Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İZLERKEN
En uçtaki sis bulutu güneyden gelen toz, Evler ve ırklar arası gruplaşmış bir şehir, Kentliler eski yeni diyerek avunuyorlar. Eski Mardin'den aşağı bakınca iki tepe arasında Pazarcık görünüyor. Daha uzaktan bakınca karınca yuva yapmış gibi. Biz alemin içinde bir tozuz biliyorum fakat çıplak gözle gözlemlemek için iyi bir yer. Peşim sıra
Hadi gülümse bulutlar gitsin İşçiler iyi çalışsın, gülümse Yoksa ben nasıl yenilenirim Belki şehre bir film gelir Bir güzel orman olur yazılarda İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse. Sazlarım vardı, ırmaklarım vardı çok Çakıltaşlarım vardı benim Ama sen başkasın anlıyor musun Tut ki karnım acıktı, anneme küstüm Tüm şehir bana küskün Bir kedim bile yok anlıyor musun İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.
Kemal Burkay
Kemal Burkay
Reklam
Veda Hutbesi...
‎ 'Ey İnsanlar!' Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız. 'İnsanlar!' Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise canlarınız, mallarınız, namuslarınızda mukaddestir, her türlü tecavüzden
Yaşamışlığın kederi üzerine sindiğinde bir yer bize vatan olur. Bir şehir değişmezleriyle bize bir süreklilik ve emniyet duygusu verir. Bir aile samimiyet ve yakınlığıyla bize bir şahsiyet ve seciye kazandırır. Bir dostluk, fedakârlıkla boy atar. Zaman tefekkürle taçlanır. İyi olan her şey, özünde halisane emeğin ve ebediyetin mührünü taşır.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
39’luk Esmerim
(Müzik sesleri yine tüm apartmana yayılmış.) -Geldim bekle! -Benim ben! (Kapı açılır.) -Biliyoruz herhalde “benim ben” diyor ya, geç hadi hocam bey. -Bütün gün bu anı bekliyorum. -Hm. Hangi anı? -Evime geldiğim anı yavrum? -Bak sen. Gelişme kaydedilmiş Tolga Bey? Evimler falan filan. -Ee bebeğim öyle davran, evinde hisset kendini, yoksa uyurken
Reklam
Korkunç bir dünyanın korkulu bir evresinde yaşıyoruz, gözlerimize bakan insanlar korkuyor, korkuyoruz. Konuşmaktan korkuyoruz, elimizdekileri kaybetmekten, görüşlerimizi söylemekten, harekete geçip iyi şeyler yapmaktan korkuyoruz. Korkularımızı yenip, gücümüzü birleştiremeyecek kadar sefil varlıklarız artık. Boy boy dikilen apartmanlar gibiyiz artık. Yan yana, dimdik, ama birbirimizi bütünleyemiyoruz, kucaklayamıyoruz. Sorun da burada başlıyor, yaşadığımız yeri değiştirmek, güzelleştirmek, insanları anlamak, konuşmak, empati kurmak yerine, yaşadığımız yerden kaçıyoruz. O içteki korku yüzünden her şeyden uzaklaşıyoruz. Sevgiden, sevgiye adanmış her şeyden. Hem daha önemli sorunlarımız var artık, çok para kazanma, daha iyi yerlere gelme, ezerek yükselme, düşünmeyerek üste çıkma, çevremizdekileri unutma. Herkes kendi uğraşısının çemberinde. Eskiden aynı çember içinde gibiydik, şimdi zaman geçtikçe çember hem daralıyor, hem de insanlar kendi çemberini oluşturuyor. Birlikten güçlük doğmuyor artık, tek olan kendini daha güçlü ilan etmek istiyor. Saltanat savaşları, koltuk kavgaları ve menfaatçilik tüm insani değerleri sildi. Şimdi ruhu yorgun insanlar olduk, sistemin meşhur köleleriyiz. Nefretimizi, hırsımızı, çılgın egomuzu tutabilene aşkolsun! * * * Küçükken çok derin bir çukur bulup içine girdiğimde dünyanın öbür tarafına çıkacağımı sanırdım... Bulutların üstünde bir şehir olduğuna inanırdım, oraya gitmek için planlar kurardım, babamın her şeyi alabileceğini sanırdım, paramızın bitmeyeceğini sanırdım, öyle değilmiş ama... Hiçbiri öyle değilmiş. Çocukluk işte...
Yeni bebeğim. Bugün ilk maaşımla aldığım, benimle şehir şehir dolaşan sekiz yıllık emektarıma, pikapıma veda ediyorum. Hüzünlüyüm. Aman ya, ne bileyim bir garibim işte. Eşyayla duygusal bağ kuranlar beni anlar. Neyse kendinize iyi bakın. Gittim ben.
BİR AVUÇ İNANAN İNSANLAR İNSANLIĞA ÖRNEKTİR .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Uzun Bir Gecenin Ardından Dakyanustan Allah 'u Teâlaya Kaçan Gençler Ashab-ı Kehf Kıssası Ashâb-ı Kehf, putperest bir hükümdar olan Dakyanus devrinde Tarsus’da yaşamış, îman ve tevhîd mücâdelesi vermiş olan sâlih gençlerdir. Zalim kral Dakyanus'un Ashâb-ı Kehf'e karşı sunmuş olduğu puta tapma teklifine karşı
YAZMAK İÇİN
Bu akşam ben Yazmak için yazacağım sadece İyi insanlardan biri olduğum için Ya da bir amaç uğruna değil Siyah, beyaz, alev rengi Ya da içimden geldiği gibi değil Günahlarımdan kurtulmak Geçmişi unutmak için hiç değil
Reklam
MODERN HAYATIN GÖLGESİNDE KAYBOLUŞUMUZ Şehir hayatından sıkılıp köylerde yaşamak isteyen insan sayısı giderek artıyor. İnsan ilişkilerinin sığlığı, kalabalık içindeki yalnızlık duygusu, evcil bir hayvana dahi bakmanın zahmeti, yarım saatlik bir işiniz için bile tüm gününüzün trafikte geçmesi gibi bir çok negatif nedenler, gittikçe metropollerden
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.