Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ordinaryüsün Fahiş Yanlışları
1964 başında yayın hayatına başlayan Ötüken dergisinde de Atsız'ın birçok kalem kavgası vardır. Bunlar çoğunlukla Nurculara ve dinci yobazlara karşı yazılmıştır. İlk sayılarda Ali Fuat Başgil'e karşı da tenkit yazıları vardır. Aslında Atsız'ın Ali Fuat Başgil'e karşı ilk yazısı, 15 Ekim 1961'de yayımladığı Ordinaryüsün
HOLDİNG BANKALARINA DEVLET DERHAL EL KOYMALIDIR Geleceklerini kimseye vermiyorlarmış. Hangi gelecekten bahsediyorsunuz? Zehir taciri ve tefecilik yaparak Türk ulusunu küresel şirk ortaklarınız ile sömürme geleceğinden mi? Atatürk ile bayramdan bayrama toplumu aldatarak mı? Atatürk'ün gençlerine zulüm edeceksiniz Türk ulusunu soyup soğana
Reklam
Mahkeme kararlarında hakimler için kullanılan "kamu vicdanı adına karar verme yetkisine sahip olan" ibaresi; hakimin kararını kendi vicdanına göre değil, kamu huku­kundaki kamu vicdanına uygun olarak vermesi gerektiğini gösterir. Hakim, kendi vicdanına göre hareket ettiği takdirde, objektif bir değerlendirme yapamayacağından sağlıklı bir karar vermiş olamaz; oysa bu görevde bulunan kişiler, keyfi hareket edemezler. Kamu vicdanının sınırları anayasa ve diğer yasalarla belirlenmiştir; ancak bir hakim ya da yöneticide toplumun genel eğilimine göre karar verme duyarlılığının da bulunması gerekir. Bu, vicdani sorumluluğu oluşturur.
DARBELER ve MUZ CUMHURİYETİ!..
Celâl Hoca şunları da söylemişti: - "Türk imânının düşmanları, Celal Bayar'ı, Adnan Bey'e ayak bağı olarak koymuşlardı... Biliyorlardı ki, bu millet bütün felâketlere, musibetlere rağmen, daima imânına aşina olan kimselere rey verecek, onları kazandıracaktır. Bunun için, milletin sevdiği kimseler seçimle iktidara gelseler bile, bir iş yapamasınlar diye, hem onların arasına kendi adamlarını soktular hem de bir sürü engeller, kanunlar koydular. 27 Mayıs hükûmet darbesinden sonra yapılan anayasalar, çıkarılan kanunlar hep, başa gelecek vatan evlâdı dindar insanların eline, ayağına, diline vurulan kilitler, zincirlerdir. Milleti temsil eden birileri başa gelse bile, önlerinde kaç tane engel vardır. Anayasa Mahkemesi engeli, Danıştay, Yargıtay, Sayıştay engeli daha bilmem neler... Yâhu şu kadar milletvekilini, şu kadar senatörün ittifakla aldıkları bir kararı, bilmem ne mahkemesi bozacaksa, o kadar adamı seçmeye, meclisleri toplamaya ne lüzum var? Yâhu bu memleket orman çiftliği mi? Maalesef bu işler çözülmesi beklenen kör düğümlerdir..."
Sayfa 288 - 299 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Mustafa Runyun Bey-, Celâl Hoca, Menderesler ve Bayar, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
DİN VE PARA BELASI İNSANLIĞIN SON İBRETİNİ YAŞATTI Sömürgecilerin iki temel araçları var; Biri din, diğeri para! Din ile beyin yıkar, uyuşturur görünmeyeni satar, para ile görünen madde gücü kimin elinde ise satın alır.
Türkiye ve dünyada vahyin ölçü alınmadığı hiçbir anayasa, yasa ve kanun insanlığı mutlu etmeyecektir. Bunun acı tecrübesini özellikle son bir asırda tüm dünya yaşayarak görmüştür. Dinin egemenliğini hayattan uzaklaştıran laikliğin, Allah'ın hâkimiyetini insana veren ve sınırsız özgürlük yalanları ile insanoğlunu aldatan demokrasinin esas alındığı tüm beşerî sistemlerden vazgeçilmeli ve İslâm'a dönülmelidir. Yeniden anayasası İslâmi bir anayasa yani kanun ve yasaların kaynağı vahiy olan bir İslâmi sisteme dönülmelidir.
Köklü değişimKitabı okuyor
Reklam
Türkiye ve dünyada vahyin ölçü alınmadığı hiçbir anayasa, yasa ve kanun insanlığı mutlu etmeyecektir.
Köklü değişimKitabı okuyor
YETER SÖZ MİLLETİNDİR DİYEREK HER MAHALLEDE BİR MİLYONER ÜRETEN İHANETİ BİRAZ ANLATMAK İSTİYORUM Türk insanlık devrimi tamamlanmadan ve insanlık devrimini koruyacak bilinçte bir toplum yetiştirmeden apar topar çok partili dinci ve kinci ideolojileri yaymanın amacı neydi? Yakın tarih bilinci olmayan toplumların uzak tarih bilinci gelişmez.
TARİH MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü HER KONUDA HAKLI ÇIKARTIYOR İrfan ordularını Köy Enstitüleri ile kurdu. O damarı din düzeyine düşürülmüş eğitim ve öğretim ile kestiler. İmam hatip okulları siyasetin arka bahçesi oldu. Bugün devlet bu liyakat yoksunu terbiye ile doldu. Cumhuriyet devrimlerinin en önemli ilkelerinden birisi laiklik
REFORMİZM VE MODERN REVİZYONİZM
Reformcu ve revizyonist faaliyetlerin yoğunlaşması, faşist faa- liyetlerin yoğunlaşmasını tamamlayıcı niteliktedir. Fanatik gericiler çirkin karşı-devrimci eylemlerde bulunsalar dahi, reformist numa- raları asla bırakmazlar. Modem revizyonistlerle buluşma aşamasına kadar gideceklerdir. Reformizm ve modern revizyonizm faşizmin kırılgan
Sayfa 168Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.