63 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabı beğendiğimi söylemekle başlıyorum incelememe. Ama şairden okuduğum ilk kitap olan Dünya Lekesi kadar da beni etkilemedi. Bu yüzden birkaç günde okudum. Aynı dizeleri farklı şiirlerde görmek, kelime tekrarlarının fazlaca olması biraz beni sıktı. Ama yine kalbe dokunur şiirler okudum. Yine yaralandığım yerlerden kabuk attım ve yine o kabukların altından kan aktı. Şiir okumak biraz da yaraların başkası tarafından kaşınması değil midir? Acıtsa da insanın hoşuna gider. Kelime dağarcığı geniş bir şair Seyyidhan Kömürcü. Kelimelerle çok güzel oynuyor. Kalemi hiç durmasın.
Hasar Ayini
Hasar AyiniSeyyidhan Kömürcü · Varlık · 2010614 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kim Young-ha’nın Bir katilin güncesi kitabında; yetmiş yaşındaki Byıonğsu Gim’in eski bir seri katil olduğunu öğreniyoruz. En son kırklı yaşlarında işlediği cinayetlerden sonra normal bir vatandaş gibi yaşamına devam eden Byıonğsu, yaşadığı kentte bir katil, birbiri ardına kadınları öldürmeye başlar. Byıonğsu bu katilin kızı İnhi’yi de
Bir Katilin Güncesi
Bir Katilin GüncesiKim Young-Ha · Timaş Yayınları · 20213,876 okunma
Reklam
52 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Bostan korkuluğu
"Birbirimizin acılarına giderek yabancılaştığımız bu dünyada, hiç düşündük mü bostan korkuluğuna ne kadar benzediğimizi? " ... Ekşi sabahlar kokuyor tüm yataklar Caddelerde bostan korkulukları Hep kargalar konuyor asfaltlara Ölümü parçalıyorlar Lime lime ediyorlar Gagaları vişneçürüğü kan lekesi Önce asfalta sürüp keskinleştiriyorlar
Bostan Korkuluğu
Bostan KorkuluğuBerna Güzel · Sokak Kitapları Yayınları · 20189 okunma
·
Puan vermedi
Her insanın içinde yatan dizginlenmiş bir karanlık, o ya da bu sebepten bir çıkış yolu bulup bir başkasının yaşamına son verebilir. Şeytan Ayrıntıda Gizlidir'de birbirinden farklı motivasyonlarla işlenmiş birçok cinayeti ustaca kurgulayıp soluksuzca anlatıyor Ahmet Ümit. . . . Cinayetin işlendiği resim atölyesi bir korku filmi setini andırıyordu. Yüksek bir tavan, ölü yüzü gibi bembeyaz duvarlar, bordo renkli kadife perdelerle kaplanmış üç dar pencere. Pencerelerin hemen önünde duran cevizden yapılma tabutun içinde, uzun saçlı, ilk bakışta kız mı erkek mi olduğu anlaşılmayan bir ceset yatıyordu. Bütün bedenini kaplayan siyah pelerinin kalp hizasında kol saatinin kadranı büyüklüğünde bir delik vardı. Tuhaftır, deliğin etrafında fazla kan lekesi yoktu. Cesedin kalbinden çıkartıldığını sandığımız, heykeltıraşların kullandığı türden, ucu kanlı, yirmi santim uzunluğundaki bir keski, tabut ile üzerinde tamamlanmamış bir resmin bulunduğu şövalenin arasında, yerde duruyordu. Tabutun başında saçı sakalı birbirine karışmış bir adam, ağzını her açtığında alkol kokuları yayarak, 'Karanlıklar Prensi öldü... Karanlıklar Prensi öldü,' diye dövünüp duruyordu." . . . KEYİFLİ OKUMALAR ️
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir
Şeytan Ayrıntıda GizlidirAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201311,6bin okunma
680 syf.
·
Puan vermedi
Huzursuzluktan Sonra
Sürekli düşlemekten bahseden Pessoa, gerçeklerden kaçmak için mi düş alemini zenginleştirdi ya da gerçek olmayacak şeyler düşlemenin gerçekliğe katkısı için mi? Düş kurmak dünyanın ötesine hatta zamanın bile ötesine götürebilir bizi çünkü orada sadece kendisinin hükmü geçer. Düşlemenin beyaz bir meleğe kan lekesi sürdüğünü söylesem ve bu kan lekesi kendinden başkası değildir. Yani düş kurmak şöyle dursun aklımın ucundan bile geçirmemeliyim elimi attığım her yer kirleniyor. Gerçeklerimi başka bir aleme taşımak beni yine gerçeklerimle baş başa bıracak. Düşlesem bile düşelediğim düşler, düşümdeki gerçekler olacaktır.
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110,7bin okunma
358 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
@uslanmazokur
Bugün insanlık tarihinin son dönemlerinde en çok can alan, en kanlı, en izahtan uzak hastalığı hiç şüphesiz ırkçılıktır. Herhangi bir topluluğa mensup birisinin, başka bir topluluğa mensup birisinden kendini üstün görmesi kesinlikle bir hastalıktır diyebilmeliyiz hepimiz. Çünkü bu üstünlük taslanması, en nihayetinde iki toplum arasında kan dökülmesine neden olmaktadır. Bu hastalığın bu kadar yaygın olmasının en büyük sebebi, siyaseten çok kullanışlı olan iki alandan biri olması. Bu manipülasyon ile korku diri tutulur, halk sorgulamaktan uzak tutulur. Peki neyin kavgası bu? Ne için kavga ettiğimizi biliyor muyuz? Kim için/Ne için can veriyoruz? Birbirimizi anlamaya çalışmadan, inandığımız görüşleri sorgulamadan körgörüyle ilerlediğimiz, kanlarımızın döküldüğü yetmedi mi? Bugünkü tavsiyemiz tam olarak bu soruları soran; ırkçılık, militarizm konusunda önümüzü aydınlatan bir roman: Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık. Bu kitabı okuduğunuz zaman herhangi bir ülkenin ismine rastlayamayacaksınız. Hayali bir dünya kurularak yapılan anlatım, yoğun betimlemelerle destekleniyor ve o dünya gözünüzde canlanıyor. Zıt kutuplarda yer alan Kevok ve Baz'ın karşılaşmasının ve birbirlerini dinlemeyi öğrenmesinin öyküsününü okuyacağız. Ama derinlemesine göndermelerle, tahlillerle ilerliyoruz kitap boyunca. Hadi gelin bir kitap daha okuyalım, bir mürekkep lekesi bırakalım hayatımıza, kan lekesi olmasın diye bir adım atalım. Ne dersiniz?
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)Mehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20179,6bin okunma
Reklam
52 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.