" 'Z' alfabemin son harfi olmayacak" diyordu lakin Zeliha diyordu, Züleyha diyordu, Zülal diyordu.
Bir potada eriyordu şizoid yansımalarla tum bu kadınlar. Kadın beyni bir labirent miydi yoksa başkalarının labirentin de kaybolmak mıydı. Eril bir toplumda fanus içinde yaşayan kadınlar. Kimi iki yüzük arasındadır, kimi mutfak ve yatak ikilemi icinde psikolojik şiddetle yıllar geçirir, kimi ise iki parmağa takılan bu yüzük için ikincil kadın olur. Kimdi bu kadınlar? Sen miydin Dilek? Beynindeki tüm bu kısıtlamalar, tüm bu çıkmazlar tek bir labirentin oyunu muydu? Yakmak mı gerekiyordu yeni bir hayat için tüm bu çıkmazları. Peki neden kibrit kutusundan çıkan kibritle yakılıyordu ve diger kadinlara izletiliyordu bunlar.
Hangi metaforu kullandın, neden kibrit çöpü ve kutusu. Toplum muydu kibrit kutusu? ya bu kutudan çıkan çöpün alev alarak her şey yok etmesi. Neydi bunlar? Neyi anlatmak istedin bize?
İste bu noktada sürpriz bir sonla ve keyifle okudum ve metaforlarindan anlamlar çıkardım kendimce.
İlk kitap ve ilk yazarlik deneyimi olarak bence ümit verici bir eser.