Hangi sokaktan geçsem
Pırıl pırıldır parke taşları
Ayağın değsin yeter
Açılır kapısı cümle güzelliklerin
Kaldırımlar taş mıdır çimen midir bilinmez
Bu şehirde sokaklar seni düşünür
Bu sokaklarda evler seninle dolu
Bu evlerde huzur bir şarkıdır söylediğin
Sen yürürken bir kilim dokunur kilometreler boyunca Düşer kaldırımlara nakış nakış güzelliğin
Kaldırımlar 1
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir
- "(...) Şiirler biliyorsunuz, bir şairin ruh dünyasının aynasıdır. Yani Üstad, ilk şiir kitabını 1925'te eski yazı döneminde Örümcek Ağı ismiyle, ikincisini yine eski yazı döneminde 1928'te Kaldırımlar adıyla harf değişikliğinden hemen önce yayınlıyor. Zaten 1928 yılında 1 Kasım'da harf değiştiği için, 1 Kasım'dan önce şairler-yazarlar kitaplarını mutlaka yayınlamak için o yıl içinde büyük gayret gösteriyorlar. Yani yazı değişince “millet benim eserimi okuyamaz” diyerek Üstad da Kaldırımlar’ı yayınlıyor, ondan sonra 1932'de yeniden toparlıyor. Sonra Ben ve Ötesi, 1955'de Sonsuzluk Kervanı… 1962'de asıl bütün şiirleri bir şekilde birleştiriliyor, toparlanıyor. Mükemmel bir deri cilt. Rahmetli Mehmet Şevket Eygi, Bedir Yayınlarından basıyordu…
Sayfa 30 - Kâzım Albay, -Bekir Oğuzbaşaran ile Röportaj-Kitabı okudu