🔸 Ayet-i kerimelerde Allah'ın kullarını sevdiği vurgulanır. O'nun takvâ sahiplerini, iyilik severleri, maddî ve mânevî temizliğe önem verenleri, tevekkül ehlini, sabırlı davrananları, adaletli olanları, kahramanları, Hz. Peygamber'e uyanları sevdiği; inkârcıları, zulüm ve haksızlık yapanları, günahlarda ısrar edenleri, böbürlenip övünenleri, büyüklük taslayıp gerçeklere karşı çıkanları, nankörleri, hainleri, aşırılığa sapanları, şımarıkları sevmediği bildirilir.
Allah (cc) kullarına zulmetmez. Ancak insanları yanlış yollara saptıkları zaman doğru yola sevk olsunlar diye cezalandırır, bir bela gönderir. İşte bu belalar, musibetler bize şer gibi görünse de hakikâtte hayırdır ...
Sadece kahramanlar ve hainler ya da canavarlar ve kurbanlar olduğunu, arada başka bir şey olmadığını düşünüyorsun. Oysa hepimiz, bir taraftan diğerine geçilen o aradaki yerdeyiz.
Gece yıldızlar aydınlatırdı karanlıkları
Ay ışığı vurarken yüzlerimize
Bir hüzün çöker di yüreğimize acı bir hüzün
Ölüm hiç ayrılmadı peşimizden
Sanki adım adım takip etti bizleri
Öyle bir an gelip geçti ki
Şehadet bizlere nasip oldu
Bak giyindik yine damatlıkları gelinlikleri
Bugün düğün bugün bayram bize
Örtüler üzerimize al sancakları
Yerler
tarihî hadiseleri ve insanların icraatlarını tek taraflı ve tek boyutlu ele almak ve neticede kişileri kahramanlar ve hainler, büyükler ve küçükler gibi sınıflandırmalara tabi tutmak bizi gerçek tarihi okumak ve anlamaktan uzaklaştırıyor.