Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hayır," dedi Elizabeth, "bu adil değil. Sen bütün dünyanın ahlaklı olduğuna inanmak istiyorsun ve ben birinden kötü bahsedince inciniyorsun.
Sayfa 141Kitabı okudu
Konferanslar sürüp giderken, Amerika'daki Çağdaş Diller Kurumu da kendince başka bir düzlemde işler. On iki ya da on beş bin yazın eleştirmeni otelleri doldurur. Herkesin Jane Eyre'in kim olduğunu bildiği altmış kişilik bir kalabalıkla aynı asansörde bulunmak, son derece ilginç bir sosyolojik durumdur. Güvenlik önlemleri sıkıdır ve bir keresinde sunuş yapacağım salona girememiştim. Jacques Derrida New York Hilton Oteli'nin kalabalık dans salonunda, salınan bir gösterge hakkında konuşurken, gorile benzeyen korumalar, kapılarda dikilip yüksek lisans öğrencilerini uzak tutmaya çalışıyordu. Kurumun başkanı, otelin en üst katında kalıyordu veya ardışık ya da eşzamanlı olarak, Madonna, Paul Newman, Mohammad Ali, Elizabeth Taylor ve Brad Pitt'in yattığı yatakta yatıyordu. Yaşam boyu Dante'den alıntılar yapmanın karşılığında, kıskanılacak bir ödül bu.
Sayfa 101 - 4, PolitikacılarKitabı okudu
Reklam
"Elizabeth'in resmine gelince, onu yaptırmaya hiç kalkışmayın, o güzel gözlerinin hakkını hangi ressam verebilir ki?" "Gözlerinin ifadesini çizmek gerçekten kolay olmayacaktır ama çok güzel olan rengini, biçimini ve kirpiklerini çizmek pek de güç olmasa gerek."
Sayfa 56 - armada yayıncılıkKitabı yarım bıraktı
Elizabeth
Memnuniyetim, ne kadar insan tanırsam o oranda azalıyor. Her günüm bana insan karakterinin iradesizliği hakkındaki düşüncemi ve gösterişe aldanıp kimseye fazla güvenmememi öğretiyor
Sayfa 145 - Avrupa yakası yayıneviKitabı okudu
Elizabeth gözlerine bakmaya cesaret edebilseydi,yürekten hissedilen sevinç ifadesinin yüzüne nasıl yayıldığını ve ona ne kadar yakıştığını görebilirdi,
Sayfa 371Kitabı okudu
“Benim de kusurlarım var,ama akılla ilgili olmadıklarını umarım. Yaradılışımı savunacak değilim…Sanırım pek sevimli değil…herkesin çok hoşuna gidecek kadar değil. İnsanların ahmaklıklarını,kötülüklerini gereğince çabuk unutamıyorum ya da bana yönelik kabalıklarını. Kimse duygularımı kolay kolay kışkırtamaz. Yaradılışım için kinci diyebiliriz belki…Birinden bir kez soğuyunca ilelebet soğurum.” “Bu bir kusur işte!” diye haykırdı Elizabeth.“Katı kincilik karakterdeki bir gölgedir. Ama hatanızı iyi seçmişsiniz.”
Reklam
“Yeterince kusurum var ama bunların kavrayışla ilgili olmadığını umarım. İyi huylu bir insan olduğuma kalıbımı basamam. Biraz aşırı dikkatliyim. Oysa biraz daha yumuşak olabilmek gerekiyor. Çevremdekilerin saçmalıklarını ve kötülüklerini gerektiği kadar çabuk unutmuyorum, beni inciten hareketlerini de öyle. Duygularım, başkalarının keyfine göre değişmez, hatta biraz kinci olduğum söylenebilir. Kanaatim bir kez sarsıldı mı, sonsuza kadar bitti demektir.” Elizabeth, “Bu gerçekten kusur!” diye araya girdi. “Dargınlığa unutmamak karakter için bir kusurdur.”
“Bu adamın gururu...” dedi Charlotte Lucas, “beni çoğu kimselerin gururunu rahatsız ettiği kadar rahatsız etmiyor. Çünkü bir özrü var: Bu kadar yakışıklı, asil, zengin ve her bakımdan eksiksiz bir gencin kendini yüksek görmesine insan şaşmamalı. Bana kalırsa, gururlanmaya hakkı var bile diyebilirim.” “Çok doğru...” dedi Elizabeth, “Benim gururumu çiğnemeseydi, onun gururunu kolaylıkla bağışlardım.”
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.