İsa; öğretmeninin emanet ettiği Hüzzam adlı, tek kanatlı martısına, yıllarca bakar. Ankara’ya amcasının yanına okumaya giderken de abisi Musa’ya emanet eder. Hüzzam uçamaz ama İsa yıllarca okuyup, büyük adam olup, uçmanın hayalini kurar. Çocukluğundan üniversiteye kadar büyüklerinden sürekli duyduğu vatan, millet meselelerinin tam içindedir şimdi. Çocukluğunu, şimdilerde ayrı düştüğü abisi Musa ile, Erzurum’un dondurucu soğuklarında koşturdukları dağı, bayırı özler. Hayat her birini farklı yöne savurmuştur. Ülkücü Musa ve Devrimci İsa.. Beraber büyüyüp farklı kutuplara ayrılan iki kardeş.. 1950’lerin Erzurum’undan tüm Türkiye’nin kaderini belirleyecek olaylara karışan hayatların hikayesi.
Kitabı İsa’nın çocukluğundan itibaren yazdıklarından okuyoruz. 1950’lerden sonra, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi duruma, halk gözünden ışık tutuyor. Darbe dönemlerini, idamları, içkenceleri de kapsayan, ülkenin o karanlık zamanlarında, bağımsızlık uğruna geçen bir ömür, yiten hayatlar, yarım kalan hayaller.. Mücadeleyle geçen ömürlerin özeti.. Yazar akıcı anlatımıyla, kurguyla karışık, ülke olarak bir dönem kapanmayan yaramız olan darbelerin zeminini de anlatmış. Teknoloji ve iletişimin olmadığı, yokluk ve çaresizlikle geçen yıllar.. Romanın sonu ise zaman dizimi ile güzel bağlanmıştı.
#HüzzamınUçmaİhtimali
^
^
#alıntı
Hayatta güzellikler olduğu kadar kötülükler de vardır. Kötü olmadan iyinin kıymetini bilemezsin.
^
^
@sia_kitap @hakanyaman63 #bloghemsire