Meryem Kardaş
@k_meyrema
Üniversite
İstanbul
Batman
19 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Zamanın iki yüzü var, dedi kendi kendine Hayyam, iki boyutu;
Uzunluğunu güneşin seyri belirliyor,
Kalınlığını ise tutkular.
Sayfa 39Kitabı okudu
256 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Okur Takip Önerileri
Bugünkü hurafeci ve bilgisiz tembellerin yerine ruh ve hareket adamlarının, fikir ve felsefe sahiplerinin geçirilmesi lâzım. Bu muhakkak. Bir dini hayat ki ilme düşmandır, felsefeye düşmandır, insan hayatının her günkü tecellilerine yabancıdır; bu hayatın çoktan feyzini kaybetmiş, çürümüş varlığının bir halka musallat olması, o halkın vicdanını karanlıklara gömmeye elbette mahkûmdur.
Sayfa 65Kitabı okudu
Şimdiki halde, iradesi bitmiş, kendine imanı çökmüş, mazisi tamamen yıkılmış, Allah'a imanı sarsılmış, olan bir nesil karşısında, onun kadar bitik ruhu, soluk ve renksiz çehresi, hemen çökecekmiş gibi dermansız vücudile ayakta duran bu şehir, kendi meçhul kurtarıcısına beş yüz yıllık Türk-Müslüman tarihinin ağzından şöyle fısıldıyor: "Allah rızası için!"
Sayfa 41Kitabı okudu
Her şeyden önce çalmayanı ve saldırmayanı değil, çaldırmayanı ve saldırtmayanı bulmak lazım.
Sayfa 40Kitabı okudu
Bu şehrin insanları böyle, zamanları, zevkleri, kararları, söz alma ve verme iradeleri, sıhhatleri, şerefleri, hülâsa her şeyleri, ama her şeyleri her an çalınarak yaşıyorlar ve bunun farkında değiller.
Sayfa 31Kitabı okudu
"Allah rızası için!" Allah'ın dilenciliği en çok levm ettiği bir dinin halkı ne kadar da dilencilere düşkün, bunlar ne kadar da hürmetsizce dileniyorlar!
Sayfa 28Kitabı okudu
tereddüdsüz diyebilirim ki, insanı bu derecede küçülten ve bir insanlığı bugün bir medeniyet seviyesinden mahrum eden bu müsibetlerin hepsinin sebebi, insana kıymet vermeyişleridir.
Sayfa 21Kitabı okudu
Burada hırsızlığın pek feci bir şekli de çarşıda pazarlık usulüdür. Esnafla alıcının bu karşılıklı çekişmesi, hırsızlıkla dilencilik müsabakası gibi bir şeydir. Satıcı her zaman daha çok çalabilmek istiyerek direnir, alıcı türlü şekillerde az para ile satın alabilmek emelile yalvarır; sonunda her iki taraf bunaldığı zaman alışveriş yapılır.
Sayfa 21Kitabı okudu
Daima çok kazanmak istiyen bu insanların hiçbirisi saat kullanmasını bilmiyor ve bu yüzden çok kazanabilmek, zamanın sabırla ve sistem sayesinde elde edilmiş bir eseri değil, çok kere vurgunculuk ve tesadüf eseri oluyor.
Sayfa 21Kitabı okudu
Faraza sözünde durmamanın, randevusuna zamanında gelmemenin sizin zamanınızdan çalma olduğunu nedense hiç akıllarına getirmiyorlar.
Sayfa 20Kitabı okudu
Bu perişan sokakların canlı birer facia halindeki motifleri dilencilerdir. Genç ve yaşlı her türlü izzetinefsin el açıp süründüğü bu haileli manzarada en fazla insanı şaşırtan şey, bunların şuurlu bir ikrahla karşılanmayışı, takip edilerek ortadan kaldırılması gereken ahlâkî bir belâ olduklarının bilinmeyişidir
Sayfa 19Kitabı okudu
Cim, içerisinde bir cemiyet nizamından eser görülemeyen bu memleketin en büyük yarası yolsuzluktur.
Sayfa 19Kitabı okudu
Halkın hizmetinde bulunması lâzım gelen memur sınıfı halktan ziyade kendi âmirlerine hizmet ediyorlar. Sanki küçük memurlar halktan ziyade âmirlerine hizmetle ödevlenmiştirler. Bu teşkilâtın halkın emrinde bir kuruluş haline gelemeyişinin sebebi, her şeyden önce birbirlerine karşı saygısızlık ve birbirlerinin haklarını tanımayışlarıdır.
Sayfa 18Kitabı okudu
İstanbul'da ise, kim olduğunu, kimin çocukları olduklarını, kimin esiri, hangi kıtaların mazlumu olduklarını ve hiçbir şeye yaramadıklarını bilmiyen avare bir gençlik var ki, onun hali yürekler acısıdır.
Sayfa 16Kitabı okudu
Burada Türk-İslâm ruhu ile romantizmini çoktan geçirmiş bir Batı tekniği boğuşuyorlar ve her yerde büyük sanayiin ruhsuz saltanatı, müslüman Türkün ince ruhunu ve ruhanî zevkini yere sermektedir.
Sayfa 15Kitabı okudu
İstanbul
Burada Şarkla Garbın, eski ile yeninin çarpışması, ruhla bedenin çarpışması gibi korkunç olmaktadır.
Sayfa 15Kitabı okudu