Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
.Rabb'im omuzlarına binen yükü kaldırsın, zahmetli hayatını rahmetiyle ferahlatsın hüzünlerini hayra çevirsin. Allah seni dağıldığın yerden toplasın Aklını, yüreğini, hayallerini, hüzünlerini, sıkıntılarını hayatını toplasın
.Huzuruna huzur katanları Allah'a emanet et huzuruna sekte vuranları Rabb'e havalet et.
.Bazıları ruhuna iyi
#OkudumBitti
#EmileZola
#Germinal
#SayfaSayısı550
Öncelikle herkese merhaba arkadaşlar uzun zamandır okuduğum bir kitabın daha sonuna geldim. Kitap gerçekten mükemmel, akıcı ve sürükleyici olmakla beraber her sayfasını büyük bir merakla çevireceğinizi umuyorum.
Kitap hakkında herhangi bir fikri olmayan arkadaşlara kısaca şunu söylemek isterim;
Maden fabrikasında çalışan emekçilerin yaşanan bir takım sıkıntılar nedeniyle başkaldırıyı anlatan muhteşem bir eser...
Şunu söylemeden geçemeyeceğim;
Ben bu eseri okuduğumda aklıma Soma işçileri geldi.
13 mayıs 2014 yılında, 301 emekçinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlandı.
Tekrardan ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum...
Ve Atilla İlhanın şu cümlesiyle noktalamak istiyorum.
Memleket kurtlar sofrasına dönmüşse, isyan haktır...
On dört aylık olan Yiğithan’ın rahatsızlığı sonucu, epilepsi ve otizm teşhisi konmasıyla ailesinin yaşadığı zorlu süreç anlatılıyor kitapta. Annesinin yaşadığı duyguları kağıda dökmesi ve ilerde oğlunun okuması ümidiyle yazdığı şiirler yer alıyor kitapta. Sadece anne babanın değil, bu dönemde bütün aile bireylerinin desteğinden ve dost bildiklerinin yüz çevirmelerinden bahsediliyor. Kullandığı ilaçlardan, gittikleri doktorlara, uyguladıkları tedavilere yer veriliyor. Evlatla sınanan bir annenin zorlu mücadelesi ve yedi yıllık zorlu mücadele sonucu gelen mucize.. Kitap, aynı hastalıktan muzdarip hasta yakınları için de bir umut olarak sonlanıyor. Bir anne herşeyi başarabilir. Ve anneler asla pes etmemelidirler.. #okuyun #isyansabırmucize
#alıntı
Beyaz gülüm
Seni susuz bırakmaktansa
Sana kirpiklerimle su taşırım da yorulmam.
️
@h.l.y_k.k @heraklesyayinlari @beyazfilyayinlari @sosyaledebiyatdergisi #vuslatınkitapkurtları #bloghemsire #otizm #epilepsi #sağlıklıbeslenme
Yaşamın bazı gerçekleri vardır; olmasına engel olamazsınız. Yalnızca başınıza gelir, siz de onunla savaşmak durumunda kalırsınız. O savaşta göstereceğiniz en büyük erdem ise dayanma, yılmama, ayakta kalma gücünüzdür. Kendiniz için değil, sevdikleriniz için; özellikle de çocuklar. Adına yaraşır biçimde yaşanmış bir öykü İsyan, Sabır, Mucize. Yaşananlar da adındaki sıralamayı izliyor. On dört ay süren bir mutluluk, yapılan bir doktor gözlemi sonucu isyana dönüşür. Çünkü bebek epilepsi ve otizmlidir.
.
Böylesi bir isyanı bastırmak gerçekten yürek gerektirir. Tıpkı annelerin yüreği gibi. Çocuğu, ailesi için Anka Kuşu doğumu ile yeniden kendini toparlar, dayanma evresine girer. Artık süreç başlamıştır. Onca ilaç, araştırma, gözlem, sağaltma, ödün, gözyaşı, direniş derken kötü beklenen gerçekleşmez. Onun yerine mucize gelir yatıya. Sonra ise mutlu anlar. Yapılan emeklere karşılık Yaradan'ın vermiş olduğu bir mucize.
.
Okurken duygulanmamak elde değil. Çünkü yaşandığını bilmek, bunu da ilk ağızdan duymak, okumak duyguların dalgalanmasına neden oluyor. Anne babaların, özellikle de bu tür özel çocukları olanların, çok daha fazla etkileneceği bir yaşam öyküsü. Mutlu üzünçler, üzüntülü gülümsemeler... Zıt duyguların verdiği değişik bir okuma deneyimiydi.
.
Öte yandan o özel çocukların durumu için de bir bilinçlenme sağlıyor. Bu anlamda toplumsal katkısı olan bir betik. Yüreği insanca duygular barındıranlara önerimdir.
.
betikle esen kalın.
Bu kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum. imtihanlarla dolu bir hayat hikâyesini kaleme alıp böyle müthiş imtihanlarla dolu bir hayatı okumamıza vesile olduğu için Yazarımıza çok teşekkür ediyorum. Bu eserde öncelikle bize şunu öğretiniz ki sabır boyun eğmek değil mücadele etmektir. Sizde bu hastalığa karşı hiç bir şekilde isyan etmeyip her gün bir umutla tekrar tekrar savışmışsınız ve Allaha olan inancınızı kaybetmemeniz beni çok etkilemiştir beklide yerinizde başkası olsaydı bu imtihanı Allaha isyan ederekten bitirebilirdi ama siz bunu çok güzel bir şekilde Allah olan inancınızı kaybetmeden mücadele vermişsiniz ve ben inanıyorum ki abinizin çektiği acılar ahirette onun günahlarına kefaret olacaktır. Bu kitap umarım bütün hastalarımıza bir umut kaynağı olacaktır.
3. Bölüm incelemesi :)
"Allah sabredenleri sever"
Sabır deyince benim aklıma daha çok başımıza gelen olaylar karşısında acıya sabretmek ve bir şeylerin olması için acele etmemek zamanı beklemek gelirdi.
Oysa sebat etmek direnmek katlanmak anlamaları varmış. En önemlisi bence sebat etmek(Allah ın emirlerine uymakta sebat etmek) en
14 aylık olana kadar sağlıklı, gülen, konuşan, koşturan bir bebek ve onun aniden değişen yaşamı...
Denenen onlarca ilaç, yapılan sayısız doktor ziyareti ve evlatlarından asla vazgeçmeyen bir aile...
Bazen olmaz denen olur,engeller aşılır ve sabreden kazanır...
Ve anneler asla pes etmezler...
Bir annenin oğlunun rahatsızlığı sonucu, yaşamları değişen aile üyelerinin,en önemlisi bir annenin duygularını yazdığı, acı ve sevinçlerini oğluyla paylaştığı bir deftere yazılanları okuduğum kitapta,o kadar duygulandım ki ama en çok küçük Yiğithan'ın kısmen de olsa iyileşmesinin anlatıldığı bu kitabı, kesinlikle özellikle anne,baba olan ve herkesin okumasını diliyorum.
Ve bu kitap vesilesiyle burdan bende şu noktaya parmak basmak istiyorum. Hepimiz,herkes,bütün insanlar birer engelli adayı sakın bunu unutmayın. Kitaplarla ve sevgiyle kalın ️
Tahir ile Zühre meselesi
Duymuşsunuzdur Nazım’ın ‘Tahir ile Zühre Meselesi’ şiirini hatta en deli çağlarınızda bağıra bağıra birilerine okumuşsunuzdur. Ben Nazım’ı bu şiirle tanıdım ve başladım hikâyesini anlamaya…
Tahir ile Zühre aslında bu coğrafyanın hikâyesi bir Türk destanı, İranlılar ve Araplar tarafından kendi destanları gibi lanse edilse
Norveçli yazar Knut Hamsun'un kişiliğini ve ününü oluşturan en büyük kitabı Açlık'or.
Ünlü bir yazar olma sevdasıyla yanıp tutuşurken, bir yandan da açlıkla pençeleşen bir gencin hikayesi..
Knut Hamsun'un hayatına baktığımızda ise fakir bir ailede dünyaya gelen ve çocukluktan itibaren rahiplik, çerçicilik, terzilik gibi bir çok işte çalışmış ama muaffak olamamıştır. İçinde var olan yazarlık sevdasını onu çeşitlik ülkelere ve şehirlere sürüklemiş bu hayali gerçekleştirme yolunda çektiği tüm sıkıntılara kitabında yer vermiştir.
Öyle bir karakter düşünün ki ne yapsa ne yazsa istediği hedefe ulaşamayan ve bu yüzden de açlığı dibine kadar yaşayan ama böyle olsa bile hiçbir suç ve hırsızlık gibi suçlara karışmaz.
Kendi kendine" Her şeye rağmen,dayanmış, bunca yoksulluğun göbeğinde, namuslu kalabilmiştim; hahay alabildiğine namuslu!" Der.
Elinde Yeşil bir battaniyesi, üzerindeki eski kıyafetleri satarak, kol düğmeleri ve görmesi için gerekli olan gözlüğü bile elden çıkarmaya sürükleyen bir açlık...
Durumu ne kadar kötü olsa da bunu ulu orta yansıtmamak için çaba sarf edip tabiri caizse "aç kalıp kuyruğu dik tutmak" cinsinden davranışlar sergiler ve elindekileri bile insanlara veren biridir.
Başarısız olduğu her andan isyan eden neden bütün herşeyin kendi başına geldiğini başkalarına neden olmadığını sorgulayıp cevabı bulamayınca Tanrıya isyana giden ve şikayet edip kızan bir karakter.
Keyifle okudum diyemem ama bu kadar olamaz diye söylenip kendi kendime söylendiğim bir kitaptı diyebilirim.
Keyifli okumalar diyemem ama empati yaparak ve sabır ile okumalar dilerim.
Kitap geçmişe daha uygun olsa da günümüze uyarlayarak her türlü tehlikeden korunup her ortamda güçlü bir birey olabiliriz kitap genel olarak bir yasa verip ardından o yasalarla ilgili uyulan ya da uyulmayan örnekleri vererek pekiştirme yapıyor bence okumaya değer aşağıya da genel bir özet bırakıyorum;
YASA 1 ÜSTÜNÜ ASLA GÖLGEDE BIRAKMA
Üstünü
Katip Bartleby okuyup etkilendiğim kitaplardan biri daha...Kaç kişi bir iş verenine, üstüne amirine, patronuna bir iş verildiğinde “Yapmamayı tercih ediyorum” diyebilir. Ve bunu sadece bir kere değil,sürekli... O kadar incelikle yazılmış ki kitap, elinize aldığınızda bitirmeden bırakamıyorsunuz. Bittikten sonra da sizi derin sorulara,cevabını belkide bulamayacağınız sorulara itiyor yazar. Neden? Bu isyan bu başkaldırış neden? Ve sabır, Bartleby’ i çözmek için onca süre katlanılmış bir sabır... Okuyun derim belkide bitirdikten sonra tekrar okuyacağınız ilk kitap Katip Bartleby’ i olacaktır. Bitirince eminim bana hak vereceksiniz. Keyifli okumalar.
Nedense okumaktan korktuğum kitaplardandı ancak bitirdiğimde iyi bir kitap okuduğumu hissettiren bir kitap oldu.
Evet kölelik yılları ve yer Amerika.
Cora isimli bir kadının, -siyahi yada köle demek içimden gelmedi :) -annesinin izinden giderek- özgürlüğüne kaçış hikayesi.
Köleliği o kadar net, keskin anlatmış ki yazar, kitabı okurken köleliği
