YALNIZ HAVYARLA YAŞANMAZ
Johannes Mario Simmel
7 Nisan 1924 Viyana - 1 Ocak 2009 Luzern
Avusturyalı yazardır. Viyana'da doğmuş, Avusturya ve İngiltere'de büyümüştür. Eğitimini kimya mühendisliği üzerine tamamlamıştır.1943 yılından itibaren II. Dünya Savaşı'nın sonuna dek araştırmacı olarak çalışmıştır. II. Dünya Savaşı'nın
Liebe ist nur ein wort
Aşk dediğin laftır
Johannes Mario Simmel
7 Nisan 1924 Viyana - 1 Ocak 2009 Luzern
Avusturyalı yazar Mario Simmel'in kitapları pek çok dile çevrilip bir çok ülkede yayınlanmış dünya çapında ünlü bir yazar. Türk okurlarının dünya çapındaki bu yazarı tanımamasının sebebi Simmel 12 Eylül 1980 darbesini protesto etmek için
Gökkuşağı kitabından sonra yine bir Johannes Mario Simmel kitabı ve yine güzel. İngiltere, Almanya ve Fransa adına casusluk yapan kahramanımızın, yaşadığı macera dolu hayat sürükleyici şekilde ve akıcı bir dille anlatılmış. Olaylar arasında konuklara özel verdiği yemek tarifleri de ayrı bir tat katmış. Yayınevi tarafından, yazacağı roman için Amerika'da malzeme toplamakla görevlendirilen yazarımızın, tesadüf eseri kitabın kahramanı ajan Thomas Lieven'in karısıyla tanışması sonucu ortaya çıkan, gerçek yaşanmış bir hayat hikayesi. Sadece bu kitabının 30 milyon sattığını ve 33 dile çevrildiğini de belirteyim.
Kimi filmler ve kitaplar vardır ki onlardan da yemek kitaplarından öğrendiğiniz gibi yemek tarifleri öğrenebilirsiniz.
Örneğin "Ratatouille" adlı animasyon filminde Fransız mutfağına ait pek çok püf noktası görülebilir.
Johannes Mario Simmel'in dilimize "Yalnız Havyarla Yaşanmaz" adıyla çevrilen romanında da harika yemek tarifleri vardır.
Ülkü takvimi, alıntı
"Hayvan aç kalınca öldürür, insan ise ülküsü için, bir düşünceye inandığı için. Nedir bu düşünceler? Akılsızca, budalaca şeyler! Din yaymak için yapılan savaşları düşün.İspanyollar Güney Amerika'da on binlerce İnka'yı öldürürken, Katolik dinini yayacağız, diyorlardı. Stalin yirmi beş milyon insanı öldürtürken, komünizm güçlensin istiyordu. Hitler altı milyon Musevi'yi gaz odalarında zehirletirken, sadece benim ırkım,diyordu. George bütün bunlar akılsızlık ve budalalıktan başka nedir? Hiçbiri başarıya ulaşmamış,sadece milyonlarca insan ölmüştür.Tarihte insan öldürmekle hiçbir zaman başarıya ulaşılmamıştır! Aksine, Katolik dini dünyada etkisini yitirmeye başlamış, tarihin en büyük savaşında elli beş milyon insan hayatını kaybetmesine rağmen Almanya parçalanmış,Hitler ölmüştür. Stalin'e gelince. Yirmi beş milyon insanın ölmesi ne komünizme,ne de Stalin'e yaramıştır. İnsan öldürmek hiçbir zaman, hiç kimsenin işine yaramamıştır! İnsanlar hemcinslerini öldürmekle sadece budalalık yapmıştır..."
Öncelikle kitap hakkındaki incelememe yazarın kitabın arka kapağına yazmış olduğu düşüncesinden başlamak istiyorum. "Lütfen bana inanın sevgili çocukklar. İnanın ki savaş, ama her savaş insanlığa utanç veren bir olaydır. Savaşları başlatanlarda dünyanın en aşağılık ve en çirkin insanlarıdır. Çünkü milyonlarca insana korkunç acılar çektiren savaşları başlatanları tarih asla bağışlamayacaktır. Sizlerin ve sizin çocuklarınızın böylesine bir savaşı yaşamayacağınızı dileyelim. Neden savaşmak zorunda kalasınız değil mi? Ama ne yazık ki hala bir savaşa başlayan ya da başlamış olan insanlar var. Ve de olacak. Öyleyse savaşları önleyebilecek insanların var olması gerkeli. Sizlerin, büyüdüğünüzde elele vererek yeni bir savaşın çıkmasını engelleyeceğinize emin olabilseydim sonsuz mutlu olurdum."
Olay örgüsü ikinci dünya savaşından sonra geçer. Maria adlı kız çocuğunun savaş sonrası yaşadığı koşulların okul arkadaşlarının sevgi, paylaşım ve beraberlik ile nasıl üstesinden gelindiğine ve çocukların da aslında büyüklere verilecek derslerle nasıl daha iyi birer birey olduğuna şahit olacaksınız.
Lütfen AğlamayınJ. Mario Simmel · Kelebek Yayınları · 19823 okunma
"Babam her zaman şöyle der: Fakir olan insanlar da vardır, zengin olanlarda. Ve durumları iyi olanlar, durumları kötü olanlara kendiliklerinden yardım etmezlerse hepimizin sonu kötü olur."
"Kadının doğurduğu insan kısa süre yaşar ve huzursuzlukla doludur. Bir çiçek gibi büyür, bir gölge gibi geçip gider,ölür. Ve rüzgar mezarının yerini bilmez..."