Onun dehası heyecandı, görünmez bir salınımdı.
Sayfa 59 - Türkiye İş Bankası - 20. BasımKitabı okudu
Ah heyecan, sende buluyoruz
O kutsal mezarı
Dalgalarının derinliğine
Sessiz bir neşeyle, batıyoruz,
Baharın çağrısını duyanca
Ve yeni bir gururla uyanınca,
Yıldızlar gibi, tekrar dönüyoruz
Hayatın kısa gecesine.
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası - 20. BasımKitabı okudu
Nietzsche
Az yeter bana, bir yeter bana, hiç yeter bana.
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası - 20. BasımKitabı okudu
tek dünya
Müziğin ve ay ışığının ve duygunun
Bir olduğu
Sayfa 39 - Türkiye İş Bankası - 20. BasımKitabı okudu
Hölderlin
Psikolojinin "içe dönük tip" diye nitelediği şey olacaktı, güvensizlik içinde kendini her türlü dışsal etkiye kapatan ve sadece kendi içinden, en başından beri içinde yeşermekte olan filizden yola çıkarak kendi zihinsel kişiliğini geliştiren o karakterlerden biri olacaktı.
Sayfa 29Kitabı okudu
Ateşe ve suya karşı cıvanın yaptığı gibi onun elementi de kendini her türlü bağlantıya ve birleşmeye karşı korur. Bu yüzden alın yazısı gibi yenilmez bir yalnızlık onu sımsıkı sarmıştır.
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası - 20. BasımKitabı okudu
Hölderlin'in dünyevi aşk ile tanışması
O muazzam yalnızlığının çığlığı ahenkli bir sese dönüştüğü andan itibaren dünya daha temiz, daha kutsal görünür ona
Sayfa 90Kitabı okudu
Kendini güçlerle , o aşırı güçlülerle birleşmiş hiss ettiği , kendini artik insan değil , güç ve vahiy olarak hiss ettiği andan itibaren mesajlarını sembolik isimlerle imzalar. " Canavar , Carmıha gerilen, Deccal, Dionysos , "Ben insan değilim dinamitim " ,Ben insanlık tarihini ikiye ayıran tarihi bir olayım., " : Diye bağırır büyük bir kibirle o korkunç suskunluğa karşı.
Saf olmayan koşullar altında ölürüm
Bir okul öğretmeninin soracağı şu sorulardan vazgeçmek gerekir. Nietzsche ne istiyordu ? Nietzsche ne kast ediyordu ? Hangi sistemi,hangi dünya görüşünü oluşturmak istiyordu ? Nietzsche hiç bir şey istemiyordu .
Derisini soyunmayan yılan yok olur. Düşüncelerini değişmesine izin verilmeyen zihnler yok olur , zihin olmaya son verirler .
Acı her zaman nedenleri araştırma, haz ise olduğu yerde kalma ve geriye bakmama eğilimindedir
Yeni yüzyıl, on dokuzuncu yüzyıl, çocuklarını sevmedi. Kor gibi yanan bir kuşak ortaya çıkmıştı oysa
Sen uzun süre uçuruma bakarsan , uçurum da sana bakar ...