·
Puan vermedi
Birlik ve Dayanışma: Vakıflar
Birlik ve Dayanışma: Vakıflar ⋆ 𖥸 ⋆ 𖥸 Toplum ile devlet, hayatın her alanında yaşamak ve gelişmek için birlik ve beraberliği zorunlu hale getirmiştir. İnsanlığın tarihsel serüvenine baktığımızda ihtiyaç şartları ve zorunlulukları toplum ve devlet ilişkisini kalıtsal bir doğallık hâline getirmiştir. Belli imkân ve şartlar dahilinde
Osmanlı'da İktisadi Hayat ve Vakıflar
Osmanlı'da İktisadi Hayat ve VakıflarKerim İlker Bulunur · Kronik Kitap · 20216 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
YOKSULLUK VE PÍCARO’LAR ÜZERİNE
16. yüzyılın ortalarında, İspanya büyük bir ekonomik kriz içerisindeydi. Toplumda inanılmaz bir gelir dağılımı dengesizliği vardı. Bu durum pek tabii ahlaki bir yozlaşmayı da beraberinde getirmişti. Sokaklar, evsizler ve dilencilerden geçilmiyor; açlık ve sefalet ortalıkta kol geziyordu. Bu sırada yüksek zümre ise, yoksul halktan topladığı
Tormesli Lazarillo
Tormesli LazarilloAnonim · Can Yayınları · 20191,407 okunma
Reklam
312 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
~Bir Değirmendir Bu Dünya|Cahit Zarifoğlu~ •Şiirleriyle tanıdığım Zarifoğlu’nu bu kitabı okuduktan sonra sanırım daha iyi anlamaya başladım. Duygularında ve düşüncelerinde yürekten bir samimiyetle sanki bir tek bana öğütler veriyormuş gibi okudum. Yaşadığı dönemin olaylarını irdeleyen, çıkış noktaları bulabilmek için sancılar çeken bir ruha sahip
Bir Değirmendir Bu Dünya
Bir Değirmendir Bu DünyaCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20219,1bin okunma
163 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İrfan Yalçın ilk kez okuyorum anlatım duru ve akıcı.Yazar" Pansiyon Huzur " adlı kitabıyla da Milliyet Yayınları Roman Yarışmasında 2.lik ödülü almış.Karakterler ve konuşmalar başarılı bir şekilde yansıtılmış.Okurken o genelev havasını tam manasıyla soluyorsunuz. Kitabın konusu isminden de anlaşılacağı üzere bir genelevde çalışan seks işcilerinin dramı.Yazarın 14 numara diye nitelendirdiği çıkmaz bir sokak.İsimler değişsede sonuç değişmiyor.Nil, Yaprak, Artemis, Neptün ve dahası hepsi aynı yolun yolcusu. Anne dedikleri Kara Sultan işletiyor burayı.Girmek kolay çıkmaz imkansız 14 numaradan.Kızlar deli gibi çalışsalarda hep borçlular anneye bu işin raconu böyle. Orospu damgası yeselerde biri namuslarina dil uzatınca çıldıriyorlar.Birde paralarını yiyen evlenme vaadiyle kandıran, ev açacağım diye onları maddi manevi sömüren pezevenkler var tabi. Umut evet, çamura da saplansa umut ediyor insan bir gün kurtulacağım diye.Ve her kadın gibi onlarda seviyor, seviliyor kimi zaman. Kim soktu lan bizi buraya diye avazi çıktığı kadar bağırıyor biri. Öbürü Allan soktu lan diyor Allah! Diğeri devlet diyor, adam gibi bir işimiz olsaydı düşermiydik buralara... Kimse istediği için satmaz bedenini... Hayatı karartılan ve zorla sex kölesi yapılan tüm kadınların bir gün özgürlüklerine kavuşması dileğiyle. Dilerim bir gün hepten son bulur zulüm. Kitaplarla kalı sevgili okur...
Genelevde Yas
Genelevde Yasİrfan Yalçın · Z Yayınları · 1978151 okunma
163 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Duygularımı ve roman ile alakalı düşüncelerimi asla istediğim gibi yansıtamayacağımı düşünüyorum... Beklemediğim bir son mu beni bu kadar derinden etkiledi yoksa roman içerisinde geçen bir takım olayların, kendi öz yaşamım ile eşdeğer olması mı? Ben, bunu düşünecek durumda değilim şuan! 27 yaşındayım ve 3 yıl öncesine kadar düzenli olarak kitap
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021317,7bin okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
#lütfiyeaydın #kültablet #madımak "İnsan olmanın ağırlığını gel de duyma"                                              Gabriel Celoya Lütfiye Aydın... 2 Temmuz 1993 olaylarında, yani Madımak vahşetinde yanmadan önce, kendini aşağı atarak kurtarmış ve hafızasını kaybetmiş bir edebiyat öğretmeni.. Madımak Oteli'nin 109 ve 110 numaralı odaların pencerelerinden karşı binaya geçiş vardı. Buradan kaçan 31 kişi kurtuldu. Kendini, eşiyle birlikte, otelin boşluğuna atan yazar Lütfiye Aydın soyismi gibi Aydın bir kadın... Gözlerini açtığında ne yangını, ne eşini hiç kimseyi hatırlamıyormuş. Okuma yazmayı bile unutmuş. Ona ne olduğunu sorduklarında cevapsız kalmış sorular... Lütfiye Aydın, Kitabımız "Kül Tablet"te ; yangından sonrasında hastahanede ve evinde geçirdiği süreci anlatmış, aklında kaldığı daha doğrusu hatırlayabildiği kadarıyla... Bu süreçte ailesiyle birlikte yaşadıkları zorlukları okurken, zaman zaman gözyaşlarınıza hakim olamıyorsunuz. Maddi, manevi çok zor, acılı günler... Dost bildikleri, dostların yaşadığın acıya dayanamıyorum (!) diyerek uzaklaşmaları en az yanık tedavisi gördüğü zamanlardaki kadar yakmış canını.... "İlk kez kimi gördün yanıbaşındaki camdan? İlk kez ne zaman konuştun? Sahi hiç güldün mü? Belki de çok ağladın. Hayır, ağlamamışsın, söylediler. Hiçbir şey yerli yerine oturmuyor. O çeyrek /yaşamın bütün görüngüleri şizofrenik. En derinden duyumsadığın, umarsız bir çocuk yalnızlığı... "
Kül Tablet
Kül TabletLütfiye Aydın · Bence Kitap · 20118 okunma
Reklam
145 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.