yemeklerden sonra pişman oluyorlar, kravat takıyorlar, az seviyorlar
âşık olamıyorlar, çok şişmanlıyorlar ve hiç gülmüyorlar*
-manavlar da şiire inansın diye kırmızıydı belki elmalar-
elmalar deyince aklıma annem geliyor ve taksitli sancılar
bir yanağın elma oluşunu
devrik cümlelerle düşünüyorum...
sigortalı bir işe girmeden âşık olunmuyor.
kâm aldı bu çerhden gedâlar
ferdâlara kaldı âşinâlar
durmaz mı o ahdler vefâlar
geçmez mi bu etdiğim duâlar
hâl-i dilin intizâmı yok mu?
dil hayret-i gamla lâl kaldı
gâlib gibi bî-mecâl kaldı
gönderdiğim arz-ı hâl kaldı
el’ân bir ihtimâl kaldı
insâfın o yerde nâmı yok mu?