Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anna Frank'ın Hatıraları ya da ginlüğü diye geçen filmi izledim az önce.İçim burkuldu ,derinden yaşadım fazlasıyle filmdeki görsellik başka ama kitaptaki cümleler daha hissedilir kılar duyguları bence.Kİtabını okumadım ama bence okunmalı:) filmden bir kıssayı şöle anlatmak istiyorum sizlere: " Genç kız(anna frank) kağıt kalem diye yalvarıyordu,açlık umrunda değildi.Ne takdire şayan bir yazarlık abidesidir ki hepimize örnek olmalı bence.Annesi sırf kızına kağıt kalem tedarik etmek için kendi ekmeğini veriyordu.Ve ne yazıkki (afedersiniz ama) aptal gardiyanın sözleri şöyle: " Üç kere daha bana ekmeğini verirsen olur.Bu çok az." Zaten esirlere verilen ekmek birkaç dilim anca:(( İşte bu kadar içler acısı durumda insanlar ayakta kalmaya çalışmış . Biyografi sevenler için fevkalede öneriyorum
"BİR PİRİNÇ TANESİ" Ben beş yaşında idim. Babaannem rahmetli pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü. Babaannem eğildi aramaya başladı. Sağa bakıyor sola bakıyor bulmaya çalışıyor.... Çocukluk işte 'aman babaanne' dedim. 'Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya yorulmaya değer mi?' Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı öfkeyle
Reklam
Okuduğunuz eser sizi fikren yükseltir, içinizi iyi ve mert duygularla doldurursa, onun hakkında karar vermek için bu duygu yeterlidir. Alexander Pope Asıl iktidarın kitapta olduğunu gördükten sonra, hükümdarlar da kaleme sarılıp kitap yazmaya başladılar. Alfred de Vigny Kitaplar benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir; çünkü iki
Barış Manço'nun Fransız'a Cevabı Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur. Küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile dalga geçmektedir. Sürekli, " İşte Türk, yani barbar, vahşi vs... " demektedir... Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere " Yanınızda kâğıt para var mı? " diye sorar! Bu
Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha
OKUYALIM, UYGULAYALIM...
*Beş yaşında idim. ** Babaannem rahmetli,pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü.Babaannem eğildi,aramaya başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyor. Çocukluk işte,"aman babaanne dedim. Bir pirinç tanesi için bu kadar çaba harcamaya, yorulmaya değer mi?" Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu.
Reklam
8,5
İtalyan sinemasına ve tarzlarına hayran birisi olarak İtalya'nın tartışmasız en önemli eserini-en önemli yönetmenine değinmezsem olmazdı. 8,5 filmi bir ilham kaynağıdır. Filmin ana karakteri zavallı yönetmen Guido Anselmi'nin gerçek ile düş arasında gidip gelen çarpık düzeni hepimize tanıdık gelir. Kimi zaman Bergman'ın Persona'sı, kimi zaman
Bazı vakit, birileri ile olsak dahi yalnız kalırız. Bu meseleyi anlatan nice söz, nice şiir vardır fakat hiçbiri Sait Faik gibi anlatamaz: "Sanki ben her akşam onunlaymışım gibi, bir yalnızlık duyuyorum." Tam anlamı ile yalnızlık, çok fena sevgili okur. Siz siz olun, kendinizi dahi yalnız bırakmayın. Var olun. Sait Faik Abasıyanık -
Sabırlı olup sonuna kadar okuyabilecekler için yazdığım hüzünlü bir öyküm. Okuyunuz bence. Aslında; ne kadar da masum olduğunun farkında değildi yanaklarından süzülen damlaların. Yüzüne acılı bir ifade takınmıştı farkında olmadan. Çatık kaşları, büzülmüş dudakları ve kırılgan gözyaşlarıyla küçük bir çocuğu andırıyordu. Yüzündeki ifadenin ve
GÜNAYDIN.... Bugün Pazar “..bugün pazar, bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.” Böyle diyordu Nazım. Hürriyet kokan şiirinde. Sanırım üzerinde çok düşünmeye mahal vermeden, bu dizelerden bile şiirin yazıldığı yer belli ediyordu kendini. Nazım Hikmet sürgün yıllarında yazdığı şiirlerini Piraye'ye, yakın hissettiği Avukat dostuna gönderirdi. Ancak
Reklam
Bir edebiyat dergisinde de yayınlanan hüzün barındıran bir öyküm. Öykü sevenlere tavsiye ederim. Aslında; ne kadar da masum olduğunun farkında değildi yanaklarından süzülen damlaların. Yüzüne acılı bir ifade takınmıştı farkında olmadan. Çatık kaşları, büzülmüş dudakları ve kırılgan gözyaşlarıyla küçük bir çocuğu andırıyordu. Yüzündeki ifadenin ve
1.305 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.