Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
لَٓا اِكْرَاهَ فِي الدّ۪ينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّۚ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللّٰهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰىۗ لَا انْفِصَامَ لَهَاۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ Dinde zorlama yoktur. Rüşd/Hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. Her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle)
Tağut nedir?
"Dinde zorlama yoktur. Rüşd/Hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. Her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan Kelime-i Tevhid’e) tutunmuş (ve İslam dinine girmiş) olur. Allah (işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir." İslam’ın kopmaz kulpu Kelime-i Tevhid’dir. Kişinin Kelime-i Tevhid’in ehlinden olması ve söylediği Lailaheillallah’ın kendisine fayda sağlaması için iki şart zikredilmiştir: Tağutu inkâr ve Allah’a (cc) iman. Tağut, Kur’âni bir kavram olup Kur’ân’da sekiz farklı ayette geçmektedir. İslam’ın en önemli kavramlarından olan tağutu reddetmek, tüm peygamberlerin ortak gündemidir. (bk. 16/Nahl, 36) Kur’ân’a göre tağut: - Kur’ân’ın ölçüleri dışında ölçüler koyarak insanları vahyin aydınlığından küfrün karanlıklarına götüren geleneksel, dinî ya da siyasi bilgi kaynağı (2/Bakara, 257) - Putlaştırılan, uğruna yaşanıp ölünen, dostluk ve düşmanlığın kendisine göre belirlendiği, meşruiyetini Allah’tan almayan değerler ve takip edilen yollar (4/Nisâ, 76) - Allah’ın yasalarına muhalif kanun yapan ve insanları buna davet eden şahıslar ve kurumlar ile bunların koyduğu yasalar (4/Nisâ, 60) - Allah’ın dışında ibadet edilen, Allah gibi sevilen, korkulan, gönülden itaat edilen canlı cansız varlıklar (39/Zümer, 17). Allah’a iman edip, tağutları reddetmeyen her insan tağuta iman etmiş, ona kul olmuş ve Allah’ı inkâr etmiştir. (bk. 4/Nisâ, 51; 5/Mâide, 60)
Bakara 256Kitabı okuyor
Reklam
Tağut Nedir?...
“(O gün) Peygamber: “Rabbim! Benim kavmim şu Kur’an’ı terk edilmiş bir şey hâline getirdi” diyecek.” (25/Furkan, 30) Lâ İlâhe İllallâh’ın ikinci şartı “Tağutu Red ve İnkâr Etmek”tir... Bu şart tahakkuk etmeden iman sahih olmaz. Tağut kavramı, birçok İslami kavramda olduğu gibi manası tahrif edilen ve yanlış yorumlanan kavramlardan birisidir.
Lâilaheillallah!
Bir insan Allah'ın yanında tek geçerli din olan İslam dinine girmek istiyorsa şu kelimeyi nukketmek zorundadır; Lailaheillallah Muhammeden Rasulullah Tevhid, aşağıdaki 3 ana başlık altında Allah’ı birlemektir. İsim ve sıfat tevhidi: Allah’ı Allah’ın isim ve sıfatlarında birlemek Rububiyet tevhidi: Allah’ı Allah’ın fiillerinde
Mevdudi (ra) şöyle diyor: " Allah'ın kanununu bırakıp ta Tağut'a tabi olmak ve cemiyet sistemini bu Tağut kanunu ile yürütmek, İman'a muhalif ve münafidir. Allah'ın ve onun kitabına iman etmenin iktizası şudur ki, İnsan: "Adalet" diye ortaya atılmak istenen Tağut'i kanun ve nizamaları temelinden red etmesi gerekmektedir. Kur'an'a göre de: Allah'a iman etmekle, Tağut'u red etmek aynı kapıya çıkar. Yani Tağut'u red etmedikçe, Allah'a iman tamamlanmış olmaz. Bu ikisi hiç bir zaman bir arada bulunamaz!
Cahili topluluklarda, hâkimiyetin insana ait olduğu düşüncesi egemen olduğundan, kişilerin yaşam sistemlerini belirleyen kanunları, ya bir diktatör tâğut veya halkın temsilcileri sayılan parlamenter tâğutlar tayin ederler. İslam‘da ise, kanun koyma yetkisi, sadece Allah Teâlâ‘ya aittir. Çünkü İslâm huku-ku dini bir hukuktur. İlahi vahye dayanır. Bu dine göre hâkimiyet (egemenlik) kayıtsız şartsız Allah‘ındır. Egemenlik Allah‘ın dışında her hangi bir yaratığa ne tümüyle ne de bölünerek kısmen devredilebilir. Bu husus İslam‘da ittifak konusudur. Bütün Müslümanlar, gerçekte hâkimiyetin yalnızca Allah‘a ait olduğu ve Allah‘ın dışında her hangi bir aciz yaratığın Allah‘a has olan bu sıfata sahip olmadığı, bu itibarla kanun koyma yetkisinin de yalnız Allah‘a ait olduğu hususunda icma etmişlerdir.
Fıkıh usulü, Hasan Karakaya, sf,19Kitabı okudu
Reklam
Tağut ve deccal’ın ortak özellikleri
1- Allah'a asi yapar, kulluktan çıkarırlar 2- İslam düşmanıdırlar 3- İnsanı dinden çıkarır, müşrik yaparlar 4- Onlarda Allah'ın sıfatları yoktur (zaten Allah birdir, eşi ve benzeri yoktur). Onlar ise bir değil, çokturlar, birbirlerine benzerler. Yani hakiki manada: .yaratamazlar (sinek dahi, Hacc Suresi:
TAĞUT
Tağut, yeryüzünde İslâm Dîni'ne yani Allah'ın kanun ve yasalarına isyan ederek başkaldırmak sûretiyle haddi aşan ve aştıran, insandan devlete, güçten otoriteye, nefisten şeytana, puttan kâhine kadar, canlı veya cansız, soyut veya somut her türlü şeyin ortak adıdır. Bu mânâda tarihin her döneminde ve dünyanın her yerinde, aynı veya farklı yerlerde eş zamanlı olarak bir tane olabildiği gibi, işbirliği içinde birden fazla da olabilen tağut, aşırı derecede tuğyankâr olup, insanlar üzerinde ilâhlık iddia edip, onların dünya hayatını düzenlemeye kalkışan her şeydir. Zirâ tağut bir kimliktir. Küfrü, zulmü, fıskı, şerri, haksızlığı, adaletsizliği, putçuluğu, azgınlığı, sapkınlığı ve -zikretmekte aciz kaldığım- tüm kötülükleri ifade eden bir kimliktir. Bu kimlik çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Bazen kendini Fir'avun ilan eden -antik ya da çağdaş- bir yönetici, bazen de Komünizm vaya Demokrasi...adıyla azgın bir sistem ve kimi zaman da dindar kılığına girerek insanlara alemlerin Rabbi olan Allah'tan gayrısına ibadeti süslü gösteren bir belam... {Bkz: Abdullah Saîd el-Müderris.}
"Tağutluk iki şekilde karşımıza çıkmaktadır: Bazı insanlar Allah'ın davetine kulak asmaz, kendi heva ve heveslerinden (kafalarından) hükümler koyarlar. Sonra da kanun ve din haline getirdikleri bu ilkeleri insanlara dayatırlar. İşte bu gibi kişi, kurum ve güç toplulukları tuğyan içinde olurlar ya da kendilerini tağut haline getirenlerdir."
Sayfa 219Kitabı okudu
Münafıkların en bariz sıfatlarından birisi de vekillerin veya öncekilerin görüşlerinden yahut geçmiş kanun ve anayasalardan oluşturulan beşeri görüşlerle hükmetmeleridir. Kitap ve sünneti terk ederek arkalarına atan münafıklar, insanların ellerine tutuşturdukları, fikirlerinin çöplüklerinden ibaret olan bu kanunlar ile hükmederler. Rasûlullah (ﷺ) asrında bu şekilde Allah’ın ve Rasûlü'nün hükmünden yüz çevirip insanların görüşleriyle hükmetmek istiyorlardı. İşte onlar bugün de önceki münafık babalarının yolunu izleyerek, Allah’ın hükmünü terk ediyor ve beşeri hükümlere koşuyorlar. Allah (ﷻ) şöyle buyururken ne de doğru söylüyor: “Sana ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut'u inkar etmekle emrolundukları halde, Tâğut'a muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor. Onlara: Allah'ın indirdiğine ve Rasûl'e gelin (onlara başvuralım), denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.” (Nisa, 60-61)
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.