#rüzgarafısıldamak
Bazı hikâyeler sondan başlarmış, benimki de öyle bir hikâye işte. Öyle miskindin ki yaşamayı bile beceremedin, dediğini duyar gibiyim şimdi. Haklısın, ben bana bahşedilen hayatı sonuna kadar yaşamayı göze alamayacak kadar tembelmişim, son sayfasına kadar okunmak istenmeyen kitaplar gibi yavan ve renksizdi ömrüm, kimseye daha fazla gölge olayım
gespendet...
❝Yürüsem, yürüsem, yürüsem; karşıma bir yol çıksa, işte burası" desem. ❞
Bülent Parlak
Bülent Parlak
Headshot
Ait olduğu yeri bir türlü bulamadığı bunca yıl sonunda, onun için doğru yerin yol olduğunu anladı.varacak bir yerinin olması nimetti, daha gidecek çok yolunun olması ise... bunu söylemek için belki henüz erkendi, tüm belkiler bittiğinde ise çok geç olacaktı.hiçbir şeyden emin olmasa dahi bundan emindi işte.erken çıktığı her yere dahi geç kalanların çok iyi bildiği gibi doğru zaman diye bir şey yoktur çünkü.
ya henüz çok erkendir ya da hep çok geç.
Çocukken de anlamıyordum hala anlamıyorum ve her bayram öncesi bu yüzden kafayı yiyorum. Akraba sevgisi çok saçma bir şey değil mi ya insanlar birini nasıl sırf genlerinin yüzde bilmem kaçını aldı diye sevebilir? Ha sevdiğim akrabalar var elbette ama akraba oldukları için değil işte, çocukluğumdan beri bir iletişimim var ve insanlarla iletişim kurdukça iyi kalplilerse onları seversin zaten normalde bir şey bu. Ama bir insan senede bir kez gördüğü ve neredeyse hiç konuşmadığı birini sırf akrabası diye nasıl ekstradan sevebilir aklım almıyor. Yani mümkün gelmiyor mesela sokaktaki rastgele birini seçip "Ben artık şu teyzeyi çok seveceğim, görmediğimde özleyeceğim ve onun için saatlerce yol gitmeye hazır olacağım" diyemezsiniz ama akraba olunca nasıl oluyorsa deniliyor hatta başkalarından da demesi beklemiyor, bu beklentiyi karşılamayan kötü kalpli olmakla suçlanıyor.
Sahipleri Şeyhleri Olanlara da Sormak Lazım...
Ey Harun! Ey Harun!
Ey meftun (deli)...
Ne zaman akledeceksin?
- Kim, ben mi deliyim?
Ben akıllı olanım ey Harun...
- Bu nasıl akıl oluyormuş?
Çünkü ben biliyorum ki senin sarayın gidici,
Bu ise (kabir) kalıcı...
Bundan dolayı bunu inşa ettim.
Sen ise sarayını inşa edip, kabrini harab ettin...
Bina ettiğin yerden harab olana intikal etmeyi inkar
Söğüt Sarayı, Tangun'un Sarayı
Tangun, Kore ulusunun kurucusu olan efsanevi figür hakkında anlatılan birçok hikaye, Kore atalarının Tangun'u kutsal bir varlık olarak gördükleri kavramına dayanmaktadır. Tangun’un Sarayı hikayelerinden biridir. Tangun, Kore'nin ilk hükümdarı olarak antik Joson'u kurduktan ve Pyongyang'ı başkent ilan ettikten sonra tahta