Şeytan ayrıntıda gizlidir Ahmet Ümit ile tanıştığım kitap oluyor. İlk kez onun kalemini okuyorum, önceden kitaplarını hiç okumadığım insanların yazdıklarını daha merakla okurum çünkü bu bir yazarı keşif sürecim oluyor.
Ahmet Ümit'in kalemiyle keşke daha önce karşılaşsaymışım, o kadar akıcı ve yalın bir anlatımı var ki insan kendini kitapta kaybediyor.
Her biri birbirinden iyi şekilde kaleme alınmış öyküleriyle
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir gerçekten okunması gereken bir kitap.
Eğer polisye , cinayet kitaplarına hayranlığınız varsa kesinlikle bu kitaba bir göz atmalısınız..
Tavsiye sözlerinden sonra kitabın genel içeriğinden söz etmem gerekirse;
Başkomiser Nevzat ve yardımcısı Ali'nin İstanbul'da yaşanan bir dizi cinayeti aydınlatmalarını anlatıyor.
Her bölümde yeni bir cinayeti anlatıyor ve kısa öykülerden oluşuyor kitap.
Kitaba bı sure sonra kendinizi öyle bir kaptırıyorsunuz ki Başkomiser Nevzat ile beraber cinayeti araştırdığınızı farkediyorsunuz..
Eğer soracak olursanız ben en etkilendiğim öykü "Aşk Ölüme Benzer" idi.
Mert ve Aslı, yazar neden bilmiyorum ama ikisini bir türlü kavuşturamadı. Bu durum biraz can sıkıcı, devamı gelmeyince sinirlerimin bozulduğu doğrudur. Yazarın da belirttiği gibi her hikaye mutlu sonla bitmez belki ama Keşke mutlu sonla bitseydi...
Fikrim gözlerine teslim adlı eseri ikinci seri olarak devam etti ve keyif aldığım bir bölümdü. Her ne kadar yazar birbirini görmelerine izin vermemiş olsa da onlar birbirlerini gerçekten çok seviyor..
Kolay bulunmuyor sevgiler. İnsan yanında güveneceği, gözlerini aşk ile bakabileceği birini bulamıyor her zaman. Bulduğunda ise ya çok mutlu oluyor ya da gözlerinin önüne bir perde iniyor, en karanlık hâliyle. Onu kaldırmaya bile gücü kalmıyor çoğu zaman.
Kitap sürükleyici bir kitaptı bir solukta okudum. Kalbinizin aşk ile bir bütün olması dileğiyle.
Keyifli okumalar dilerim...
Şair arkadaşı Vedat Günyol’un kardeşi Mihrimah Hanım’a platonik aşık olur ve bu şiiri yazar. Aradan geçen uzun yıllar sonrasında kardeşine olan aşkını arkadaşına açan şair Vedat Günyol’dan “Keşke zamanında söyleseydin, evlenmenizi çok isterdim” yanıtını alınca pişmanlık duyar çünkü artık Mihrimah Hanım başka biriyle evlidir. Ve ardından bu dizeler yazılır;
Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.
Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür dönedolana
Ağladığım yer penceresi midir?
Bir köşeye mahzun çekilen için,
Sensiz uykuyu bilen için,
Ayrılık ölümün diğer adıdır.
“O günlerde otobüsle doğrudan Kudüs’e gidebilirdik ya da trenle Beyrut’a, Şam’a hatta Kahire’ye. Dünyanın kapıları herkese açıktı.” Fotoğraflara dalgın dalgın baktı. “Keşke değerini bilseydik.”
Efsane bir kitap. Köy enstitüleri ve dönem hakkında detaylı ve bilgilendirici anlatımın yanında akıcı ve kendini içine çeken bir roman dili vardı. Dikkatimi toparlamaya zorlandığım bu dönemde beni aldı götürdü. Sayfaların nasıl aktığını anlamadım. Kesinlikle tavsiye ederim