_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
spoiler “hâlâ mı erdem!” marquis de sade (marki dö sad), her şeyden önce önyargıya karşı savaşın onurlu, tutkulu, yılmaz ve sarsılmaz bir neferiydi. bu niteliğinden hareketle sade, onu okumadan önce önyargılarını bir kenara bırakmayanları, anlattığı öykülerdeki vahşet, derin şehvet duyguları ve sadizm unsurlarıyla egale etmeyi başaracağının
Justine
JustineMarquis de Sade · İthaki Yayınları · 2022295 okunma
Reklam
Aşk yağmur gibidir, insana değmezse bir anlamı kalmaz ki, tıpkı insan yağmura dokunmazsa yağmurun hükmü olmayacağı gibi... Yağmur sadece su kaynağı, kurak toprakların bereket pınarı, dünyanın dörtte üçü olmanın dışında; duygulatın tercümanı ve temas ettiği tende hayaller kurduran bir mucizedir Mert. Yağmurun ardından çıkan gökkuşağı bütün umutsuzluk ve acıları silip götürür. Aynem karşılıklı yaşadığın aşk gibi... Aşk bütün duyguların önüne geçer, bütün sınırları yok eder. İnsanı alıp fırlatır büyülü şehirlere, başı dumanlı dağlara, zümrüt yeşili göllere, sonsuz kavurucu çöllere. Aşk insanın kimyasını değiştirir. Aşk sonsuzdur, sınırsızdır ve özünde toplar her şeyi. Aşk zamansızdır. Aşk deli eder adamı. Gölgelerden ibaret olan yaratılmış ne varsa hükümsüzlüğün altını çizmez mi aşk? Bildiğim şu ki Allah kainatı aşkla yaratmıştır. Varoluşum sebebi budur. Bedensel hazlar Allah'la kul arasında kavuşmayı engellediği için, işte tam da bu sebepten Allah sevdiği kulunu imtihan eder aşkla. Bir gün aşık olursan o zaman Allah' a bol bol dua et ki seni aşk acısıyla sınamasın.
Filozof Olamamın Binlerce Sebebinden Sadece Birkaçı
Çocukken eniştemin "büyünce ne olacaksın" sorusuna "filozof" diye karşılık verdiğimde, annem elindeki örgüden kafasını hiç kaldırmadan şu yorumu yapmıştı: " Ben hep diyorum size geri zekalı bu çocuk" Annem gibi elişiyle uğraşan teyzem devam etti sonra : " Benim oğlanlar da salak ama inan bunun kadar
Sayfa 43 - Ketebe Yayınları 1.baskı
İyilik
İyilik gizli ama aydınlık yerleri sever. Onu değerli kılan, hem Yaradan'ın hem de insanların yanında makbul kılan, gizli yapılmasıdır. İçine zerre kadar gösteriş karıştığında o iyilik sıradanlaşır, iyilik olma vasfını kaybeder. İyilik, menfaati de kabul etmez. Bugün yapılan iyiliğin bizim hanemize yazılması temennisiyle yapılan iyilikler bir alışverişten öte anlam taşımaz. Ben sana yaparım, sen de bana kolaycılığı bir kandırmacadır. İyiliği öldüren ve iyilik umutlarını tüketen de bu çıkarcı ve menfaatperest bakışlar değil midir? Darda kalanın imdadına yetişme erdemini gösterip de bu erdemden menfaat devşirme yarışına girme iyiliğin kitabında yazmaz. Yazamaz, çünkü iyilik ancak hiçbir karşılık, çıkar ve menfaat gütmeden yapıldığında iyilik İyilikler yapılır sonra unutulmaya terk edilir demiştik ya, işte en olmadık zamanda gelir bizi bulur yaptığımız iyilikler de kötülükler de. Hz. Peygamber'in buyurduğu üzere iyilikler de kötülükler de kaybolmaz. İnsan nasıl davranırsa öyle muamele görecektir. Hz. Ali tam da bu sebepten kimseye ne iyilik ne de kötülük yapmadığını söylediğinde hayrete düşerler yanında bulunanlar. Kendisinden kimsenin kötülük görmediğini bilirler ama kimseye iyilik yapmamış mümkün olmadığını söylerler. O zaman Hz. Ali onlara Câsiye suresinin 15. ayetini okur, "İyilik eden kendine, kötülük eden de kendine etmiş olur."
BEKAR BİR ARİSTOKRAT Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
Reklam
497 öğeden 451 ile 460 arasındakiler gösteriliyor.