Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neşet Baba anlatıyor
Ozanların zinciri birbirine bağlıdır. Gelmiş geçmiş hepimiz birbirimize bağlıyız. Hepimiz insanlık için varız. Kerem ölüp gitmişse bir sözü var onun. Karacaoğlan'ın, Pir Sultan'ın bir sözü var. Bunlar öldü diye hep öyle gidecek değil. Ben de gelmişim, babam, öteki de gelmiş. Herkes kendi geldiğini kendi söylerse... Öteki o kadar şiir yazmış. Onların öylece ölüp gitmesi mi lazım? Ha ben kendi sözümü söylemişim, ha Pir Sultan'ın sözünü söylemişim, ha Karacaoğlan'ın sözünü söylemişim. Hiç değişen bir şey yok. Öz aynı. Sadece yüz değişiyor. Ama ne var ki burada, insan kendi zamanına göre gördüklerini kendisi yazma, söyleme ihtiyacı hissediyor. Bana sorarsanız böyle. O zamanını görmüş, zamanına göre söylemiş, ben de zamanımı görmüşüm, zamanıma göre söylemişim, ama bu zamana uyarlanan bir sözü varsa öteki ozanın, Pir Sultan'ın, Karacoğlan'ın hazırda, ha o söylemiş, ha ben söylemişim. Dikkat edi yorsanız, hiçbir türkümün içinde adım, soyadım yok benim. Babam da aynıdır. Babam hiçbir türküsüne sahip çıkmamıştır. Kendi söylediğine bile sahip çıkmamıştır. Benim dememiştir. O kadar röportajları var. İzliyorum, hiçbirinin içinde şunu da ben söyledim dememiştir. Sadece bana özel bir türkü söylemişti. Bir onu inkâr edemedi.
Sayfa 116Kitabı okudu
Karacaoğlan bana şiir yazmış:) Gurbette ömrüm geçecek Bir daracık yerim de yok Oturup derdim dökecek Bir münasip yârim de yok.
Reklam
Şair Değil, Şairane Yaradılışta Osman ağabey böyle güzel şiirler yazmış o imlasma rağmen kendini şair saymaz, “Ben şairane yaradılışta bir insanım” derdi. Mizacının şairane olduğu doğrudur. Ancak, yazdığı az sayıdaki şiir, onun büyük şair olma istidadında bir insan olduğunu da gösteriyor. Hayat onu birçok şey olmak zaruretiyle daimî hareket
Karacaoğlan bana şiir yazmış:)
Gurbette ömrüm geçecek Bir daracık yerim de yok Oturup derdim dökecek Bir münasip yârim de yok.