— Meğerse ben ne cahil imişim, dedim.
beceriksiz bir halde sözü ayağa düşürmüş ve ufak bir sarsıntıya karşı koyamayarak varlığını kaybetmiştir.
Büyük devletler; aralarında bir harp çıkarmadan adım adım bu işi ilerletecek bir formül bulmuşlardı. En çok Makedonya’da tecrübe sahasına koydukları bu formül şu idi: Türkten gayrı unsurlara ihtilaller yaptırmak, sonra da orayı nüfuz mıntıkalarına ayırarak jandarma ve idari kontrol koymak ve asayiş büsbütün bozulduktan sonra kati işgallere başlamak. Rumlar, Ermeniler, Bulgarlar, Sırplar... hatta dini camia içinde Türklerle kaynaşmış olan Araplar, Arnavutlar... hep bu maksatla tahrik olunuyor ve silahlandırılıyordu.
Lanet zalimlere, lanet zalimin yardımcılarına! Nefret zalimi alkışlayanlara, yazıklar olsun zalimden korkanlara.
Tehlikenin büyüğü de şudur: Milletin idaresini bir gün ellerine alacak olan yeni nesillerin ruhlarına ve vicdanlarına milletin selametini temin edebilecek kudret verilemez. Çünkü milli kudret, ancak doğru görülmüş ve doğru anlaşılmış vâkıalarla beslenir ve hızlanır.
Cemiyetin yeni adı Osmanlı Terakki ve İttihat cemiyetiydi. İttihat ve Terakki ismi Talat Bey'in muhalefetine takılmıştı, ona göre bu isim uğursuzdu! Talat'ın bu düşüncesinin ilginç bir hikayesi vardı. Ağustos 1902'de Çavuş manastırı'nda oturmuş arkadaşlarıyla İttihat ve Terakki azasına mektup yazdığı esnada tam İttihat ve Terakki ifadesini yazacağı sırada kafasının üzerindeki fener sönüvermişti. Derhal yakılan fener ifade yazılmak istenildiğinde yine sönmüş ortamda bulunanlar bu durumu uğursuzluk telakki etmişlerdi.
Sayfa 128Kitabı okudu
"Pontus Rum Soykırımı" iddiası sahipleri bu soykırımı kendilerine önce İttihat ve Terakki liderlerinin daha sonra da Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığını öne sürüyorlardı. Her ne kadar soykırım iddialarında verilen periyot genel olarak 1916 yılından sonra başlamaktaysa da ağırlık 1919'dan sonraki dönemdedir. Ermeni iddialarından biraz farklı olarak Doğu Karadeniz Rumları'nın hedefinde Ankara Hükümeti ve onun başındaki Mustafa Kemal Atatürk vardır. Kısaca, bu "soykırım"ın sorumlusu da "Türkler"di.
Sayfa 27Kitabı okudu
Mehmet Talat Paşa
İttihat ve Terakki'nin fiilen lideri Talât Bey'dir. Talât Bey dahiliye nazırıdır. Hem partinin, hem hükümetin manivelalarını, şiddet ve kudret yolu ile değil, ama o herkesçe bilinen Rumeli babacanlığı ve babacanlık ardında işleyen oynak zekâsı ile elinde toplar.
Sayfa 372Kitabı okudu
Tarihimizi anlatan kitapları seviyorum ;)
Okumaktan zevk alıyorum ;)
İttihat Ve Terakki'nin Tek Kadın Üyesi: Selma Rıza ‘ i tanımama vesile olan Kıymetli 
Dilara Çelik , harikasınız, sonsuz teşekkürler ;)
