Vakitlerini ilim talebinde fedâ ettiği halde, Kur’ân’ın hakîkatlerini anlamadan ve kalbi onun sırlarına ve manâlarına dalmadan bu dünyadan ayrılan kimsenin hüznü ne şedîd ve aldanışı ne büyüktür….
"İnsanı gıybetten ve başkalarını kötülemekten iki şey alıkoyar: Birincisi kendi kusurlarını düşünmek ve onların tedavisiyle meşgul olmak, ikincisi de zikrullah ile arkadaş olup dilini tutmak. Yoksa kalbi boş olan kimsenin eli ve dili de boş işlerle meşgul olur."
İmam Gazali
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde
der ki:
Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler,
isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları
80, Allah’ın kulları için delil ve
hüccet niteliği taşıyamaz.
Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
Aslında, sözgelimi, insanın zengin, iyi bir aileden gelmesi, hoş görünümlü, eğitimli, akıllı, hatta iyi niyetli olması, ama öte yandan hiçbir yeteneğinin, hiçbir özelliğinin, hatta hiçbir tuhaflığının, kendine özgü tek bir fikrinin olmaması, yani kesinlikle “herkes gibi” olmasından daha sıkıcı bir şey düşünülemez. Zengindir, ama bir Rothschild
Zihnime kazıyıp, buralara emanet ettiğim onlarca cümlenin kitabıdır.
İbrahim Tenekeci çok hassas ruhu olan bir yazar, şair, dost bence.
Edebiyat ona çok yakışıyor.
Yaşadığı çağdan geçebiliyor olmak, çok güzel..