Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Papatya ve Yakamoz'un hikâyesinin devamı ...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Geleneğin dünyasıyla anlaşamayan bir düşünce yapısı vardı onun. O, sadece Kur'an ve sünnetin çizgisine göre ayarlamaya çalışıyordu hayatını. Bazı düşüncelere göre yadırganışı ve anlaşamayışları ondandı...
Reklam
📍Konum bildiriyorum; Vardığımda kalbime çiçekler açtıran liman.
Canım Öğretmenime,
Nereden başlasam bilemiyorum. Ansızın geldi bize veda edişinin haberi... Arkadaşım bana yine başka bir öğretmenimin paylaştığı hikayeyi attı. Şöyle yazıyordu: "Canım arkadaşım, can dostum boşanma aşamasındaki eşi tarafından katledildi!" Kanım dondu. Sonra arkadaşıma "O fotoğraftaki Saadet hoca değil mi?" dedim. Arkadaşım
“Bu fâni âlem için beklentiye giren kalbime de kırgınım."
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
🍁
“Hastaydım, kafam yorgun, ruhum umutsuz, gövdem acılar içindeydi. Tanrı’nın hiç değilse manevi enerji ve güçlü bir şefkat içgüdüsüyle donatmış olduğu ben, en acı bir cesaretsizlik çukurunun dibine düşmüştüm ve çok öl­dürücü bir zehirin, soluk alamayan kalbime dolduğunu duyuyordum. Yaylada üç ay geçirdim.. O güzel yöreyi bilirsiniz, insanın ruhu kendi içine döner ve eş­siz bir dinlenmenin tadına varır, her şey dinginlik ve huzur yaratır, orada, Tanrı’nın kusursuz yaratımı önünde, ruhunuz örf ve adetlerin boyunduruğundan kurtulur, toplumu unutur, toplumun el kol bağlayan zincirlerini gevşetir yeni­lenmiş bir gençliğin gücüyle.. Orada her düşünce duaya dönüşür, taze ve özgür doğa ile uyum içinde olmayan her şey bırakır yüreği. Ah, orada yorgun ruhlar huzur bulur, bitkin insan gençlik gücüne yeniden kavuşur. Hastalık günlerimi böyle geçirdim işte... Sonra akşamlar! 'Ayaklarını küller arasına uza­tıp kocaman ocağın önünde oturmak, bacadaki bir çatlaktan sanki beni çağırır­mış gibi ışınlarını gönderen yıldıza bakıp durmak, ya da derin düşlere dalarak ateşe bakmak, alevlerin yükselip, titreyip, kazanı, ateşten dilleriyle yalamak için birbirleriyle sanki yarışmalarını seyretmek ve düşünmek.. İnsan yaşamı da budur, diye: Doğmak, çalışmak, sevmek, büyümek ve yok olmak.”
Reklam
“Duamdaki gözyaşı kadar edepliydi, İçime düşen aşkın… Ey benim beşeri Aldanışım, ben seni kalbime koyana sevdalıyım…”
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Kalbime döneceğim ama hangi yolla.. ~
İsmet Özel
İsmet Özel
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Aklım ileriyi gösterdikçe, kalbime tökezliyorum...
Reklam
Aşk ateşi, sönmeyen güneş gibidir gönüllerde, sadece yaralarını değil, hülyalarını dağlar insanın ve imkânsızlık illetine düşünce yolun, duyguların kanar...
Ağlamaklı bir hallerim vardır benim hep... Sürekli bir sulugözlülük, dinmeyen bir gözüyaşlılık... "Bırak şu halleri" diyorlar bana, "sen erkeksin, adam gibi ol..." Deniyorum... Kaşlarımı çatıyorum herkese, hayata karşı... Bu bir süre sonra kalbime yansıyor, katılaşıyorum... Kötülük ve kötülükler düşünüyorum hep... İşte, başkalarını suçlamak, hep bir savunma ya da saldırma hallerine bürünüyorum... Kimseyi affetmemek, intikam almak gibi şeyler işte... Kötüleşiyorum yani, sert bakınca, kaşlarımı çatınca... Gözlerimden kalbime böyle bir yol iniyor... Oysa ben böyle bir karakterin adamı değilim... Kötüleşemem ben... Kin, nefret, şiddet, intikam... Bunlar bana göre değil... Çoğu şeyi Allah'a havale ederim... Ben kötüleşemem... Karışmasın kimse bana, ağlamak istediğim de ağlarım, bu kimseyi ilgilendirmez... Buyum ben...
Hayri Varol
Hayri Varol
Doğaçlama
Rabbim, kavrulmuş kalbimde bekleyiş var. Yağmur gecikti, bulutlar hala çekingen. Akşamın hüznü içime işliyor, şemsiye açık, ama damlalar inatla yağmıyor. Şiir gibi akan bu bekleyiş, ruhumu saran bir sis gibi etrafa yayılıyor. Belki de yağmur, kalbime düşen bir melodi olacak, beklemekten yorulduğum an. Ama şimdi, sadece bulutlarla konuşuyorum ve yağmurun özlemiyle doluyorum.
Ağlamıyorum, sadece kalbime sevgi kaçtı.
844 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.