“‘Vatan’ diyecektim ama bu kelimeyi öyle kepaze ettiler ki… Bazı sözleri gereksiz yerlerde kullanmayı yasak etmeliler… Bunların başına da ‘vatan’ ve ‘millet’ kelimelerini yazmalı…
- Iyi biliriz! Önce Çanakkale'de gördük. O zaman daha paşa olmamıştı, paşa oldu, Büyük Cemal Paşa'yla görüşmek için Şam'a geldi. Bize komutanlık etmedi ama, yamandır gayet... Çanakkale BOğazı'mız Alar n an'ın paşasına kalsaydı, yandıktı Be yim. Alar n an'ın paşası ıngilizler'in çıkacağı yeri büsbütün yanlış hesaplamış. Askeri beriye biriktirmiş. Mustafa Kemal Paşa, Alaman paşasının iyice şaşırttığını görmesiyle kumanda mumanda dinler mi! "Ben Arıburnu'nu tutarım," demiş bereketl Tutma saydı, Istanbul, daha o zamandan gitti, giderdi.
Hayal kurmak, insanoglunun, insan olarak yaşamaya başladı başlayalı bulduklarından, bir bakıma en yücelticisi, en büyügü, bir bakıma da en alçaltıcısı, en degersizi ...
Dünyada, bütün bildigi bilmedigi işlerle ilgisi birdenbire kesilmiş gibiydi. Ancak ölüler bu kadar yalnız, bu kadar güçsüz, böyle hiçbir işe yaramaz olabilirler.
Kocasını görür görmez hafifçe:
- Ay! diye bağırdı.
Bu küçük seste, her insanın ömründe ancak bir iki kere duyabileceği unutulmaz sevinçlerden birisi, hayret ve hatta biraz korku bile vardı.
Zengin, parası kuvvetine kendisine, yahut oğluna aşk maşk dinlemeden kız almıyor mu? Yani zenginler, insanı bile parayla satın alabiliyorlar.
Ben işte paranın bu kudretini sevmiyorum.