Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her ne kadar tıbbi olarak kayıtlara geçmese de bir zamanlar insanlar bibliyomaniden ciddi anlamda korkuyordu. Kimi koleksiyoncular kitapları Avrupa’nın edebiyat mirasını korumak ve sürdürmek için satın alırken kimileri de bunu yalnızca refah ve güç gösterisi olarak yapıyor. Zira o dönemde kitap imalatı kâğıt kesiminden ciltlemeye oldukça hassas ve emek isteyen bir zanaat olduğu için kitaplar oldukça değerliydi. Bu durumun ciddiyetini anlatan, bibliyomaniyle ilgili kurgusal ya da gerçek olaylara dayanarak yazılmış birçok metin var. Ancak bunların en meşhur ve en tuhaf olanı, İngiliz din adamı Thomas Frognall Dibdin tarafından yazılan Bibliomania; or Book Madness (1809) adlı bir kitap. Dibdin’e göre “kitap vebası” 1789’da Paris ve Londra’da en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Kitabında bibliyomaniyi gerçek bir hastalık izlenimi uyandıracak şekilde tıbbi terimler kullanarak anlatıyordu. Frognall Dibdin aynı zamanda kitap tutkunlarının olduğu ve bibliyomaninin yayılmasını sağlayan bir kulüp de kurmuştu. İronik olarak bu kitap, kitap tutkunları arasında oldukça popülerdi. Dibdin, bibliyomaninin tedavisinin kitapların ticarileşmesiyle geleceğine inanıyordu. Nitekim tahmini doğru çıktı. Zaman geçtikçe gelişen ve makineleşen basın yayın teknolojileriyle beraber insanlardaki biriktirme, koleksiyon yapma ve saklama isteğinin yoğunluğu azaldı. Ancak bibliyomanlar hiçbir zaman tamamen ortadan kaybolmadı.
İstihbaratçı
Andolsun ki vakti geldiğinde ödeşeceğiz! “İSTİHBARATÇI
Aydın Benli
Aydın Benli
” Akıl Oyunları/ Devletleri akıl yönetir Devlet Aklı İstihbarattır. İstihbarat teşkilatları, etkin ve güçlü olmayan devletlerin masada söz hakkı yoktur, hatta o masada sandalyeleri de yoktur. Eğer bir yerlerde bombalar patlamıyorsa, insanlar ölmüyorsa, kaos ve kargaşa yoksa bunun
Reklam
Bugün kütüphanede dikkatimi dağıtan minik :)
Yaşı küçük ama aklı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Saatlerce önündeki kitabı okudu ve sıkıldığında ders kitaplarını çıkartıp çalışmaya devam etti. Dikkatine ve azmine hayran kaldım minik:) Ayrıca kütüphane kurallarına bir o kadar da uyuyor. Birlikte geldiği ablası ile kağıt üzerinde mesajlaştılar ses çıkartmamak için. Halbuki yan masamızdaki yetişkin insanlar sürekli fısıldaşıp gülüyorlardı. Bazı şeylerin yaş ile alakası yokmuş bunu bir kez daha deneyimledim bu olayda:) Her neyse, kalkıp öpmemek için kendimi sıktığım bu tatlış çocuk.. Umarım yolun hep aydınlık olur.
'hayat'ta üzerine düşünülecek şeyler; montaigne ve monteyn.. :D
bundan 15-16 sene öncesinde köyde olduğum bir gündü.. akşam saatleriydi.. bizim oralarda hayat denilen, evin önünü kaplayan üzeri kapalı, çevresi açık yüksekçe yerde (şu evin girişi gibisine bi' yer; 4.bp.blogspot.com/-hLE3QMeLxcw/V1... ) yeğenim ile birlikte
Mutlu son?
Bir efsaneye göre bir kadın bir adama aşık olmuş. Ama ne kadın ne adam bunu fark edememiş. Yaşadıkları duygu yoğunluğu o kadar duygusuz yapmış ki onları aşkı görememişler. Ailesinden inanılmaz derecede sevgi almış, güzel, kibar bir kadın varmış. Annesi ve babası birbirine çok aşık bir çiftmiş. Bir erkek kardeşi ve bir ablası varmış. Ablası
"Malzemesi ölümdür kitapların. Ölü ağaçlardan elde edilen kağıt, ölü hayvanların derilerinden yapılan ciltler ; ölü yazarların sözleri. Orada öylece dururlar . Çok ay­rıntılı bir mezarlıktır kütüphane. Üstelik insanlar tüm bu ölüm artıklarının zaman ötesine ulaşma gibi bir özelliğe sahip olduğunu düşünürler . Ne garip bir yanıl­sama. Oysa bir mumyadan fazlası değildir kitap. Dü­şüncenin mumyası.."
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
dünyanın sonu geldi... kimse inanmıyor Albayım. değil... değil. anlatmak istediğim bu değil. susuyorum artık... konuşmayacağım. zaten kelime haline,
"Bazı insanla.. Yüzüne yansıtir, yüreğindeki güzelliği. Nasıl m? Her şeye değer verip, tebessüm ederek. Sokaktaki kediye, Bahçedeki çiçeğe, Havada uçan kuşlara, Kağıt mendil satarn çocuğa.. Tanidiğı tanımadığı tüm insanlara... Bazı insanlar öfke için, Bazı insanlar sevmek için yaşar."
HK
Bu kayit onemli Neden derseniz Sermayenin caglar boyunca bir temsili olmus Bugun de insanlar birikimlerini bir sekilde koruma derdine dusuyorlar ve yatirim yapiyorlar
1.302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.