—spoiler içerir—
Direkt konuya giriş yapacağım. Kemal’in bir kereligine de olsa dürüst olup duygularını göstermesini cok isterdim. Ama hep bundan kaçındı. Zengin ve oturaklı havalara bürünerek dışarıdan geçilemez duvarlar yarattı. Füsun’a içini tam anlamıyla açamadı diye düşünüyorum.
Kemal’in neden Füsun’a evlenme teklif etmediğini Füsun’u
Onlar, Füsun ile Kemal, aslında ikisi de çok iyi, çok saf insanlardı ve birbirlerine çok uygunlardı, ama Allah onları birleştirmemişti ve bizler de bunu çok fazla sorgulayacak durumda değildik.
Aşk acısının bir bütün olduğunu söylemek isterim. Gerçek aşk acısı, varlığımızın en temel noktasına yerleşir, bizi en zayıf noktamızdan sımsıkı yakalar ve diğer bütün acılara derinden bağlanarak bütün gövdemize ve hayatımıza hiç durdurulamayacak bir şekilde yayılır.
Dünyada birlikte olmam, sarılmam gereken tek kişi vardı, hayatımın tek merkezi başka bir yerdeydi ve kaba oyalanmalarla boşu boşuna kendimi kandırmam hem kendime, hem ona saygısızlıktı.
“İyi bir köşe yazısı ile aşkı birleştiren şeyi buldum Kemal Bey,” dedi bana. “Nedir?” “Aşk da köşe yazısı da, tabii ki bizi şimdi mutlu etmelidir. Ama ikisinin de güzelliği ve gücü, akıldan hiç çıkmamasıyla ölçülür.”
Bugün onu kaybettiğim için olduğu kadar, ona hak ettiği kadar iyi davranamadığım için de, bak yıllar sonra hâlâ acı çekiyorum. Oğlum, bir kadına, zamanında, iş işten geçmeden iyi davranmayı bilmek lazım.