. Türkiye, İngiltere'nin Suriye ve Elcezire (Kuzey Mezopotamya) üzerindeki egemenliğini, gerekirse fiili olarak sağlamasına yardımcı olacak ve hilafet gücü-nü, Müslümanların bulunduğu İngiliz sömürgelerinde, İngiltere'den yana kulla-nacak, 5. Milliyetçi akımları önlemek ve yönetimi korumak için İngiltere bir zabıta kuvveti örgütleyecek, 6. Türkiye, Mısır ve Kıbrıs üzerindeki bütün haklarından vazgeçecek, 7. Bu. anlaşma gayr-i resmi nitelikte olup İngiltere, Osmanlı delegelerinin bu esaslara uygun taleplerini desteklemeyi kabul eder, 8. Barış koşullarına dönüldükten sonra Padişah, İngiliz hükümeti ile 4. mad-dedeki esasları genişletip genelleştirecek gizli bir anlaşma yapacak. (S.Akşin, İstanbul Hükümetleri, s.572 vd.; ilgili belge: FO 371/5117-E 260/83/44)
Vahdettin daha şehzadeliği zamanında İttihat ve Terakki’ye muhalifti. 31 Mart Olayı’ndan önce kendisinin Derviş Vahdeti’nin kurduğu İttihat-ı Muhammedi Cemiyeti’ne üye olduğuna dair elimizde bir bilgi var.
Reklam
ve yeni fırkanın programı kong-re tarafından hazırlanmıştır. Bunu İsmail Canbulat’ın başkanlığında bir encümenler grubu hazırlamış ve yeni fırkanın İttihat ve Terakki’nin inkılapçı rolünü terk ederek liberal bir kimliğe sahip olması kararlaştırılmıştır.
Oysa İstanbul yönetimi, kararlı ve sürekli olarak, bu açıklamanın tam tersi girişim ve etkinliklerde bulunmuştur. Bazılarını hatırlatayım: İngiltere'nin sömürgesi olmak için öneride bulunmak, Hilafeti İngilizlerin hizmetine sunmak, galiplerin hoşuna gitmek için suçlular yaratmak ve idam kararlarını uygulamak, Meclisleri kapatmak, saraya bağlı hısım-akraba hükümetleri kurmak, Kuva-yı Milliye'yi yok etmeye çalışmak vb... Vahidettin bunlardan hiç söz etmiyor.
Karadeniz Ordusu Başkomutanı General Milne'in 16 Aralık 1918 günlü raporu: "Padişah, Sami Beyi Ordu Karargâhına göndererek, Türkiye'nin idaresini mümkün olduğu kadar çabuk ele alması için Britanya Hükümetinden  istirhamda bulundu, barışın beklenilmesi halinde geç kalınmış olacağını söyledi, Britanya memurlarının kontrol maksadıyla memleket dahiline gönderilmesini  ve... Britanya subaylarının idareye yardımda bulunmalarını rica etti." (Jeschke, İng.Belgeleri, s.4; S.Akşin, İstanbul Hükümetleri, s.144)
D.Ferit, Y.Komiserlik danışmanlarından Hohler'e, 5 Mart 1919'da,"Bütün  umudunun Allah'ta ve İngiltere'de olduğunu.. İstedikleri herhangi bir kimseyi  tutuklamaya hazır olduğunu" bildirir. (S.Akşin, İstanbul Hükümetleri,s.229)
Prof. Cemil Koçak, "Bazen Milli Mücadele'nin İstanbul ile Ankara arasında bir iç savaş şeklinde gerçekleştiğini düşünenler oluyor. Fakat Damat Ferid Paşa'nın kurduğu hükûmetler dışında aslında Milli Mücadele döneminde Ankara ile Istanbul hükümetleri arasında düşmanlıktan çok yakınlık vardı. Rejim değişmiş olabilirdi ama devlet aynı kalmıştı" diyor.
Sayfa 333Kitabı okudu
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.