Yusuf Kaplan
@kaplanyusuf
Ben edebiyattan ibaretim..
Makine Mühendisi
Adana
2 Ağustos
27 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Gözünün gördüğü yerlerde olsun kalbin
Umut, her zaman çalmaz kapıyı.
Beklemek, modası geçmiş bir ölüm biçimi…
Şimdi dökülebilir ağzından en nadide cümleler.
Sarhoşluk veren bir çok şeyden biridir belki aşk.
Bayağı benzer ve normal bir şey olabilir seni sevmek hasreti.
Kalbim, masanın üstünde susuz balık gibi çırpınabilir,
Dudaklarından bir gramda olsa güzel kelime çıkmayabilir.
Şair haykırmış: “Aşk zaten tek kişiliktir! ”
Yusuf KAPLAN
Düşünmek için kalpsiz olmak gerekir, sanıyorsunuz. Hayır, düşünmeyi besleyen sevgidir. Düşen adama el uzatın, mahvolan bir adamın haline ağlayın, onunla alay etmeyin. Sevin onu! Onda kendinizi görün ve ona kendinizmiş gibi bakın.
Bir kitap okudu
344 syf.
·
Puan vermedi
Okur Takip Önerileri
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç dönümünü tamamladı.
Darbe oldu, ihtilal oldu.
Barış gelmedi, savaş bitmedi.
Seni özledim.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
Belki yürürsün aynı sokakta.
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefesim.
Belki sen de bir gün beni özlersin diye,
Seni uzakta bıraktım.
Seni uğurladım, sana kavuştum, seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın..
Artık öğrendiği bir şey vardı: Başkalarıyla paylaşılmayan zenginlikler insanı mahvediyordu.
Çeşit çeşit yalnızlık vardır. Momo’nunki çok az kişinin bildiği ve çok az kişinin dayanabileceği bir yalnızlıktı.
Onu bir daha görmeyi umuyordu. Her şeye razıydı. Eskisi gibi olmayacak bile olsa onunla oturmaya, onu dinlemeye ve onunla konuşmaya can atıyordu. Fakat kapı bir daha hiç açılmadı.
Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.
Bütün yaşam bir hikayedir ve biz de onun içindeyiz.
Seni böyle seversem asarlar beni,
bir deniz fenerinin söndüğünü görürsün
evlerine kapanır gemiler
sis basar bütün limanları
seni böyle sevdiğimi bilseler,
asarlar beni
yokluğunu anlatırlar önce bir güzel
dudaklarım çatlayınca susuzluğuna
sabah beş buçukta ipe çekerler
seni böyle sevdiğimi bilemezler
bilseler de bilemezler
ay batar
gün doğar
yer oynar yerinden
duyamazlar..
Konuşma, dedi doktorun karısı yumuşak bir sesle, hepimiz susalım, sözlerin işe yaramadığı anlar vardır, keşke ben de ağlayabilseydim, her şeyi gözyaşlarımla söyleyebilseydim, anlaşılayım diye konuşmak zorunda kalmasaydım.
Milli servetin, halk vicdanı ve millet aklının kurucusu olabilmek için çaba gösterin. Hayatta istediğiniz mesleği seçebilirsiniz; örneğin profesör, doktor, işçi, bilim insanı, tüccar, subay, din adamı, memur, köylü veya bakan olabilirsiniz, bu sizin yeteneklerinizle ve şartların uygun olup olmamasıyla ilgili bir durumdur. Fakat şunu hiçbir zaman unutmayın: Vücudunuz, aklınız ve ruhunuzun sahip olduğu bütün gücü vatanınıza ve halkınıza adamalısınız.
Sana bir söz söyleyeceğim; küçük olduğun için anlamayacaksın; büyüyünce anlarsın. Dinle oğlum: Tanrı’yı yedi kat gökler ve yedi kat yer almaz; ama insanın kalbi alır. Dikkat et, hiçbir zaman insan yüreğini yaralama!
Bütün bunların ne demek olduğunu bana söyleyebilir misin? Kim yaptı bunları? Neden yaptı? Ve hepsinin üstünde de şu var. Neden ölüyoruz?