Makedonya’da Türklerin katledildiği dönemde Boris, arkadaşımın emaneti olan Yusuf’u evlatlık alır. Müslüman olan Yusuf’u hiçkimse sevmez. Borise karşı da müslüman bir çocuğu evlatlık aldığı için sürekli laf söylerler ve buna anlam veremezler. Yusuf ve üvey kardeşi Kristina aralarında yavaş yavaş aşk kıvılcımları başlar. Bunu bir süre gizli tutarlar. Boris öğrenince kesinlikle karşı çıkar. Müslüman olduğu için istemediğini düşünen Yusuf, daha Müslüman olmanın anlamını bile bilmezken bu düşmanlığı anlam veremez. Boris’in ise sakladığı bir sır vardır. Yusuf’u neden evlatlık aldı? Sakladığı sır ile ne ilgisi var? Yusuf’u neler bekliyor?
Kitabın adını ve kapak tasarımını görünce herkeste genel olarak aşk kitabı fikri uyanıyor. İçerisinde aşk var ama daha çok tasavvuf ağırlıklı bir roman. Makedonya’da yaşanan rejim değişikliği ile Müslüman Türklere uygulanan zalimlikler, dışlanmaları ve onları bekleyen zor günler… Çektikleri işkencelere rağmen Müslümanlığı koruyan, ona zarar gelmesin diye savaşan Türklerin hikayelerini Yusuf’un yaşadıkları ile birlikte okuyoruz. Akıcı bir şekilde ilerleyen kitap etkileyici bir anlatımla devam ediyor. Tavsiye ederim.