Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Ron, tüm yardımların ve birlikte geçirdiğimiz zaman için sana müteşekkirim. Ayrılmamızın seni çok üzmediğini umuyorum. Birbirimizi yeniden görene değin aradan çok uzun zaman geçmiş olabilir. Ama Alaska’dan tek parça dönebilirsem, benden haber alacağına emin olabilirsin. Sana önerdiğim şeyi tekrarlamak istiyorum; yaşam tarzında köklü bir değişiklik
Yabana Doğru isimli bir film önermişti yıllar önce bir arkadaşım. Bilmeyen kişiler de olabilir önce bilgi vermek gerek; Yabana Doğru, gerçek bir hikayeden alınan bir kitap olup, Christopher McCandless adlı maceraperest gencin yaşam öyküsünü anlatan bir kitaptır. Yıllar sonra filmi de çekilmiştir. Huyum kurusun, bana tavsiye edilen şeyleri çok geç
Filmini izlediğimde McCandless için "ya o deli ya da tüm insanlık" diye düşünmüştüm, hâlâ da böyle düşünüyorum, hangimizin daha aptal olduğuna karar veremiyorum.
Yazın yaylamıza gideriz ailemle, dört kat giyiniriz, yanımızda yağmurluk, bot, çizme, tüfek, kuru sıkı, balta, bıçak, bize gittiğimiz süre boyunca yetecek kadar yiyecek ve daha
Bir daha ne zaman medeniyete döneceğime gelecek olursak, bunun yakınlarda olacağını hiç sanmıyorum. Doğadan sıkılmış değilim; aksine tabiatın güzelliğinden ve sürdüğüm başıboş hayattan her geçen gün daha da çok keyif alıyorum. Bir ata semer vurmayı tramvaya binmeye, yıldızlarla bezenmiş açık bir gökyüzünü tepemde bir çatı olmasına, bilinmeze giden
Çok okuyordu. Büyük laflar ediyordu. Başına gelenlerin nedenlerinden biri, bu düşünme işine çok fazla kaptırmış olmasıydı belki. Bazen dünyayı anlamak, insanların neden birbirlerine bu kadar kötü davrandığını çıkarabilmek için kendini çok zorluyordu. Birkaç kere, bu tür şeylere çok fazla dalmanın hata olduğunu söyledim. Fakat Alex kafasını bu konulara takmıştı bir kere. Bir sonraki adımı atmadan önce, mutlak doğru olan cevabı daima bulması gerekiyordu.
Yolculuğu kelimenin tam anlamıyla bir serüven olacaktı; her şeyi değiştirecek destansı bir yoldu çıktığı. Kendi bakış açısına göre, son dört yılını anlamsız ve külfetli bir sorumluluğu yerine getirmek, yani üniversiteden mezun olmak için boşa harcamıştı. En nihayetinde kimseye borcu yoktu ve anne babasıyla akranlarının boğucu dünyasından azat olmuştu. Onların tecrit, güvenlik ve maddi erişim dünyasından... Varoluşun ham nabzından koptuğunu acı içinde hissettiği yerden çok uzaktı.
Atlanta'dan çıkıp batıya yöneldiğinde sınırsız deneyimler içinde dilediğince kaybolabileceği, bütünüyle yeni bir yaşam yaratmak istiyordu. Hatta önceki yaşamından kopuşunu sembolize etmek amacıyla kendine yeni bir isim de bulmuştu. Bundan sonra Chris McCandless diye biri olmayacaktı. O, artık kendi kaderinin efendisi olan Alexander Süperberduş'tu."
Yabana Doğru kitabında, Amerikan toplumunun sosyal adaletsizliklerle dolu rahatsız edici kurallarından kaçıp, asla yargılamayan ve -acımasız da olsa- adil davranan vahşi doğada mutluluk arayan bir gencin iki yıl süren yolculuğuna ait günlük, posta kartları, ifadeler vb. izleri alıntılayarak yaşam öyküsünü