Daha, babası insan kaçakçısı olan bir çocuğun hikayesidir. Küçük yaşta babasının çırağı olmaya zorlanan Gaza, derslerinde çok başarılı olmasına rağmen eğitimine devam edemez. Bu baskılar ve yaşadığı zorluklar sonucunda Gaza, bir süre sonra akıl sağlığını yitirmeye başlar. Göçmenler üzerinde yaptığı çeşitli sosyal deneyleri ile tüyler ürperten bir karaktere dönüşür. Bir yandan da açlık ve sefillik içinde yolculuk yapan göçmenlerin acı hikayesi de derinden etkiler.
Kitabın sevdiğim yanlarından biri, olayların birden fazla silsile içerisinde anlatılmasıydı. Bu anlatım tarzı, bir süre sonra sanki farklı bir kitap okuyormuşsunuz hissi veriyor ve başka bir olaya geçilmiş gibi bir atmosfer yaratıyordu. Bu sayede hikaye, sürekli olarak şaşırtmayı ve merak uyandırmayı başarıyor.
Başka sevdiğim bir nokta ise, Kinyas ve Kayra’da da olduğu gibi karakterin kendi içinde olan zıtlığıydı. Aslında içinde iyi olan, merhamet barındıran bir insanın aynı zamanda ne kadar da kötü olabileceğini yani iki ucu bize gösteriyordu. Bunu okumak gerçekten çok keyifliydi.