İçgüdüsel olarak putlara taptığımızdan, düşlerimizin ve çıkarlan-
mızın nesnelerini kayıtsız şartsız şeyler haline getiririz. Tarih, bir
Sahte Mutlaklar Geçidi'nden, bahaneler adına dikilmiş bir tapınaklar
dizisinden, zihnin Gayri Muhtemel önünde küçülmesinden ibarettir.
Dinden uzaklaştığında bile insan dine tabi kalır; bütün çabasıyla tann
benzerleri yaratır, sonra da benimser bunlan ateşlilikle: İçindeki kur-
gu ihtiyacı, mitoloji ihtiyacı, apaçık gerçeğin ve gülünçlüğün üstesin-
den gelir. Bütün cinayetlerinin sorumluluğu tapma gücündedir: Bir
tannyı yakışıksızca seven kişi, başkalannı da onu sevmeye zorlar, bu-
na raı:ı olmazlarsa onları yok etmeye de hazırdır. Hiçbir hoşgörüsüz-
lük, ideolojik taviz vermezlik veya din yayıcılığı yoktur ki, şevkin
hayvani temelini açığa vurmasın. Hele insan ilgisizlik melekesi'ni bir
yitirsin: Potansiyel bir katil haline gelir. Hele.fikrini tannya dönüştür-
sün: Bunun sonuçlan sayılamayacak kadar çoknır. Ancak bir tanrı ya
da tanrı taklitleri adına insan öldürülür: Akıl Tannçası'nın. ulus, sınıf
ya da ırk fikrinin yol açtığı aşınlıklar Engizisyon'un ya da Reform'un-
kilerle akrabadır. Kanlı marifetler konusunda coşku dönemlerinin
üzerine yoktur
Kanlı marifetler konusunda coşku dönemlerinin üzerine yoktur: Azize Tereza ancak yakılan insanlarla çağdaş olabilirdi, Luther de köylü katliamlarıyla...
Bütün cinayetlerin sorumluluğu tapma gücündedir. Bir Tanrıyı yakışıksızca seven kişi, başkalarını da onu sevmeye zorlar, buna razı olmazlarsa onları yok etmeye de hazırdır. Hiçbir hoşgörüsüzlük, ideolojik taviz vermezlik veya din yayıncılığı yoktur ki, şevkin hayvani temelini açığa vurmasın. Hele insan ilgisizlik melekesini bir yitirsin, potansiyel bir katil haline gelir. Hele fikrini Tanrıya dönüştürsün; bunun sonuçları sayılamayacak kadar çoktur. Ancak bir Tanrı ya da Tanrı taklitleri adına insan öldürülür. Akıl tanrıçasının ulus, sınıf ya da ırk fikrinin yol açtığı aşırılıklar engizisyonun ya da reformunkilerle akrabadır. Kanlı marifetler konusunda coşku dönemlerinin üzerine yoktur. Azize Teresa ancak yakılan insanlarla çağdaş olabilirdi, Luther de köylü katliamlarıyla…Mistik krizlerde kurban iniltileriyle, vecd iniltileri birbirine paraleldir. Darağaçları, zindanlar, hücreler ancak bir imanın gölgesinde çoğalır, ruhu hepten sarmış olan inanma ihtiyacının gölgesinde…
Kanlı marifetler konusunda coşku dönemlerinin üzerine yoktur: Azize Tereza ancak yakılan insanlarla çağdaş olabilirdi, Luther de köylü katliamlarıyla ...
Akıl Tanrıçası’nın, ulus, sınıf ya da ırk fikrinin yol açtığı aşırılıklar Engizisyon’un ya da Reform’unkilerle akrabadır. Kanlı marifetler konusunda coşku dönemlerinin üzerine yoktur.
Bütün cinayetlerin sorumluluğu tapma gücündedir. Bir Tanrıyı yakışıksızca seven kişi, başkalarını da onu sevmeye zorlar, buna razı olmazlarsa onları yok etmeye de hazırdır. Hiçbir hoşgörüsüzlük, ideolojik taviz vermezlik veya din yayıncılığı yoktur ki, şevkin hayvani temelini açığa vurmasın. Hele insan ilgisizlik melekesini bir yitirsin, potansiyel bir katil haline gelir. Hele fikrini Tanrıya dönüştürsün; bunun sonuçları sayılamayacak kadar çoktur. Ancak bir Tanrı ya da Tanrı taklitleri adına insan öldürülür. Akıl tanrıçasının ulus, sınıf ya da ırk fikrinin yol açtığı aşırılıklar engizisyonun ya da reformunkilerle akrabadır. Kanlı marifetler konusunda coşku dönemlerinin üzerine yoktur. Azize Teresa ancak yakılan insanlarla çağdaş olabilirdi, Luther de köylü katliamlarıyla…Mistik krizlerde kurban iniltileriyle, vecd iniltileri birbirine paraleldir. Darağaçları, zindanlar, hücreler ancak bir imanın gölgesinde çoğalır, ruhu hepten sarmış olan inanma ihtiyacının gölgesinde…
Kanlı marifetler konusunda coşku dönemlerinin üzerine yoktur: Azize Tereza ancak yakılan insanlarla çağdaş olabilir , Luther de köylü katliamlanyla... Mistik krizlerde, kurban iniltile riyle vecd iniltileri birbirine paraleldir... Darağaçları, zındanlar, hücreler, ancak bir imanın gölgesinde çoğalır - ruhu hepten sarmış olan o inanma ihtiyacının gölgesinde. Bir doğruyu, kendi doğrusunu elinde bulunduran kişinin yanında şeytan bile epey soluk kalır.
“ ...KANLI MARİFETLER konusunda çoşku dönemlerinin üzerine yoktur: Azize TEREZA ancak yakılan insanlarla çağdaş olabilirdi, LUTHER de köylü katliamlarıyla...
Aslında her fikir yansızdır, ya da öyle olmalıdır; ama insan onu canlandırır, alevlerini ve cinnetlerini yansıtır ona; saflığını yitirmiş, inanca dönüştürülmüş fikir, zaman içindeki yerini alır, bir olay çehresine bürünür: Mantıktan sara hastalığına geçiş tamamlanmış olur… İdeolojiler, doktrinler ve kanlı şakalar böyle doğar.
İçgüdüsel
Bilmek ya da bilmemek, olmak ya da olmamak... Felsefe yapmak ya da yapmamak :)
Yarısını anlayıp yarısını anlamadığım, tamamen cümle olmaktan uzak kelimelerin anlamsal pragraflar oluşturmaya çalışmaları izlemek gibi bir kitaptı. Bu kadar çok okunup konuşulduğunu göre anlayan çoktur diye düşünüyorum...
Yazar kitabının çoğu yerinde dinin ve ilah