Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Yeni kurulan kentin geniş sokaklarından geçiyoruz. Ama adımlarımız, bakışlarımız kararsız. Acının eski sokaklarındaymışız gibi, için için titriyoruz. Yüreğimiz tam bir temizlenişliği tanımıyor daha. İçimizdeki, sağlığa aykırı o eski Yahudi kenti, çevremizdeki bu sağlığa uygun kentten çok daha gerçek. Bir düş içinden uyanık geçmedeyiz: geçmiş çağın ancak hayaletleri olan bizler.”
Sayfa 38
"Cevaplar, umutlardır, söz vermelerdir. Kesinlik değil ki bu." "Ama kesinlik olmazsa, bütün yaşayış nedir ki?" "Batıştır. Belki de günaha düşüş." "Günah nedir?" Kafka karşılık vermeden alt dudağını dilinin ucuyla ıslattı. "Günah nedir?... Sözü ve eylemi biliyoruz ya, günahın duygusunu ve bilgisini yitirmişiz..."
Sayfa 68 - Bilgi Yayınevi, 1. Basım, 1966
Reklam
On beş gündür görüşmemiştik. Bu arada “yutarcasına” okuduğum kitapları anlattım ona. Kafka gülümsedi. “Hayattan, nisbeten kolayca, hayli kitap çıkarabilir kişi; oysa kitaplardan, az azıcık bir hayat çıkarabilir.”
Gözleri etüd ederim hep, bana kelimelerden daha çok şey söylerler. Bütün dostlarımın harikulade gözleri vardır. İçinde yaşadığım karanlık kafesi aydınlatan tek şey, onların gözlerindeki parıltıdır.
İz YayıncılıkKitabı okudu
“Bu ölüme yakınlığından ileri geliyor” dedim. “Ölüm bilgisiyle korkusundan ileri geliyor.” “Aynı şey değil mi?” “Hayır, aynı şey değil. Yaşamayı bütünüyle kavrayanda ölüm korkusu yoktur. Ölüm korkusu, başarılmamış bir yaşayışın sonucudur.”
Sayfa 70
“Bana öyle geliyor ki bu Uluslarbirliği adı, yeni bir savaş alanı için maske sadece. Uluslarbirliği, kavganın belli bir yerde olmasını sağlamak için kurulmuş bir örgüttür. Savaş sürüp gidiyor, ama artık başka türlü kavga araçlarıyla. Asker tümenlerinin işini bankalar görüyor. Sanayinin savaş gücü yerine, maliyenin kavga yeterliği geçiyor. Uluslarbirliği, ulusların birliği değil, çeşitli çıkar kümelerinin bordası”
Sayfa 72
Reklam
651 syf.
10/10 puan verdi
........SPOILER...... ruh ve beden. bence kitap bunu anlatıyor. hanginin ruhu tam? lineer bir zaman dilimi yok. bedenen bulunsalar da, ruhları bir döneme ait olabiliyor. neticede magical realism okuduğumuz kitap. pek çok noktayı nasıl açıklayacağımız bizle ilgili. akılsız nakata, 15 yaşında olmasına karşın akıllı ve olgun kafka. kendini
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,8bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
K. otuz üç yaşında. Franz Kafka'nın kahramanı ile hiçbir alakası yok ama İsa'nın öldüğü yaşta artık. Yani bakış açınıza göre ölüme çok yakın. En azından öğrencileri şakayla karışık böyle düşünüyor. Gerçekte ise erkek arkadaşının intiharı ile sarsılan, akciğer kanseri ile bir savaş halinde olan, bir çocuk sahibi olmak fikri ile bir hayvan sahiplenen otuz üç yaşında bir öğretmen o. Çocuk ismini verdiği ve poşete koyduğu hayvan ile yaptığı konuşmalar bizi düşle gerçek arasında bir yolculuğa çıkaracak.
33
33Kjersti Skomsvold · Jaguar Yayınları · 2016232 okunma
Leonard Frank'ın kitabı İnsan Tanrıdır üstüne konuşurken, "İnsanların çoğu kötü değildir" dedi Franz Kafka. "İnsanlar, sözleriyle eylemlerinin sonuçlarını önceden görmeden konuşup davrandıkları için kötü ve suçlu oluyorlar. Uyurgezer onlar, kötü kişi değil."
Sayfa 40 - İz YayıncılıkKitabı okudu
“Dostoyevski kanlı bir masaldır.”
Sayfa 50 - Bilgi Yayınevi
Reklam
"Zenginlik nedir ki? Kimi için eski bir gömlek, zenginliktir. Kimi de on milyonuyla yoksuldur. Zenginlik, baştan aşağı görece ve yetersiz bir şeydir. Temel bakımından, sadece özel bir durumdur. Zenginlik, kişinin elinde bulunan şeylere ve ele geçireceği yeni şeylere bağlılığı demektir. Yeni yeni bağımlılıklar demektir. Maddeleşmiş güvensizliktir sadece. Ama - bütün bunlar babamındır, benim değil.
Sayfa 18 - Bilgi Yayınevi, 1. Basım, 1966
Taşradaki eniştesine yaptığı kısa bir ziyaretten döndüğünde, Franz Kafka’ya hoşgeldine gittim: “Artık evdesiniz yine.” Kafka üzgün gülümsedi. “Evde mi? Ben annem ve babamla oturuyorum. O kadar. Doğru, küçük bir odam var, ama o ev değil ki; daha da çökmek için, iç tedirginliğimi saklayabileceğim bir sığınak.”
Cümleler, insanlar için duyulan özlemle dolu. Yani kökünde, büyüme özlemiyle, küçük Ben’in genişlemesi için duyulan özlemle, topluluk özlemiyle. Böylece küçük, üzgün Ben’in yalnızlığından kaçıp, çocukça delilikler kargaşasına sığınılıyor. İsteğe bağlı, dolayısıyla tatlı bir yanılgı. Ama yanılgı. Kişi kendini yitirince özgeyi nasıl bulabilir? Özge- yani, bütün görkemli derinlikleriyle dünya- ancak sessizlikte açar kendini.
Sayfa 90
434 öğeden 406 ile 420 arasındakiler gösteriliyor.