Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Benim için yaptığın bu evi bu kadar çok sevmeme sebep olan şey ne, Howard?" Roark da ona, "Bir evin de bir insan gibi bütünlüğü, dürüstlüğü olabiliyor," diyordu. "Ama o da insandaki kadar seyrek oluyor." "Ne bakıma?" "Eh, bir bak şuna. Her parçasının orada varoluş nedeni, ev ona ihtiyaç duyuyor diye.
Dert ve Sıkıntılardan Özgürleşmek İçin...
. “Buradaki manzara ormanın derinliklerindeki kadar güzel gerçekten. Kendi kafamızın içindeki o karanlık olmasa, dünyayı karanlık ve çirkin görmeyeceğiz aslında. Hani şu senin söylediğin neşeli şarkı nasıldı Küçük John? Şöyle mi başlıyordu? “Sevgilimin gözleri ah o gözleri, Dudakları da nadiren gülümsediğinde, O gün güzel geçer hem de neşeli, Yağmur çamur fark etmez o günde. Bir de biralar su gibi aktığında Dertlerimiz kalır sadece anılarda.” “Ama,” diye söze başladı rahip ağırbaşlı bir şekilde. “sadece dünyevî şeyleri düşünüp diğerlerini boş vermek olmaz. Dertleri ve sıkıntıları, kadınların parıldayan gözleriyle ve içkiyle değil de düşünerek, perhiz yaparak ve tefekküre dalarak unutabilirsin. Bakın bana hiç de dertli bir adam gibi görünüyor muyum?” Bunun üstüne herkes kahkahayı koyuverdi, çünkü bir gece önce rahibin herkesten iki kat daha fazla içtiğini görmeyen kalmamıştı. .
Sayfa 142 - İş Bankası Kültür Yayınları, 4.Baskı, 2015, Çeviren: Çiçek ErişKitabı okudu
Reklam
Dünyanın daha küçük olduğunu zanneden Kolomb hesapladığından binlerce mil daha uzakta olan Asya 'ya hiçbir zaman ulaşamayacaktı. Engin okyanus kaderini de belirliyordu. Ama şanslıydı. Yolunun dörtte birini kat etmişti ki, Avrupa ile Asya arasında bilinmeyen, haritalarda yer almayan bir kara parçasına, yani Amerika'ya rastladı.
Anlatılamayan mükemmelliğe dikkat et. İçinde tehlike saklıdır.
Sayfa 74 - misis kitapKitabı okudu
Eğer sözcüklerinizi yutmaya zorlanmasaydınız, belki de konuşmanın gücünü hiçbir zaman bu kadar güzel öğrenemezdiniz.
Sayfa 34 - misis kitapKitabı okudu
Sonsuza kadar mutlu yaşamakla kalmıştık. Mutlu değildik, tam olarak değil. Bütün prensesler cam tabutlarından dışarı çıkamaz. Bütün öpücükler gerçek aşktan verilmez. Sayfa çevrildikten sonra bile bir şeyler tersine dönebilir. Yaşananlar tam bir masal olmadığında bunlar olur.
Sayfa 380 - Misis Kitap
Reklam
Masallarda bir yanlışı düzeltmek için; demir ayakkabılar giymeniz gerekir, çocuklar fırında pişirilip ekmek yapılır, kıskançlıktan eller bileklerinden kesilir ve kalpler oyulup çıkarılır. Bunlar unutulur, çünkü masalları kapatan ayin sözleri - sonsuza kadar mutlu yaşadılar - kendilerinden önce gelen bütün karanlığı, bütün acıları, harcanan bütün emekleri unuttur. İnsanlar hayatlarının masal gibi geçmesini ister, ama aslında arzuladıkları sayfaların dışında kalan mutlu sonlardır.
Sayfa 357 - Misis Kitap
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.