Bu diyarda Ali cabbar gibi cabalamayıpta kavuşamayanlar var ferhat gibi dağı da delse kavusamayanlar var velhasıl kelam her şey nasip kismet..kavuşmakta kavusmamakta kader...
Avuç içlerimde biriktim
Seni gözyaşlarımla beraber
Senli hayaller
Dualar biriktirdim
Nasip dedim bekledim
Kader dedim bekledim
Kısmet dedim bekledim
Ben hep bekledim
Ben hep beklerim
Seni hep seni
Ben seni
Rabbime emanet ettim...
@Ezo31
Sebep, genlerden başka bir yerde degildir.
Huntington mutasyonunuz ya vardır ve hastaliğa yakalanacaksınızdır ya da bu mutasyon sizde yoktur. Bu, Calvin hayalini bile kurmadığı ölçüde kesin bir belirlenim, kısmet ve kader. İlk bakışta, her şeyin sorumluluğunun genlerde olduğuna ve bu konuda yapabilecek hiçbir şeyimiz olmadığına dair nihai bir kanıt gibi görünmektedir. Sigara içseniz, vitamin hapları kullansanız, spor yapsanız ya da sürekli televizyon da izlesiniz sonuç değişmez. Deliliğin başlama yaşı, tamamen bu genin belirli bir bölgesindeki CAG kelimesinin' tekrar sayısına bağlıdır. Eğer sizde otuz dokuz tekrar varsa. %90 olasılikla yetmiş beş yaşınızda bunama başlar ve ilk semptomlar ortalama altmış altı yaşında ortaya çıkarlar; kırk tekrar varsa ortalama ölme yaşı elli dokuzdur; kırk bir tekrarda bu yaş elli dörttür; kırk iki tekrarda ise otuz yedidir; bu böyle devam eder ve kendilerinde kelimenin yaklaşık elli tekrarı bulunanlar yirmi yedi yaşında akıllarını kaybederler. Şöyle bir ölçüden bahsedebiliriz: Eğer kromozomlarınız ekvatoru dolaşacak kadar uzun olsalardı, sağlık ve delilik arasındaki fark bir inçten az olurdu.
Bir adam gelip ustaya insanın ne kadar özgür, bağımsız olduğunu sorar. O tamamen özgür müdür, yoksa bir sınırlama var mıdır? Kader, yazgı, kısmet, ötesinde özgür olamayacağın sınırlamalar koyan Tanrı diye bir şey var mıdır? Mistik bunu kendi tarzında gösterir; mantıken değil, varoluşsal olarak. "Ayağa kalk!" der. Adam bunun aptalca bir
Büyük çoğunluk, çok çalışıp az şeyi çok zor elde ediyor; bir avuç azınlık, az çalışıp çok şeyi çok kolay elde ediyor. Bu çok çalışıp az şeyi zor elde edenler durumu sorgulamak yerine kendilerini kader kısmet diyerek alın yazgısı diyerek avutuyorlar.
Sevdiğin şeyler vardır mesela. Onunla yapmak istersin ama olmaz. O seni istemediğinden değil ve sen onu istemediğinden de değildir olmaması. Hayat işte; kader kısmet...