Olmaktan korkmadığım, huzurlu hissettiğim yerdeyim; kendimdeyim. Ne kimseye karşı bir beklenti içine giriyorum, ne de kimsenin beni sevmesi için kapısına gidiyorum. Saldım her şeyi. Kim gelmiş, kim gitmiş, kim sevmiş, kim sevmemiş gerçekten umurumda bile değil. Aynanın karşısına ne zaman geçip kendime baksam, beni bir gülme alıyor. Diyorum ki, ne saçma insanlar ve olaylar için yormuşsun kendini. Gitmek isteyenlerin, yanım da kalmaları için uğraşmak mı dersin, kalbi olmayan insanlardan sevgi beklemek mi dersin. Kendimi açıklama yapmak zorunda olmadığım insanlara bir şeyleri anlamaları için dilimde tüy bitir melerim mi dersin.
Neler neler... Dedim ya, saldım. Kim ne anlıyorsa anlıyor. Kim kimi seviyorsa seviyor. Kim nereye gitmek istiyorsa gidiyor. Karışmıyorum. Eskiden olsa tepki vereceğim, fırtınalar koparaca ğım şeylere yaprak dahi kıpırdatmıyorum. Çünkü ben kendimi çok saçma şeyler ve insanlar için yormuşum. Şimdi çok net görü yorum. Bu yüzden artık ben yalnızca kendimde mutlu oluyorum. Birilerini sevmek için kendimi zorlamıyorum. Çünkü kendimi seviyorum.
Belirli insanlar dışında kimseye değer vermiyorum. Çünkü kendime değer veriyorum. İçinde bulunduğum rahatlamışlık tan, duygusuzluktan ve hissizlikten geçmişime sesleniyorum; kimsenin kendisinden başka bir şey düşünmediği bu hayatta, artık ben de kimseyi kendimden daha değerli görmüyorum. Kendi kabuğumdayım, kendimi dinliyorum. İyi geliy size de tavsiye ediyorum.
Osmanlı topları vikont Medardo'ya çevrildiğinde oradaydım. Yeni rütbe almış genç bir teğmendi. Bir bütün olarak atının üzerinde duruyor, uzaktan bakıldığında içindeki iki farklı insan ayırt edilemiyordu. Doğduğu günden bu ana değin hiç tutarsızlık göstermemiş, özgüveni yüksek genç bir adama benziyordu. Topu ateşleyen yeniçeri, selam söyle dedi,
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Şuraya bir Finnegan çiziyoruz, durmuş kalbi pıt pıt atmaya başlayan.:)
Sonra mı? Sonra onu tutabilene aşk olsun. Kitabın sonuna kadar peşinden sürüklüyor sizi. Bütün duyularınıza hücum ettiğini düşünün mesela.
Hatta şöyle anlatayım ;
Karma karışık bir rüya görseniz, kimlikleriniz birbirine karışsa..
Yok yok, Adem'in cennetten düşüşü gibi,
Kimsenin Kalbi - İ. TENEKECİ /Herkes mahcuptur kalbine karşı.
Hayatımın bazı dönemlerinde delice şiir okuma arzusuna kapılıyorum. Bu dönemler son yıllarda öyle arttı ki birçok şairin kalemiyle tanışma, kitaplarını okuma mutluluğuna eriştim diyebilirim.
İbrahim Tenekeci
Şu an görev yaptığım coğrafyada doğan bir şair. Eğitimini yarıda bırakıp edebiyata yöneliyor. Edebiyat da en güzel eğitmen değil midir insan hayatı