Edwardianism'den Modernizme
Kral Edward VII'nin 1910'daki ölümü, İngiltere'de geç Viktorya çağının sonunun sinyalini verdi. Kraliçe Victoria 1901'de öldü ve Britanya daha liberal olmaya başladı. Dinin etkisi azaldı. Kadınlar otorite pozisyonlarını aldılar. Reformcular, yoksullara daha iyi davranılması için ajite oldular.
Birbirinden farklı dört kadının bir örgü kursu sayesinde kesişen yaşamlarını, aile ve arkadaşlık ilişkilerini konu edinmiş kitabımız.
İki kez kanseri yenmiş ancak geri dönecek korkusuyla aslında hiç yaşamamış hayatı hep ertelemiş ana karakterimizin açtığı kursla taban tabana zıt üç kadın da onun hayatına katılmış.
Ben insanların kitapla yargı ile yaklaşmasından nefret ederim. Örneğin bir kesim var; kurgu kitaplar okumanın anlamsız olduğunu insana birşey katmadığını iddia edip dururlar. Her zaman "hadi be sende" olmuştur tepkim. Önyargıları gözünü kör eden insanlar bunlar.
Bu kitapta iki kadın var, onları yanyana hayal etmek bile imkansız, biri sokak serserisi gibiyken diğeri jet sosyete diyebiliriz. Birbirlerine en az bu kurgulara önyargılı insanlar kadar önyargıyla bakıyorlar. Ancak sonra önyargılarını bir kenara bırakmayı başardıklarında can yoldaşı oluyorlar. Bir kurgudan önyargıyı bırakmak gerektiğini öğrenmek mümkün yani. Siz yeter ki öğrenmek isteyin; Şeyma subaşı yada nihat doğanın kitabından bile birşey öğrenebilirsiniz, hiçbir şey yoksa nasıl kitap yazmamanız gerektiğini öğrenebilirsiniz. Yeter ki önyargınızı bir kenara bırakın....
Toplumsal bağların aşırı oranda bireycileşmesi, atomlarına ayrılması ve parçalanması, duyarlılığın ve şefkatin aşırı ölçüde azalması, jet sosyete ile sıradan insanlar arasındaki uçurumun aşırı yüksek oluşu, refah devletinin olmayışı. İşte bunlar, Finlandiyalı dostumun öne çıkardığı temel hususlardı. Batı'yı her zaman hürriyet ve sivil özgürlüklerle (kapitalizmin bazı eşitsiz likleriyle birlikte) kutsanan bir yer olarak düşünmüş post-Komünist toplulukların, kendilerini; tezahürünü zihinlerimizde ve kalplerimizde yeni alışkanlıkların oluşmasıyla bulmuş serbest piyasa ekonomisinin yan etkilerine hayranlık beslerken bulmaları ironiktir.
Herkesin zevki kendine...Bilmiyorlar tabii, öyle çatallı bıçaklı atıştırınca kaybettikleri şeyi bilmiyorlar...yiyeceğin keyfini parmaklarını yalayarak çıkarır insan, yemeğin tadını öyle alır.