Şarkısı yarıda kaldı, aklı da karıda kaldı. Sebep olanların gözü kör olsun. Sebep olanların gözü kör oldu. Dünyayı bir karanlık kapladı. Fırıncılar kimseye ekmek vermedi. Şeker karaborsaya düştü. Matbaalar, ekmek karnesi basmaya başladı gizlice. Selim, kafasında on yüz bin, hayatında sadece bir aşk yaşadı. Onun da dumanı doğru çıkmadı. Baca
Sayfa 456-457-458 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"...Ne kaideler tesadüflerin rüzgarıyla sarsılır ne de ruhlar hastalıkla eriyip gider."
Sayfa 336 - ErasmusKitabı okudu
Reklam
"İkimiz de geçmişi değiştiremeyiz.Olanları, kimi sevdiğimizi, yaptıklarımızı geri alamayız. Tıpkı şimdiki durumumuzu değiştiremediğimiz gibi. Bence hayat eski ve yeni anılardan oluşan komik bir şey. Bazen yan yana olan kareler birbirine uymuyor ama ortaya çıkan şeye bütün olarak baktığında bir şekilde hepsi birbirini tamamlıyor. "
Bazı Müslüman âlimler kahvenin sarhoş edici ve dolayısıyla Hazreti Muhammed'in yasakladığı şarap ve diğer alkollü içeceklerle aynı dinsel yasağa tabi olduğunu savundular. Dinsel liderler Haziran 1511'de Mekke'de bu hükmü yürürlüğe koymak istediler; -kahve tüketimini yasaklamaya yönelik bilinen en eski girişim. Ahlakı korumakla görevli yerel vali Kha'ir Beg, kahveyi kelimenin tam anlamıyla yargıladı. Uzmanlardan oluşan bir kurul topladı ve sanığı - büyük bir tas kahveyi- önlerine koydu. Sarhoş edici etkileri tartışıldıktan sonra, kurul Kha'ir Begʻle görüş birliğine vararak kahvenin satışının ve tüketiminin yasaklanmasına karar verdi. Karar bütün Mekke'ye duyuruldu, kahveler toplanıp sokaklarda yakıldı, kahve satıcıları ve bazı müşterileri ceza olarak dövüldü. Ne var ki, birkaç ay sonra Kahire'deki daha yüksek otoriteler Kha'ir Beg'in kararını yürürlükten kaldırdı ve kahve tekrar gizlisiz saklısız tüketilir oldu. Otoritesi zayıflayan Kha'ir Beg de ertesi yıl görevden alındı.
Sayfa 137 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014 PDF
İlk Tanışmamız Saniyen, merhumla ilk tanışmamız, 1959’dur. O sene ben Kasım ayında Ankara’da o zaman Ulus’taki Murat Lokantası üst katındaki Nur medresesi olarak kullanılan yerde merhum Tahsin Tola ile beraber tanışmış, görüşmüştük. Daha sonra 1961’den 1974’lere kadar beraberce birçok seyahat yapmıştık. Mahkemelere gitmiştik. Bu 12 sene zarfında
... mezar taşına şöyle yazılması uygun düşer (yazı kabartma olmasın: uzaktan dikkati çeker): şarkısı yarıda kaldı, aklı da karıda kaldı. Sebep olanların gözü kör olsun. Sebep olanların gözü kör oldu. Dünyayı bir karanlık kapladı. Fırıncılar kimseye ekmek vermedi. Şeker karaborsaya düştü. Matbaalar, ekmek karnesi basmaya başladı gizlice. Selim,
Sayfa 456
Reklam
200 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.