Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Da Vinci`nin 7 prensibi 1 CURIOSITA: Yaşama doymak bilmeyen bir merak ve öğrenmeyle bağlı olmaktır. Hiçbir konu, hiçbir dal ayrımı yapmaksızın, çevremizdekilerin düşünecek ve söyleyeceklerinden çekinmeden, merakımızı kaybetmeden sormak, araştırmak, öğrenmek gereklidir. 2 DIMASTRAZIONE: Bilgiyi deneme yolu ile test etme, sebatkarlık ve hatalardan
​Bolluk Paradoksu Maksimize edenlere karşı tatmin edenler: karar vermede farklı yaklaşımlar. Karar verme söz konusu olduğunda, insanlar farklı yaklaşımlara sahip olma eğilimindedir. Bu temel fikirde yazar, maksimizasyoncular ve tatmin ediciler kavramına ve bunların karar verme tarzlarında nasıl farklılık gösterdiklerine
Reklam
Öğrenme Kuramları, Hak, Değer yargıları, Ontoloji, Makamlar
_Eğitim – Öğretim_ _Eğitim, bilgilenme ve gelişme sürecidir ve yaşam boyu devam eder. Süreklidir. Plansız ve programsız da olabilir. _Öğretim, eğitimin okullarda planlı yapılan kısmıdır. Eğitimin bir parçasıdır. Öğretim, planlı programlıdır. Süresi vardır. _Her eğitim, öğretim değildir. Fakat her öğretim, eğitimdir. _Öğrenme
Seneca - Cicero - Felsefe Okulları
_Lucius Seneca_ _Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden. _Korkunun sebebi bilgisizliktir. _Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey
Buridan Paradoksu
Bir eşek, iki eşit derece uzaklıkta saman ve su arasında hangisine gideceğinin kararını bir türlü veremez. Büyük ve lezzetli saman yığınlarına mı, yoksa kana kana içebileceği suya mı gitmelidir? Bu iki kritik seçenek arasında kalakalan eşek, sonunda hiçbir karar veremeden hem açlıktan hem de susuzluktan ölür. En kötü karar, kararsızlıktan iyidir önerisi de her zaman sadre şifa olmaz ama ölmekten iyidir.
Yasemin A.

Yasemin A.

@gingerbread
·
11 Haziran 2023 10:05
Bildiğimiz tek şey neyi istemediğimiz. İşte çağımızda bizim yanlışımız bu. Hepimiz kararsızız, hepimiz Buridan’ın eşeği gibi ikisinden hangisini seçeceğimizi bilmiyoruz.
Sayfa 111 - CanKitabı okudu
Buridan'ın Eşeği Paradoksu
Buridan'ın eşeği , bir balya saman ile bir kova suyun tam ortasında duran ve eşit derecede hem aç hem de susuz kalan hayali bir eşektir. Dolayısıyla, eşeğin daha aç mı yoksa daha susamış mı olduğuna bağlı olarak saman ya da su arasında seçim yapacağı varsayılır.Gelgelelim, eşek, hem eşit derecede aç ve susuz hem de iki besine de eşit mesafede. Bu sebepten ötürü, saman ya da su seçimi konusunda rasyonel bir karar vermesi mümkün değil. Hikâyenin sonunda, Buridan'ın eşeği, rasyonel bir karar veremediği için olduğu yere kök salar, hem açlıktan hem susuzluktan ölür.Buridan'ın eşeği, bir felsefî kavram ve karar verme sürecimizin nasıl işlediği üzerine eğiliyor. Yem ve su arasında kalan ve ikisini de aynı oranda arzulayan eşek tercih yapamaz, çünkü arzu tercihlerin değerleri arasındaki hiyerarşinin bir ürünüyse, değerler eşitlendiğinde arzu artık var olmaz.Arzu olmazsa hareket de olmaz ve hareket olmazsa yaşam da olmaz.
Reklam
1986 yılında bir yaz gününde taşındık şartlarıyla karakterimi oluşturan, davranışlarımı koşullayan bu mahalleye. Geldiğimiz yere kıyasla daha canlı daha renkli bir yerdi. O çocuk aklımla bu mahalleye taşınmamızın beni çok mutlu ettiğini hatırlıyorum. Galiba hafıza tanıdığı, unutup yabancısı olmadığı şeyleri hatırlıyor sadece. Bugün yabancısı
İçselleşmiş Metafizikçi Ahlak… Diyalektik Materyalizm öğretisine bağlı olsak da metafizikçi tutuma sahibiz. Mesela insanın değişebileceğini biliriz ama bunu bir türlü kabul etmeyiz. Bundan dolayıdır ki sürekli olarak hayal kırıklıkları ve ihanete uğramışlık hissi yaşarız. Bu durum bir zaman sonra kronik bir hal alır ve bu sefer de hayatla kurduğumuz bağa yaşamış olduğumuz hayal kırıklıkları yön vermeye başlar; hayalin yerini hayal kırıklığı alır. Bu kadarıyla kalsa yine iyi, bir de karşımızdaki insanı ihanet” ya da “dönek” olmakla itham ederiz. Hâlbuki insan dediğimiz varlık, doğası gereği değişir ve içinde bulunduğu koşullar tarafından belirlenir. Biz ise bu durumu bize karşı bir davranış (ihanet) olarak değerlendiririz. Oysa bu durumun bizimle alakası yoktur, o insan kendinden yana olduğu için böyle davranmıştır, hepsi bu. Eğer ki bir insan başka bir yolu yürümeye karar vermişse bunu kendi ihtiyacından dolayı yapmıştır. Bizimle yolunu ayırması, onun bu seçiminin kaçınılmaz sonucundan başka bir şey değildir. Sanırım bu paradoksu yaşıyor olmamızın nedeni, diyalektik materyalist dünya görüşüne bağlı olsak da ego eksenli çıkarlarımız söz konusu olduğunda metafizikçi ahlak bize cazip geliyor. Ne de olsa mayamızda var, o kadar içselleştirmişiz ki ona sarılmakta bir mahsur görmüyoruz. Elias Nin
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.