Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Müslümanlara aza kanaat etmeyi telkin ettiler ki;
Dünyanın herhangi bir yerinde yoksul bir toplumda ya da Ortadoğu ve Afrika'da yaşayan Müslümanlar neden fakir olsunlar ve dünyadan el etek çeksinler? Neden müreffeh bir hayata, teknolojiye ve maddiyata önem vermesinler? Yani neden ekonomi, üretim, tüketim, dağıtım tamamen Avrupalı kapitalistlerin, Rusların ve Amerikalıların elinde olsun? Neden biz onların vereceği kumanyaya (maaşa) muhtaç olalım ve basit bir iğne için dahi onlara avuç açalım?
Sayfa 36 - Fecr YayıneviKitabı okudu
Kanaat, "bir lokma bir hırka", "bir dilim ekmek, bir yudum su" dininde; zillet , dilencilik, zavallılık ve ahlak felsefesi olmuştur! Yaşamı yemek odası, yatak odası ve ihtiyaç odası arasında gidip gelmekten ibaret olan insanların dünya görüşü oldu kanaat... Kanaat ve sabrın böylesini biz köpeklerde de gördük.
Reklam
Yaşamı yemek odası, yatak odası ve ihtiyaç odası arasında gidip gelmekten ibaret olan insanların dünya görüşü oldu kanaat..
Kanaat, "bir lokma bir hırka", "bir dilim ekmek, bir yudum su" dininde; zillet dilencilik, zavallılık ve ahlak felsefesi olmuştur!
Ve kanaat! Bugün fakirliği meşrulaştıran, az üretmeye, az istemeye teşvik eden bir faktör, "ölmeyecek kadar" yeme ve kazanma, kıt kanaat geçinme felsefesine teslim olup gerisini "sahip oldukları yerleri halklarıyla beraber yese de açlığı dinmeyen, horultusu ve iştahı daha da kabararak vahşileşen" maymun iştahlılara bırakmayı nasihat eden bir mefhum olmuştur kanaat
Kanaat, "bir lokma bir hırka", "bir dilim ekmek, bir yudum su" dininde; zillet, dilencilik, zavallılık ve ahlâk felsefesi olmuştur! Yaşamı yemek odası, yatak odası ve ihtiyaç odası arasında gidip gelmekten ibaret olan insanların dünya görüşü oldu kanaat.
Reklam
159 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ali Şeriati çağı anlayan bir İslam aydını. Aristokratların, burjuvazinin, feodallerin, tüccarların, devlet adamlarının eline düşmüş bir inanç ne kadar korkunç bir hal alıyor. Onlar inancın kaidelerini kendi çarklarına uygun çeviriyorlar. Böylece ortaya halka kanaat etmeyi telkin ederken diğerlerine aşırı gitme hakkı sunan karanlık bir ekol çıkıyor. İslam ne dünyadan el etek çekmenin ne de taşkınlığın inancı. Parayı insanı değerlerin alt yapısı yapan kapitalizmin inancı hiç değil. İslam, sahada aktif bulunanların, dünyasını genişletenlerin. Dışarda çağa uygun, içinde çağsız değerleri taşıyan menfaatsiz kahramanların İslamıdır.
İslam ve Sınıfsal Yapı
İslam ve Sınıfsal YapıAli Şeriati · Fecr Yayınları · 2000502 okunma
Kanaat, uğursuz bir zillet felsefesine dönüştürülmüştür. Köleleşme eğitimi, alçaklık öğretisi ve "başkaları yesin, sen kanaatkar ol!" dininin ahlâkî temeli ve "su kaynağı" biçimini almış. İnsanların bütün bir hayat çizgisini et suyu sofralarında titremeğe terkettiren br dünya görüşü. Et başkasına, su sana! Bu tür sabır ve kanaat köpekvâri (kelbi) bir yaşamdan öğrenilmiştir.
328 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Cife-i dünya değil kerkes gibi matlubumuz Bir bölük Ankâlarız kaf-ı kanaat bekleriz" - Fuzûlî (Peşinde olduğumuz şey, kerkenez kuşları gibi dünya leşine konmak değil; bilâkis biz Ankâ yaratılışıyla kanaat denilen Kafdağı'na talibiz.) Kitabın her kısmı birbirinden güzel ve anlamlı ancak "Kanaatli Kalp" kısmında okuduğum bu
Kalp
Kalpİskender Pala · Turkuvaz Kitap · 20194,464 okunma
Kanaat, "bir lokma, bir hırka", "bir dilim ekmek, bir yudum su" dininde; zillet, dilencilik, zavallılık ve ahlâk felsefesi olmuştur!
Sayfa 163Kitabı okudu
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.