“Aynalar korkutur beni Kerem...Hele böyle yan yana, karşı karşıya dizili olunca...Kaybolacakmış gibi hissederim kendimi.İnsanın görüntüsü çoğalır ya.Hangisinin kendisi olduğunu anlayamaz.Sonra bir bakmışsın gülüyorlar sana.Alay ediyorlar.”
A priori, a posteriori, ampirik, etimolojik gibi kelimeleri hiç duymamış olanlar için yararlı gözükebilir. Yine de sonuçta bu kitabı okuduğunuzda elde edeceğiniz tek şey yazarın filozoflardan ve felsefe tarihinden ne anladığının bir kısmı. Siz onun ne kadar kısmını anlarsınız o ayrı konu.
Platon, descartes, kant, nietzsche, spinoza, hegel, marx, freud, husserl, jung, heidegger...
Asıl bu adamları okumak lazım. Asıl şerhlerinden okumak lazım. Bu muhteşem zekaların ne dediğini anlamak o kadar kolay değil. İmgelerden uzaklaşıp kavramlara yaklaşmak lazım.
Acele etmemek lazım, sabretmek lazım.
Gülerek, şaşırarak, severek okudum. Roman gibi değil de hikaye gibiydi. Hoşuma giden bir kitap oldu. Bir seri daha olabilir olayın devamını anlatan Zehra; Ulvi ile mi Kerem ile mi olacak? Turgut ve Asiye olacak mı? diye :)