Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Haysiyet, izzet-i nefis, gurur gibi kelimelerimizi attık bir kenara, hepsine birden onur dedik. Onur geldi ama biz haysiyetimizden olduk.
Reklam
Darwinizmin, materyalist yorumu üzerinde ısrar edilmediği takdirde İslam ile hiçbir sorunu yoktur... " Dr. Nidhal Guosseum
"İnsan beyni bizim anlayabileceğimiz kadar basit ol­saydı, onu anlayamayacak kadar aptal olmamız gerekirdi.'' Sofie'nin Dünyası-Jostein Gaarder
Kendi lisanından ve kültüründen kopuk, hatta ondan utanan bir insan, hangi kademede olursa olsun, bulunduğu yerle orantılı olarak ülkesine zarar verecektir.
Bir dostum bir sohbet esnasında, "Haysiyet, izzet-i nefis, gurur gibi kelimelerimizi attık bir kenara, hepsine birden onur dedik. Onur geldi ama biz haysiyetimizden olduk" demişti. Haksız da değil hani...
Reklam
Günümüzde insanların neden birbirlerini anlayamadığını, basit kavramların etrafında nasıl bu kadar kavga çıkarabildiğini, edebiyatta, sanatta ve diğer kültürel alanlarda neden gittikçe köreldiğini anlamak istiyorsak lisanın zihindeki yerini yeni veriler ışığında derinlemesine düşünmeliyiz. Ayrıca dilimiz üzerinde oynanan oyunların ne kadar yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini yine bu bağlamda değerlendirme zamanı çoktan geldi. Bu mesele hayatî mertebede önemlidir, zira lisanımız olmadan var olmamız mümkün değildir.
Sayfa 24 - 25Kitabı okudu
Zannediyorum hayretimizi kaybettik.Hem de tüm insanlık olarak! Dikkat edin çarşıları dolduran,yollarda gezinen insanlara.Başka yerleri bilmem ama benim ülkemde çoğu insan sıkıntılı bir bakışa sahip.Gülümsemiyor Ya asık suratlı ya da intikam alırcasına kahkaha atma peşinde...Gözler ya hep vitrinlerde ya da hep güzel kızlarda veya yakışıklı adamlarda.Hareketler öğrenilmiş davranışlar kalıplaşmış.Sanki herkes bi yerlerde öğretilen şeyleri harfiyen uyguluyor gibi.
Sayfa 152Kitabı okudu
"Haysiyet, izzet-i nefis, gurur gibi kelimeleri- mizi attık bir kenara, hepsine birden onur dedik. Onur geldi ama biz haysiyetimizden olduk"
DEĞİŞİM VE SABİT FİKİRLER
Hal böyleyken sabit fikirlilik nasıl bir şeydir acaba? Sürekli değişen bir organizma (insan), sürekli değişen bir dünyada ve evrende nasıl sabit ve değişmez fikirlere, kesin kanaatlere, mutlak doğrulara sahip olabilir? Bunun doğal bir mekanizması var mı, yoksa sadece insana ait bir "kusur" mu bu?
Reklam
DEĞİŞİM VE SABİT FİKİRLER
Evet, yaşadıkça değişiriz. Öğrenme dediğimiz şey, tamamen değişmeden ibarettir. Herhangi bir şeyle karşılaştığımızda, bir ses duyduğumuzda, bir kelime okuduğumuzda, bir koku aldığımızda, hastalandığımızda, canımız yandığında değişiriz. Bu değişme sonucu, eskisinden farklı olan bir kişi haline geliriz ve artık "öğrenmiş" oluruz. Bart Kosko'nun deyişiyle, "Değişmeden öğrenemez ve öğrenmeden değişemeyiz."
“Kaos tabiatın kanunuydu; düzen ise insanın rüyası...” (Henry Adams)
“Aşık insanlardaki bu akıl tutulması, sadece aşık olunan kişi söz konusu olduğunda geçerli. Aşık kişiler, meslekleri veya hayatın diğer alanlarıyla ilgili kararlar alırken akılcılıklarından pek bir şey kaybetmiyor. Yani onun aklını başından sadece maşuku alabiliyor.”
Eğer zihninizde düşünülmüş ve tanımı tarafınızca oturtulmuş bir gerçek varsa, o bir biçimde ihtiyaca binaen ortaya çıkar ve görevini hakkıyla ifa eder. Fakat guguklu saat misali, sunulan her fırsatta konuşmaya kalkmak, bu devrin müzmin hastalıklarından biridir.
Sayfa 15
Ben böyleyim, çünkü bir iki nesil önce, tek bir köstekli saatle, yırtık pırtık kapları olan birkaç kitapla, arkalı önlü olarak dikkatlice kullanılan sarı saman kağıtlarıyla , yıllanmış ve kaplamaları kalkmış mobilyalarla, gıcırdayan yaylı yataklarıyla bir ömür geçirmiş ve mutlu olmayı becermiş büyüklerim vardı. Tükettikleri kadar değil, tasarruf ettikleri kadar insan olacağına inanmış insanlar gördüm ben.Hırkasını , ayakkabısını, pantolonunu değiştirmeden önce"tamir ettirmeyi " düşünmek zorunda oldukları bir ortamda büyümüş insanlardan gördüm bu alışkanlıkları.
Sayfa 92
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.