Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Araştırma - İnceleme - Eğitim - Tarih

Profil
Neyi satın almıyoruz, söyleyin? Kendi başımıza ne üretiyoruz? Kurşun kalem, iğne, iplik, düğmeler onları da yabancılardan alıyoruz. Söylemekten utanıyorum, ancak yabancıların düğmeleri olmasaydı, kıyafetlerimizi giyemezdik. Yabancı mendiller olmasaydı, yüzümüzü silemezdik. Yabancı kaşıklar, çatallar, bıçaklar olmasaydı, neyle yemek yiyecektik. Kendimize ait hiçbir şeyimiz yok. Her şey yurtdışından ithal ediliyor. Her şey pahalı. Ödeyemezsek, kredi çekiyoruz. Bir yandan pahalılıktan şikayet ediyoruz, diğer yandan sürekli övünüyoruz.
Okullarda çocuklara doğru dürüst bir eğitim vermiyorlar. Hayatı anlamanın metodunu öğretmiyorlar; İnsanların ruhlarında gizlenmiş olan duyguları uyandırmıyorlar. Milyonlarca insanımızın beyinleri, işlenmemiş çorak topraklar gibi duruyor, hiçbir meyve vermiyor.
Reklam
Çocukluğumuzdan beri bazı şeylerin iyi, bazı şeylerin de kötü olarak sunulduğunu işittik. Bize bunlardan söz edenler kendi yönelimlerine ait fikirleri aklımıza kazıdılar ve biz de bunlara aynı şekilde bakmaya, aynı yönelimleri ve aynı tutkuları oraya eklemeye devam ettik. Artık bu şeyler hakkında gerçek değerleriyle değil, insanların kanaatinde sahip oldukları değerle hükme varılıyor.
Araplar büyük bir imparatorluk kurdular ama koru­mayı başaramadılar. Çünkü ülke yönetimi için gerekli olan düzeni, yolları, okulları ve sanayii kuramadılar. Aynı şekil­de, tüm tembel öğrenciler, sınavların yaklaşmasıyla kırbaç­lanmış gibi çalışırlar. Oysa eksik olan aylarca ve yıllarca az ama düzenli çalışmadır.
Beklenmedik sorunlarla dolu bir hayatı ancak zayıflar seçer.
Nüfusun yaşam standardı, belli bir geçim düzeyinin altına inerse,bunun sonucunda bir dilenci ordusu yaratılır. Aynı zamanda, orantısız zenginliğin birkaç elde toplanmasını kolaylaştıran koşulları beraberinde getirir.
Reklam
Bir bireyin diğer bir birey tarafından sömürülmesi son bulduğu oranda, bir ulusun diğerini sömürmesi de son bulacaktır.
Geleceğin anahtarını elinde tu­tan, silahın değil, insan zihninin gücüdür.
Hayat, bir işe yaramalıdır, sadece körü körüne yaşanmakla yetinilmemelidir..
Cehalet insanlara bilgiden daha çok güven verir: Bilimin şu ya da bu sorunu hiçbir zaman çözemeyeceğini kendinden emin bir şekilde iddia edenler genelde çok bilenlerden ziyade az bilenler arasından çıkar.
Reklam
264 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Eğitim! Eğitim!! Eğitim!!!
Ahmet Özgür Türen
Ahmet Özgür Türen
'in
Köy Enstitüleri Dosyası
Köy Enstitüleri Dosyası
kitabı; Osmanlı'dan başlayarak, Cumhuriyet Dönemiyle devam eden öğretmen yetiştirme ve eğitim konularını bize kısa özetlerle birlikte kaynaklar belirterek, araştırma ve inceleme örneği halinde sunuyor... Kitabı daha değerli kılan bölümler ise Köy Enstitüleri'nin kuruluş aşaması, amaçları, uygulama programlarını rakamlarla ve o dönemi birebir yaşamış insanların anılarıyla harmanlayıp anlatması oldu... Okumaya, anlamaya ve üzerinde çokça düşünmeye değer bir kitap diye düşünüyorum... Eğitim bizim kapanmayan yaramız... Kesinlikle siyaset üstü tutulmalı, her türlü menfaâtin üstünde olmalı!.. Her gün değişen, gelişen, ilerleyen dünyanın biz mutlaka ama mutlaka bir parçası olmalıyız; bunun yolu da hiç şüphesiz sistemli, istikrârlı, sürekli desteklenen, çağdaş eğitimden geçmektedir... İşte biz o zaman bireysel, toplumsal, ekonomik, teknolojik refaha erebiliriz, düşüncesindeyim...
Köy Enstitüleri Dosyası
Köy Enstitüleri Dosyası
Ahmet Özgür Türen
Ahmet Özgür Türen
Köy Enstitüleri Dosyası
Köy Enstitüleri DosyasıAhmet Özgür Türen · Destek Yayınları · 2018439 okunma
"Köy Enstitüleri ayçiçeği gibiydi. Güneşe bakardı... Kardelen çiçeğini andırırdı. Karanlığı delerdi...
Sayfa 241 - Destek Yayınları 11. Baskı Ekim 2018Kitabı okudu
Savaştepe Köy Enstitüsü mezunlarından Osman Ekin öğretmeni ile olan anısını şöyle anlatmıştır: (...) "Türkçe öğretmenimiz Nezahat Hoca vardı. Bana bir gün Mahmut Yesari'nin ' Tipi Dindi ' kitabını önerdi ve ' Osman, okurken hiç ağlama ' dedi. Ben de ' Ne ağlaması, niye ağlayayım ki? ' dedim. Kitabın ödevini yaptım ve özetledim. Okurken de tutamadım kendimi ve ağladım... < Yoksul insanların nasıl yaşayıp onurlarını nasıl koruduklarını > anlatıyordu... Hâlâ hatırlarım; anlayacağınız öğretmenlerimiz bizim ciğerimizi bilir, nerede nasıl tepki vereceğimizi dahi kestirebilirlerdi..."
Sayfa 228 - Destek Yayınları 11. Baskı Ekim 2018Kitabı okudu
[ Talip APAYDIN ]
"Hani eğitimde amaç ' üretim ' değildir derler ya, bizim amacımız düpedüz üretimdi. Daha çok, daha fazla iş çıkarmaya, verim almaya çalışıyorduk. Okul yaşamın bir parçasıydı... Biz karada yüzme talimi yapar gibi hazırlanıyorduk,bizzat hayatı yaşıyorduk, hayatın bütün gerçeklerini yerine getiriyorduk..."
Sayfa 210 - Destek Yayınları 11. Baskı Ekim 2018Kitabı okudu
[ Fakir BAYKURT ]
"Ben az topraklı, çok yoksul bir köylü ailesinin altı çocuğundan biriyim. Babam anam okuma yazma bilmiyorlardı. Evimizde bir tek kitap yoktu. Gönen Köy Enstitüsü'nde kazandığım okuma ve yazma alışkanlığımı yaşamım boyu sürdürerek, kendimi geliştirerek Türkiye' nin tanınmış bir öğretmeni ve yazarı olabildim; bu mutluluğumu işte ben küçük Gönen köyündeki Enstitüme borçluyum..."
Sayfa 208 - Destek Yayınları 11. Baskı Ekim 2018Kitabı okudu
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.