Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Karakterler, lise son sınıf gençleri. Özgür ruhlu bir tanesi (Margo) bir gün ortadan kayboluyor ve çocukken en iyi arkadaşı olan ama sonra uzak durduğu gence (Quentin'e) ipuçları bırakıyor. Q da arkadaşlarıyla birlikte ipuçlarını takip edip, onu arama macerasına atılıyorlar. İlk başlarda bir yere kadar merakla bir gelişme olmasını bekledim. Ama ipuçları çok az olduğu için yürüttükleri tahminlerin boşa çıkma sayısı arttı ve bu sıkmaya başladı. Nihayet sonlara geldiğimde de diyaloglarda çok fazla felsefe parçaladılar. Oraları atlayarak okudum. Özetle, önce sürükleyici, sonra duruktu. Bir anda cesur olmaları, popüler olmaları da abartılıydı. Vakit geçirmelik okunabilir.
Olsun
O kadar saçma bir gün ve o kadar saçma bir kitap ki bayıldım. Küçüklüğümden beri bir kütüphanenin rafında gördüğüm, ne zaman dokunsam ruhumda hissedebildiğim bu kitabı sonunda okumuş bulunmaktayım.
Sahte bu şehir, sahte bu insanlar, sahte bu dünya, sahte bu sokaklar. Üflesen uçacak kağıtlardan yapılmışlar ama yine de kestiklerinde canınız yanıyor, kanıyor bedeniniz.
Margo da tam olarak bunu göstermeye çalışıyordu Q'ya.
Çok severim birbirinden farklı iki insanın bulunduğu romanları. Hayata başka bir açıdan bakmak için sizlere bir fırsat sunarlar çünkü. Bu fırsattan ben de yararlanarak diyorum ki, bugün yine benim için özel olduğunu düşündüğüm birini kaybettim.
Ama Margo'nun da dediği gibi.
"Hiçbir şey asla hayal ettiğin gibi olmuyor."
Dibine kadar ergenlik: Kağıttan Kentler
Bundan yıllar yıllar önce Aynı Yıldızın Altında kitabını okumak istemiştim ancak argodan ve hatırlayamadığım sebeplerden yarısını bile okumadan bırakmıştım (filmini izlemiş ve çok beğenmiştim.). John Green'in bu kitabını görünce 'artık şans verme zamanı,' diye düşündüm. Sonuç : Kocaman bir hayal kırıklığı!
Konusundan bahsedeyim; Margo, kendini bulmak ve ruhunu dinlendirmek için evden kaçar. Evden kaçmasından önceki gece yarısında Quentin'i intikam almasına yardımcı olsun diye ikna eder ve intikam planını uygulamada çocuğu kullanır (gayet doğru bir sözcük seçimi). Quentin yani Q, oldukça ezik ve bu kızı seven bir tip. Ben, Radar ve Q üçlüsü Margo'yu bulmaya çalışır.
Yahu, ben bu kadar bencil karakterleri bir arada okumadım. Dünya hepsinin etrafında ayrı ayrı dönüyor.
Çok mu önemsiyorum anlamadım, yaşları biraz mantıklı olsa keşke karakterlerin. O yaştaki çocukların izbe, karanlık, ceset kokusu duydukları yerde ne işleri var?
Kitap, belirli bir yerden sonra akıcılığını kaybetti. Tüm karakterlere sinir olarak okudum. Argo da çok rahatsız ediciydi. Ergen okumak gerçekten zordu.
Neden üç puan? 1. ilk doksan sayfa için, 2. Ben, bazı yerlerde güldürdü, 3. sondaki Margo gibi popüler bir kızın da insan olduğunu (!) -sonunda- kavradıkları için.
Gerçekten kötüydü.
Kimseye tavsiye etmiyorum.
Geldik bir fiyaskonun daha yorumuna... Kitabı, hikâyemde de bahsettiğim sebeplerden ötürü sevme umuduyla almıştım lakin okumayı bile bitirmeden elden çıkardığıma göre sonucu tahmin etmek zor olmaz.
Bu kitap tam olarak John Green çakması olmuş. JG de mükemmel demiyorum ama genel üslubu, tatlı dili, sarkastik gençleri düşünülürse çoğu young adult
Kitaba karşı ne iyi ne de kötü düşüncelerim var diyebilirim.Günlük kitap okuma saatlerim ve sabahlarken canımın sıkılmasıyla açıp okumasaydım kitaba elim gitmezdi.Kitapta çok nadir yerlerde heyecanlandım ama genel olarak kitap hep aynı şekilde gitti diyebilirim.
Q ve arkadaşlarının arasındaki samimiyeti sevdim ancak bazı yerlerde artık gerek olmadığını düşündüm öne çıkması gereken şeyler onlar değildi bence.
İpuçlarını bulma onları arama çok hızlı geçti ancak o ipuçlarında o kadar vakit geçirildi ki çok uzun geçmiş gibi göründü.Daha fazla ipucu daha az vakit daha iyi olabilirdi. Gerçekten kitap hakkında ne diyeceğimi kestiremiyorum pek.
Ve sonu...O kadar garipti ki ne hissedebileceğimi ne düşüneceğimi bilemiyorum hâlâ.
Okunur mu?Okunur.Çok gerek var mı?Hayır.Size bir şey katacak mı?Çok az. Okumasaydım da olurmuş,kitap hediye gelmeseydi almazdım bile.
Filmini izleyeceğim.Genelde kitaplar filmlerden daha iyi olur ama umut ediyorum ki bu kitabın karşılamadığı beklentimi film karşılar.
#johngreen 'den #kağıttankentler #pegasusyayınları tarafından ciltli basılan bir #kitap . Q'nun hatran hatta aşık olduğu komşusu Margo'ya hayranlığını anlatıyor eser. Q'nun isteği çocukken aşık olduğu Margo'nun verdiği etkinliklerden birine davet edilmekken; bir gece penceresinin önüne gelen Margo büyük bir maceranın içine alır kendisini Q icin yaşananlar anlamlı ve önemliyken ertesi gün Margo'nun ortadan kaybolmasına endişelenir ve O'nu bulmaya calisarak hikayemizi başlatır. Green kitapları gibi; akıcı, sürükleyici ve keyif dolu sayfaları çevirirken; yazarın esprili mizacının yan karakterlere yansımasına bayılacaksınız. #johngreenefsanesi her eserinde yakıp kavuruyor okuyucuyu.
Herkes elektromanyetik spektrumu ve görülen ışığın orada ne kadar minik bir yer kapladığını bilir. (Örnek resim:
320 syf.
8/10 puan verdi
Okuduğum 3. John Green kitabı ve evet neredeyse üst üste 2 John Green kitabı okudum ve evet sanırım yazarı artık daha iyi tanıyorum.
Kağıttan Kentler benim uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Aslında çoğu John Green kitabını hep okumak istemişimdir ama ne yazık ki hepsi şimdiye nasip oldu. Her neyse, yazarın dili yine tam da beklediğim
Sevmediğiniz bir yemeği zorla yemek gibiydi benim için bu kitap. En sonunda pes ettim ve yarım bıraktım. Öylesine sıkıcı bir anlatımı var ki... Yazar sanki sayfa dolsun diye karalamış bir şeyler.
Saçma Q, psikolojisi bozuk bir kızın peşinden onu arıyor. Onu bulmak isterken çevresindeki herkesi bıktırdığını fark edemeyecek kadar saf ve sadece onu konuşmak isteyecek kadar takıntılı bir başrol karakterimiz var. Konuşmaya başladığında keşke hiç konuşmasa dedim hep. Bu tarz kaç tane okuduğumu bile bilmiyorum ama kesinlikle en sıkıldığım romanlar başı çekiyor.
iyi,hoş,güüzel de bu nasıl bi son böyleeee :Q