Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
(spoiler)
Angela Vicario baskıcı bir ailede ikiz abileri ve ablalarıyla birlikte büyütülmüştür. 20 yaşında sevmediği, zengin, kültürlü bir adam olan Bayardo San Romanla evlendirilir. Bayardo, Angela’yı ilk gördüğü anda ona tutulmuş ve kısa süre içinde evlenmişlerdir. Ancak Bayardo o gece Angela’nın bakire olmadığını anlar ve sessizce evine geri götürür. Ailesi Angela’ya 2 saat boyunca işkence uygular sonunda kendisine bunu ikiz abilerinin arkadaşı olan Santiago Nasar’ın yaptığını söyler. Abileri namus uğruna Santiogo’yu öldüreceklerini tüm kasabaya duyurur. İstedikleri şey birinin çıkıp onlara engel olmasıdır ama tüm kasaba buna göz yumar. Kimisi ikizlerin bunu yapamayacağını kimisi namuslarını temizlemeleri gerektiğini kimisi ise Santiago’ya haber vermek istemiş ama ya unutmuş ya da yapamamışlardır. Sonunda Santiago ikizler tarafından defalarca bıçaklanarak öldürülür. Ve yıllar sonra Santiago’nun ve ikizlerin arkadaşı olan biri kasabaya dönerek soruşturma yapar. Kitapta o kişinin ağzından yazılmıştır.
Bu kitapta da görüldüğü üzere namus hem bizim toplumumuzda hem de diğer bir çok toplumda çok fazla tesiri görülen bi unsur. Tabi ki önemli bir nokta ama kitapta erkekler genelevlerde vakit geçirirken hiçbir sorun olmamış ancak bir kadın bekaretini kaybettiği için namusu sorun olup çıkmış.
Kitabı genel olarak yorumlayacak olursam çok beğendiğim çok etkileyici bi eserdi. Özellikle Santiago’nun bıçaklandığı kısımlarda duygu muazzam yaşatılmıştı kendimi canlı şahit olmuş gibi hissettim. Kesinlikle okunulmasını tavsiye edebilirim.
272 syf.
9/10 puan verdi
8 mi 9 mu derken hadi abartmıyım dedim ama gerçekten güzel yazmış çok beğendim. Hiç böyle bir kurgu okumamıştım. Kesinlikle spoi yok kısa özet geçiyorum.
Seth travmatik geçmişi olan bütün çirkin sıfatları hak eden sapık, narsist, pislik ne derseniz deyin uyan omurgasız bir adam. Bir yasal iki nikahsız eşi var, eşler durumu bilse de birbirlerinin isimlerini bilmiyorlar ve sanki tek eş gibi yaşam sürüyorlar. Biri pazartesi, diğeri salı, resmi olan perşembe. Gayet mutlular Seth gibi bir adama sahipler. Seth de yakışıklı, inşaat şirketi var işleri yoğun, para da var. Omurgasız sürüsü olarak geçinip gidiyorlar. Fakat nereye kadar çünkü merak kediyi öldürür.
Aklınızın hayalinizin almadığı, içinizi dışınıza çıkartacak sapkın bir yaşam tarzi ve diyaloglar. Okurken inanılır gibi değil böyle kitap mı olur dedirten bir kurgu, ters köşelerle dolu ve merak ettiren bir kitap.
AMA HERŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ Mİ? İşte buna da okuduktan sonra siz karar verin :)))
....Gabriel Garcia Marquez....Kirmizi pazartesi....
Yüz yıllık yalnızlık kadar muhteşem olmasa da kesinlikle bir çırpıda okunacak eserlerden..
Ne çok şeyler görüyoruz da ses etmiyoruz.....
Başından sonu belli olan kitap. Diyeceksiniz ki bu kitabı okumaya değer kılan ne? tabi ki anlatımı......
okurken bu kadar insan bir cinayetin farkında olduğu halde nasıl uyarmaz, neden herkes birbirinden bekler bişeyleri diye hayrete düşürür.
işleneceğini herkesin bildiği bir cinayetin öyküsü.....
konusu iki kardeşin herkesin gözünün içine soka soka işleyeceği cinayeti anlatıyor. sebep ise namus davası. fakat ortada bir örtbas var. iftira var.herkes biliyor, bütün bir kasaba biliyor adamın öleceğini. ama kimse bir şey yapmıyor.
Santiago Nasar'ı eve girmiş zannetmeseler 1-2 saniye ile kaçırmasa eve girmeyi, ölmeyecekti belki de))
okurken bu ölüme nasıl kimse engel olamaz diye deli oluyorsunuz.((
kader, bazen insanı görünmez kılar."
bana bu kitap neyi anlatıyor, konusu ne diye sorsalar vereceğim tek cevap, tek cümle olurdu:
" bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım".
güzel kitap ama mükemmel değil.
Üstad-ı Duyar-ı Hakim-i Azam el-Ekber Hz.'nin Notları
24 Nisan 2021 Cumartesi
Kupa bardakta Türk Kahvesi içen tek ben miyim acaba? Fincanda içmenin olumlu yanı: otantik geldiği için insana, köklü bir geçmişin mirasından pay sahibi hissettirmesi. Fincanda içmenin olumsuz yanı: çabuk bitmesi. Ağır ateşte pişmesini, bilhassa cezveden taşmamasını beklemek sadece iki içimlik bir sıvı için mi diye
Lanet olsun hahahahha. Delircem. Bu nee?? Yazarcığım sen nesin böyle? Senin kafan nerelere çalışıyor be kadın! Bayıldım da BAYILDIM! Yani ilk kitabın yeri bende çoook ayrı ama bu kitabı da beni aşırı şoka uğratıp, ters köşe yaptı. En son yerimde heyecandan zıplıyordum hjsjsjjs.
Şimdi, en başta planım pazartesi günü gelecek olan kitap kargomu
dostluk üzerinden sorgulanan bir yaşam
Dag Solstad’ın Türkçeye çevirilen ilk romanı; Mahcubiyet ve Haysiyet, benim için de bu değerli yazarla tanışma kitabı oldu. Norveç’in hatta Kuzey Avrupa’nın en önemli kalemlerinden biri olan yazar Dag Solstad, ülkesi Norveç’in en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olan Norveçli Eleştirmenler Ödülü’nü üç defa kazanmanın yanı sıra, Kuzey Avrupa
